Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Kemal Kamburoğlu

Kemal Kamburoğlu

HAYATIN NABZI

Tahıl koridoru Türkiye'ye ne imkânlar sunuyor?

Savaşın ne denli korkunç olduğunu en iyi bilenler askerlerdir. Savaşlar dünyanın gördüğü en korkunç hadiselerdir. Ancak insanoğlunun var olduğundan beri de hayatın gerçeğidir. Rusya-Ukrayna savaşı geçtiğimiz Şubat ayında başladı ve hep dedik ki bu savaşın çok uzun yıllar sürebilecek bir savaş olma ihtimali yüksektir. Çünkü özellikle ABD ve bazı Batı ülkeleri bu savaşın uzun sürmesinin kendi çıkarlarına olduğunu düşünüyorlar. En başta da ABD savaşın uzun sürmesini ister. Çünkü Rusya ABD''nin küresel rakibidir ve her savaş, savaşan taraflarda ciddi tahribatlar yaratır. Dolayısıyla öyle veya böyle savaşın sonunda Rusya güç kaybedecektir. Ancak savaşan ülkelerin dışındaki ülkelere de savaş ciddi fırsatlar yaratabilir. Tabii riskleri de vardır. Başından beri ifade ettik, Türkiye; Rusya-Ukrayna savaşında son derece doğru bir dış politika çizgisi izlemiştir. Hep söylediğimiz "denge politikası" Türkiye için en isabetli hareket tarzı oldu. Uygulanan denge politikası hem Rusya hem de Ukrayna ile ilişkilerimizin gelişmesine imkân sağladı. Rusya ve Ukrayna dünyanın sayılı buğday üreticileridir. Geçtiğimiz iki yıl içinde pandemi nedeniyle dünya büyük bir açlık tehlikesi ile karşı karşıya geldi. Gıda güvenliği küresel çapta en öncelikli mesele oldu. Tarım sektörü Rusya''nın en stratejik sektörü denilebilir. Rusya silah satışından daha fazla geliri tarım ürünleri ihracından sağlıyor. Ha keza Ukrayna için de tarım ürünü ihracatı en ciddi ihracat kalemi. FAO''nun verilerine göre Mısır, Endonezya, Bangladeş, Pakistan, Türkiye, Fas, Tunus, Yemen, Lübnan, Filipinler Ukrayna tahılına bağımlı ülkeler. Örneğin Türkiye, Ukrayna''dan 207 milyon ton tahıl ürünü ithal ediyor. En büyük istikrarsızlık kaynaklarından biri olan gıda güvenliğinin yıpranmasından da 1,5 milyar insan etkileniyor. Rusya ve Ukrayna''nın tahıl ihracatı yapmaması durumunda dünya gıda fiyatlarının da yükselebileceği açıktır. Türkiye''nin ürettiği tahıl miktarının iç ihtiyacımızı karşılayacak seviyede olduğu söylense de Türkiye''de dahi bir sıkıntı söz konusu olabilecek, fiyatlar artabilecektir. Çünkü dünyanın en önemli makarna ihracatçısı ülkelerinden biri olan Türkiye, makarna üretimi için tahıl ithalatı yapmaktadır. Bütün bunlar dikkate alındığında Türkiye geçtiğimiz Eylül ayında akıllı bir hamle ile "tahıl güvenliği koridoru" tesis edilmesi gerekliliğini ortaya attı ve kabul gören bu düşünce sonucunda Tahıl Güvenliği Koridoru Koordinasyon Merkezi, İstanbul''da eski Harp Akademileri yerleşkesinde hayata geçirildi.

Ukrayna''nın Rusya''daki hedeflere askerî saldırılar düzenlemesi Rusya tarafından çok sert tepki ile karşılandı ve Rusya, Ukrayna''nın birçok kentine füze saldırıları düzenledi. Devamında birkaç gün evvel Rusya, Kırım''a bağlı Sivastopol kentinde bulunan Rus savaş ve sivil gemilerine yönelik saldırı düzenlediğini iddia ederek söz konusu saldırıların ardından Ukrayna limanlarından tarımsal ürün ihracatına olanak sağlayan tahıl koridoru anlaşmasına katılımını askıya aldığını duyurdu. Ayrıca Rusya, tahıl koridorundan geçen gemilerin güvenliğini artık garanti edemeyeceğini bildirdi. Bakanlık Sözcüsü İgor Konaşenkov, "Kiev yönetimi, saat 04.20''de Sivastopol üssündeki Rus Karadeniz Donanması''nın gemilerine ve sivil gemilere yönelik terör saldırısı düzenledi." dedi. Konaşenkov, saldırıda çok sayıda insansız hava aracının kullanıldığını ve bunların tamamının yok edildiğini söyleyerek, "İvan Golubets isimli mayın tarama gemisi ve Yujnaya limanındaki koruma bariyeri hafif hasar gördü. Saldırıya uğrayan Karadeniz Donanması''nın gemileri, tahıl anlaşması kapsamında oluşturulan koridorun güvenliğinin sağlanması sürecinde yer alıyor." diye konuştu. Bu durum ciddi bir endişe oluşturdu. Hem ülkelerin tahıl ihtiyacı karşılanamayacak hem de gıda fiyatları tekrar yükselişe geçecekti. Burada Türkiye devreye girdi ve Erdoğan ile Akar''ın temasları sonucu Ukrayna''nın saldırı olmayacağına güvence vermesi ile iki gün evvel Rusya tekrar Tahıl Koridoru Anlaşmasına geri döndü. Ancak çekilme hakkını saklı tutarak. Buna karşın Putin eğer anlaşmadan çekilseler bile bu durumun Ukrayna''dan Türkiye''ye tahıl sevkiyatını engellemeyeceğini açıkladı. Bu önemli bir açıklamadır. Çünkü hem Avrupa''ya hem de diğer ülkelere tahıl akışı Türkiye üzerinden gerçekleşmektedir. Bu durum Türkiye''nin önemini daha da arttırmaktadır. Ama Türkiye için asıl imkânlar enerji dağıtımı konusundadır. Türkiye, Rusya''nın petrol ve doğal gazını taşıyan gemilerin Boğazlardan geçmesine izin vermektedir. Lakin başta ABD olmak üzere Batı ülkeleri Rusya''nın gücünün kırılması için "Rusya''nın gaz ve petrolünü taşıyan gemilere Boğazları kapatın." diye Türkiye''ye baskı yapabilirler. Türkiye bu durumda Karadeniz''deki tarafsızlık politikasını aynen sürdürmelidir.

Öte yandan geçtiğimiz günlerde kıymetli kardeşim E.Tümamiral Cihat Yaycı Paşanın çok akılcı bir önerisini öğrendim. Şöyle diyor Cihat Paşa "Türkiye, Avrupa''nın doğal gaz; dünyanın tahıl üssü olabilir. Nasıl mı? Doğal gaz üreticileri boru hatları ve gemilerle doğal gazlarını Türkiye''ye satabilir, Türkiye de satın aldığı bu doğal gazı üstüne bir kâr koyarak sahip olduğu boru hatları ve limanları ile Avrupa ve dünya pazarlarına ulaştırabilir. Ancak bu noktada bazı komşu devletlerin fırsattan istifade ederek Türkmenistan''dan aldığı doğal gazı Avrupa pazarına Türkiye''deki boru hatlarını kullanarak satmak girişimine, yani Türkiye''yi sadece geçiş ülkesi olarak kullanma girişimine karşı çok uyanık olmak gereklidir. Kim olursa olsun doğal gazı bize satmalılar ve biz de Avrupa ve dünyaya satmalıyız. Hedefimiz doğal gaz geçişi sağlanan transit ülke değil doğal gaz tedarikçisi ülke olmak olmalıdır. Bu konuda en ufak bir taviz verilmemelidir. Tahıl için de aynı fırsat geçerlidir." Aklın yolu bir, biz de Cihat Paşa ile aynı düşüncedeyiz. Türkiye süreçte önüne çıkan tarihî fırsatları iyi değerlendirerek ciddi ekonomik ve politik avantajlar elde edebilir. 

                                                           

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları