Geçtiğimiz günlerde Türkiye ile Azerbaycan arasında kurulan "Ortak Medya Platformunun" fiilen çalışmaya başlayacağı haberini duyduk. Bu bizim için fevkalade güzel bir haber oldu. Azerbaycan Milli Meclisi, 10 Aralık 2020 tarihinde Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in nezaretinde, Türkiye adına Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Azerbaycan adına da Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hikmet Hacıyev'in imza attığı mutabakat zaptıyla hayata geçirilen Türkiye-Azerbaycan Ortak Medya Platformu'nu onaylamıştı. Şimdi de fiilen hayata geçtiğini öğreniyoruz. Dünyanın içinden geçtiği süreçte medya her zamankinden daha büyük bir önem arzediyor. Zira tek kutupluluktan çok kutupluluğa geçen dünyada kamuoylarını etkileyen en büyük güç medyadır. Devletler yaptıklarının veya yapacaklarının kamuoylarına anlatılmasını ve kamuoylarının desteklerinin alınmasını ancak medya ile gerçekleştirebiliyorlar. Kamuoyunu arkasına alan yönetimler gerçekleştirdikleri eylemlerinde bir anlamda meşruluğu sağlıyorlar. Türkiye ile kardeş Azerbaycan arsında oluşturulan "Ortak Medya Platformu"  ile iki ülke medyasının eşgüdüm halinde hareket etmesi noktasında etkin faaliyetler ile Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin ve iş birliğinin medya ve iletişim alanında güçlendirilerek stratejik bir medya ortaklığının kurulması amaçlanıyor. Bu çok önemli bir gelişmedir. 44 gün süren, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin de koşulsuz desteği ile kahraman Azerbaycan Türk Ordusu'nun kazandığı muhteşem Karabağ Savaşı sırasında Ermeni Ordusu'nun yaptığı katliamların ABD ve Avrupa'da kamuoylarına yeterince anlatılamadığı yönünde görüşler belirtiliyordu. Bakü sokakları her işgal edilen Azeri toprağı kurtarıldığında haklı olarak bayram havasına giriyordu. Ermenilerin Gence, Migençeviri, Terter, Ağdam, Fuzuli gibi sivil yerleşim yerlerine yaptığı Tochka-U balistik füze saldırıları sonucunda pek çok Azeri sivil vatandaşımızı şehit vermiştik. Şehitlerimize Allah rahmet eylesin. Ancak Azerbaycan medyasının bu konuyu yeterince yansıtıp, dünya kamuoylarından Ermenistan'ın bu vahşetine karşı verilmesi gereken tepkiyi sağlayabildiğini söylemek biraz güç. Buna karşın Ermenistan'ın ABD ve AB deki güçlü diasporası Paris'te, New-York'ta durumu son derece maharetle Ermenistan lehine çarpıtabilmişti. Bu gün gelinen aşamada Türk ve Azerbaycan medyalarının ortak platformunun gelecekte çok daha gür sesle dünya kamuoyunu etkileyeceğine hiç kuşku yoktur. Bu konuda emeği geçenlerden Allah razı olsun. Bundan yaklaşık 7-8 yıl evvel denize bir taş atmak misali Azerbaycan ve Türkiye arasında çok daha küçük çapta bir medya bağı kurmayı düşünmüştük. Azerbaycan İçtimai Televizyonu editörü değerli meslektaşım Nuraman Memedova ile görüşürken birlikte Türkiye- Azerbaycan ortak televizyon çalışması yapmak, karşılıklı ofis açmak fikri aklımıza gelmişti. Sonradan bu konuyu İçtimai Tv Haber Dairesi Müdürü İsmail Cebiyev'e de aktarmıştık. Yıllar önce SKY TV Hayatın Nabzı'nda canlı yayın konuğum olan sonra da dostluğunu devam ettirmesinden onur duyduğumuz dönemin Azerbaycan Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Ali Hasanov'a ve Eğitim Bakanı Mısır Merdanov'a bu konuyu açmıştık. Sayın Hasanov meseleye çok olumlu yaklaşmıştı. Ancak bu tür konularda süreç yavaş ilerliyordu. SOCAR yetkilileri ile görüşüp onların da desteğini almak istedik. Öte yandan dönemin Azerbaycan Milli Meclisi Başkanı Oktay Esedov'a da bu konudan bahsederek desteğini talep etmiştik. Yine Dünya Azerbaycan Kongresi Başkanı Dr. Asıf Kurban'ın desteğini almak için görüşmüştük. Ancak çabalarımız bir sonuca ulaşamamıştı. Şimdi böylesi çok daha büyük ve devlet gücü ile donanmış bir "Ortak Medya Platformu"nun hayata geçmiş olmasından mutluluk duyuyoruz. Ortak Medya Platformu çok önemli bir ihtiyacı karşılayacağı için Türkiye ve Azerbaycan açısından büyük yararlar sağlayacaktır. Bu konuda başta Cumhurbaşkanı'mız Erdoğan olmak üzere Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un ve ekibinin gayretlerinin çok büyük olduğu açıktır. Medya toplumlar üzerinde büyük bir algı yönlendirme gücü sağladığından bu gücün Türkiye ve Azerbaycan'ın milli menfaatlerinde etkisinin de çok güçlü olacağı kuşkusuzdur. Kafkasya coğrafyası ülkemiz açısından hayati önemdedir. Sözkonusu platformun Ermenistan halkı üzerinde de etkisi olacağı değerlendirilmektedir. Çünkü Ermenistan'ın bu coğrafyada yaşaması, başkalarının oyuncağı olmak yerine Türkiye ve Azerbaycan ile olan ilişkilerini çok iyi duruma getirmesine bağlıdır. Emperyal Batı Rusya'yı çerçevelemek maksadı ile turuncu devrim çalışmalarıyla Karadeniz'in kuzeyini ve Kafkasya coğrafyasını dizayn etmek peşindedir. Ermenistan Başbakanı Paşinyan da bunun son örneklerinden biridir. Batı tarafından getirilmiş, Kafkaslar'da karışıklıklar çıkartarak dengeleri bozmakla görevlendirilmiştir. Ancak 44 gün süren Azerbaycan -Ermenistan savaşı kahraman Azerbaycan Türk Ordusu'nun nihai zaferi ile sonuçlanınca evdeki hesaplar çarşıya uymamıştır. Kazananlar ise Rusya, Azerbaycan ve bu coğrafyanın sahibi olan Türkiye olmuştur. Ermenistan bunca yıl yaptığı eziyetlerin bedelini ödeyecek, yaralarını sarmak için de bazı jestler yapmak zorunda kalacaktır. Örneğin Türkiye- Azerbaycan koridorunu açmak gibi. İşte tüm bu ve benzeri meselelerin hem dünya hem de iç kamuoyunda fikri altyapısını hazırlamak, kamuoylarının desteğini sağlamak açısından Türkiye- Azerbaycan Ortak Medya Platformu'nun çalışmaları büyük katkı sağlayacağına kuşku yoktur. Emeği geçen herkese teşekkürler.