Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Kemal Kamburoğlu

Kemal Kamburoğlu

HAYATIN NABZI

Yunanistan neyin peşinde? (I)

Yunanistan'a ait F-16 savaş uçakları, Ege Denizi'nde bilimsel ve teknik araştırmalar yapan TCG Çeşme gemisine tacizde bulundu. AA'nın haberine göre, Kuzey Ege'nin uluslararası sularında hidrografik alandaki bilimsel ve teknik araştırmalar yapan askeri gemiye yaklaşan 4 Yunan F-16 uçağından biri 2 deniz mili mesafede "chaff fişeği" bıraktı. Aklı başında insanın durup dururken yapacağı iş değildir bu. E, o zaman neden yaptı bu işi? Daha önce Yunanistan'ın ABD ve AB ile birlikteki tüm gayretlerinin amacı hakkında belki de on yazı yazmışızdır, arşivde duruyor. Ama bir daha anlatalım, anlatalım ki milletimiz iyice bilsin. Askeri ve diplomatik durumsallıklar belli bir sistematik içinde irdelenir. Askeri davranışların tümünün analizi belli durum muhakemeline dayanır. Durum muhakemelerinde çok önemli bir madde de "yapılan bir askeri icraatın ne için yapıldığının yani maksadının ne olduğunun açıklanması"dır. Yunanistan'ın bu eyleminin maksadı nedir? Bu soru ile analize başlandığında meselenin çorap söküğü gibi önümüze geleceği açıktır.

Türkiye, Emperyal Gücün "Büyük Ortadoğu Projesi-BOP" içindeki en başat hedef ülkedir. Emperyal gücün bir kanaviçe işler gibi işlediği proje günümüzde de devam etmektedir. Projenin Türkiye ile ilgili en önemli kısmı "Türkiye'den toprak almak"dır. Bu kısmın iki şekilde gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir. Bu tespitimizi şöyle açıklayalım; istihbarat bilimindeki öğretilerden biri de şudur, dünyada istihbaratın yüzde 85-90'ı açık istihbarattır. Yani gazete, dergi, televizyon, internet, sosyal medya, filmler, diziler ile verilen mesajlar ya da toplumsal gözlemler, devlet yöneticilerinin açıklamaları, yöneticiler arası ziyaretler gibi açık kaynaklardan elde edilen istihbarat. Kapalı yani "gizli" olan istihbarat ise yüzde 10-15'i geçmez. Açık istihbaratı değerlendirebilmek ve elde edilen "emareleri istihbarat çarkının" içine yerleştirerek analiz, değerlendirme ve sonuca gitmekse işin eğitimini almakla olur. O nedenle sıradan bireyin okuduğu bir gazete haberini değerlendirmesiyle bir uzmanın değerlendirmesi çok farklıdır. Burada aslında Yunanistan'ın neyin peşinde olduğu sorusunu cevaplamaya çalışırken, Emperyal Yapının da neyin peşinde olduğunu ortaya koyacağız.

Dünyada bütün gelişmiş devletlerin strateji merkezleri, gelecekte uygulamaya koymayı düşündükleri projelerini bir "senaryo" içinde tatbikatlarla ve bu tatbikatlara uygun icra elden adımlarla ortaya koyarlar. Hedef alındığı düşünülen ülke strateji merkezleri de bu senaryoları bütünleştirerek kendi karşı koyma senaryosunu yazar. Tabii bu senaryolar bir dizi veya film senaryosu değil, proje senaryolarıdır. Son 1-2 yılda ülkemiz etrafında yaşananları alt alta koyalım ve emareleri görelim. Sonra da bunu uygun bir senaryoya oturtalım. Yunanistan 5 Ekim 2019 da, ABD ile anlaşma yaparak Türkiye sınırına 40 km. mesafedeki Dedeağaç'ta bir ABD üssü kurulmasına izin verdi. 25 Temmuz 2020 de ABD fiilen bir tugay kuvvetini ve çeşitli radar malzemelerini getirerek fiilen bu üssü kurdu. Arşivde mevcuttur, biz hemen ertesi gün yazdığımız yazıda "Bu üssün bidayette Yunanistan ile Türkiye bir çatışmanın içine girerse Türk Kara Kuvvetlerinin asli taarruz istikameti olan (çünkü arazi çok dar olduğundan dolayı başka istikamet yoktur) Selanik -Larissa- Atina harekât mihveri önüne derinlikte bir tıkama mevzii amacı ile kurulduğunu" Türkiye'de ilk defa yazdık. ABD'nin sözde gerekçesi, Rusya'ya karşı dinleme ve kontrol amaçlı olarak bu üssü kurması idi. Bu doğru değildi, çünkü ABD, zaten Baltık denizinden İskandinavya, Polonya, Romanya, Bulgaristan, Ukrayna ve Gürcistan ile Rusya'yı kontrol ediyordu. Kısa süre önce de ABD Dedeağaç üssüne 145 helikopter, çok sayıda zırhlı araç, 20 bin asker getirdi. Helikopterlerden 110 adedi Black Hawk genel maksat helikopteridir ve daha çok personel nakli ya da hava indirmesi maksatlı kullanılır ama kalanlar Apachi dediğimiz "taarruz helikopterleridir ve tank imha etmek için kullanılırlar." İşte bu çok ciddi bir emaredir. Girit ve Dedeağaç'daki Tugayların içinde İngiliz birliklerinin olduğunun da altını çizelim. Yine aynı Yunanistan, ABD'ye Larissa üssünü de verdi. İkinci emare Yunanistan'ın Trakya sınırımıza 40 km. uzunluğunda duvar örmesi ve bu duvarın üzerine kurduğu gözetleme kulelerine 15 km. menzilli radar sistemleri koymasıdır. İddiaya göre, göçmenleri gözetleyeceklermiş ama aslında Trakya'da konuşlu Türk Kara birliklerinin hareketlerini gözetleyecekler. Üçüncü bir emare ABD'nin Girit adasında kurduğu üslerdir. Girit'te 5 havaalanı var. Buradan kalkan uçakların Türkiye'ye de Kıbrıs'a da müdahalesi imkân dâhilindedir. Yine Yunanistan'daki Suda Üssü ABD'nin kontrolündedir. ABD'nin Doğu Akdeniz'e yığınaklanması önemli bir göstergedir. ABD'nin Suriye'de yeni iki üs ve hava meydanı kurması önemli bir emaredir. Üstelik bu üslerden biri Ceylanpınar'ın tam karşısında Türkiye'ye 7-8 km. mesafedeki Ayn- Divar'dadır. Yine aynı ABD, "Sahadaki kara gücümüz (SDG)" dediği PKK/PYD teröristlerini eğiterek 60-70 bin kişilik bir kuvvete ulaştırmış, 40 bin tır dolusu gelişmiş silah, mühimmat ve teçhizatı IŞID ile mücadele ediyor bahanesi ile bu terörist gruba vermiştir. Sormak lazım IŞID mı kaldı diye? Bir diğer emare, ABD'nin Rusya'ya, İran'a uyguladığı yaptırımlar gibi NATO'da müttefiki olan Türkiye'ye CAATSA yaptırımları ile yaptırım uyguluyor olmasıdır. Hindistan'da S-400 aldı, bakalım Hindistan'a da yaptırım uygulayabilecek mi? Çünkü Çin'e karşı Hindistan'ı elinde tutmaya çalışıyor. Ama görünen o ki ABD'de bir akıl artık Türkiye'den vazgeçme peşinde gibi. Çevrede kurduğu bu kadar üs İncirlik'in stratejik önemini aşağı çekiyor. Bir diğer önemli emare ABD Deniz Kuvvetleri Eski Komutanı Emekli Oramiral Istavridis'in yazdığı son tatbikat senaryosudur.(Yunan asıllı Amerikalı Istavridis halen ABD Deniz Kuvvetleri Enstitüsü Müdürüdür.) Senaryonun ana omurgası tıpkı Osmanlı'da Navarin veya Sinop baskınlarında olduğu gibi çok uluslu güçlerin müşterek donanması ile Türk Deniz Kuvvetleri ani bir baskınla nasıl imha edilir biçimindedir. Diğer çok önemli bir emare de son derece ciddi ekonomik kriz içinde olan Yunanistan'ın neden bu kadar yüksek bütçelerle silahlandırıldığıdır. Neden? Kime karşı?

Çok önemli gördüğümüz bu durumun analizine devam edeceğiz.

                     

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları