Bir milletin geleceğini "öğretmenler" hazırlar. Öğretmenler var ise milletlerin geleceği vardır, öğretmenler yok ise bir müddet sonra o milletler tarih sahnesinden silinip giderler. Bize göre öğretmen bir toplumdaki en saygın insandır. İnancımıza göre de böyledir. Ne demiş Hazreti Ali (R.A); "Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum." Öğretmen, yüksek ve muhterem bir insandır. Öğretmenlik en kutsal mesleklerin başında gelir. Öğretmen özel yeteneklere sahip bir kişidir. Bilgili olmanın ötesinde sanatçıdır da aynı zamanda. Zira eline gelen 5-6 yaşındaki minicik bir insan yavrusunu eğiten, bilgi ile donatan, onu bir ressam gibi renklendiren, bir heykeltıraş gibi yontarak şekil veren, bir müzisyen gibi ince ruhlu birey haline getiren, dolu dolu hayata hazırlayan kimdir? Hiç kuşkusuz öğretmendir. Sözkonusu nitelikler öğretmende olmazsa o minicik yavrularımıza bunları aşılayamaz, aktaramaz ki. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde toplumun ve devletin öğretmenlere bakışı büyük bir saygı içeriyor. Özellikle de Asya ülkelerinden Çin, Güney Kore ve Singapur'da. 21 ülkedeki öğretmenlere yönelik tutumları karşılaştıran çalışmayı yürüten Prof. Peter Dolton, öğretmen statüsünün, o kültürün tarihine, değerlerine ve geleneklerine dayalı olarak farklı derecelendirildiğini söylüyor. Örneğin, toplumun maddi ve bireysel kazanca odaklandığı Amerika'nın New York şehrinde, bir öğretmenin statüsü ne kadar kazandığıyla ilişkilendiriliyor. Oysa büyüklere saygı göstermenin kültürel bir norm olduğu Çin'de, yüksek maaşları olmasa da öğretmenlere çok daha yüksek bir statü veriliyor. Finlandiya ve Singapur'un öğretime olan yaklaşımları birbirinden oldukça farklı olsa da, her iki ülke de dünyanın en başarılı öğrencilerini yetiştiriyor. "Güney Kore, Singapur ve Finlandiya'ya bakarsanız öğretmenliğe önemli bir statü verildiğini, öğretmenlere iyi davranıldığını, iyi maaşlar ödendiğini ve öğretmenlerin mesleki gelişimlerine çok fazla yatırım yapıldığını görürsünüz" diyor Varkey Vakfı CEO'su Vikas Pota. Pota'ya göre bunun nedeni yüzde 99 devletin bu konudaki istekliliği. "İyi eğitim için gerçekten ilgili öğretmenlere ihtiyacınız var. Bunda devletin de önemli bir rolü var" diyor Pota. En güncel PISA sonuçları Asya eğitim sisteminin oldukça ileri olduğunu gösterdi bize. Örneğin matematikte en üst yedi sırada Singapur, Hong Kong, Makao, Tayvan, Japonya, Çin ve Güney Kore yer alıyor. Matematikte 10'uncu, okumada üçüncü ve fen bilimlerinde yedinci sırada yer alan Kanada, genel sonuçlar içinde en üst sırada yer alan Asya dışı ülke olarak öne çıkıyor. Matematikte 13, okumada dört ve fen bilimlerinde beşinci sırada yer alan Finlandiya ise en üst sırada yer alan Avrupa ülkesi. (2018 PISA sonuçlarına göre ne yazık ki Türkiye okuma, matematik ve fen bilimleri alanlarının tümünde OECD ortalamasının altında yani PISA testine katılan 37 OECD ülkesi arasında 31nci sırada kaldı.) Bu ülkelerin hepsi birbirinden farklı öğretim yollarını kullanıyor, ancak önemli bir ortak noktaları var: Hepsi de öğretmenlerine büyük değer veriyor. "Finlandiya ve Singapur'da öğretmenler şaşırtıcı bir kariyere sahip. Öğretmenler kendi mesleki uygulamalarının gerçek sahibi olabiliyor ve bu da iş tatminini ve kalitesini artırıyor" diyor OECD Başkanı Andreas Schleicher. Çok yüksek PISA sonuçlarına sahip Kanada'da da öğretmenliğin niteliğine büyük önem veriliyor. Singapur'daysa bütün öğretmenler Milli Eğitim Enstitüsü'nden eğitim alıyor ve en üst düzey mezunlar arasından seçim yapılıyor. Ama daha da önemlisi Singapur'da öğretmenler her yıl 100 saatten fazla mesleki gelişim eğitimi alıyor. Ülkede öğretmen eğitimine ciddi bir yatırım yapılıyor. Finlandiya'da, bir öğretmen eğitimi programına girmek zaten başlı başına bir gurur kaynağı. Finlandiya'daki öğretmen eğitimi programları son derece seçici bir şekilde ve başvuran her on öğrenciden sadece bir tanesini kabul ediyor. Eğitimli öğretmenlerin yüzde 90'ının kariyerleri boyunca meslekte kaldıkları Finlandiya'da, öğretmenlerin meslekte kalma oranının hayli yüksek olmasına şaşırmamak lazım. Bu arada Finlandiya'daki bütün öğretmenler yüksek lisans düzeyindeler. Tüm bu başarılı ülkelerin arasında ortak olan tek bir şey var: "Öğretmenlerin maaşları değil ama statüleri, öğretmen olmanın cazibesini fazlasıyla artırıyor." 35 ülkeyi içeren OECD raporuna göre Avrupa, maaş açısından öğretmenlik yapılabilecek en iyi yer. Örneğin Lüksemburg'daki başlangıç öğretmen maaşları, çoğu öğretmenin hayatı boyunca göreceği maaştan bile çok daha yüksek. Lise düzeyindeki öğretmenlere en yüksek ücretleri ödeyen diğer iki ülke ise İsviçre ve Almanya. En yüksek lise öğretmeni maaşı sıralamasındaki 10 ülkeden altısı Avrupa'dan. Öğretmenlere en yüksek maaş veren ülkeler arasında Lüksemburg, İsviçre, Almanya, ABD, Hollanda, Kanada, Japonya gibi ülkeler yer alırken düşük maaş veren ülkeler arasında Slovakya, Çekya, Macaristan, Polonya ve Türkiye gibi ülkeler yer alıyor. Bütün bu veriler ışığında ülkemizin geleceği olan çocuklarımızı emanet edip onları eğitmesini istediğimiz öğretmenlerimizi hem maddi hem manevi daha fazla onore etmeli ve akşam ertesi günkü ders için hazırlık yapacak iken geçinmek için seyyar satıcılık filan gibi işler yapmalarına mecbur bırakmamalıyız. Zira öğretmen geçim sıkıntısı duymamalı ki tüm benliğini öğrencilerini iyi yetiştirmeye versin. Öğretmenin evinde ailesi geçim sıkıntısı çekerken ondan bütün gücünü öğrencilerinin eğitimine vermesini nasıl bekleyebiliriz ki? Bizim nesil öğretmenimizi anne, baba gibi benimsedik. Hababam'ın Kel Mahmut'u gibi, Paydos'daki öğretmen Sadri Alışık gibi öğretmenleri gerçek hayatta da gördük. Bu gün Tarihçi Selahattin Sel gibi, Matematikçi Hulusi Bey gibi, Coğrafyacı Muzaffer Hanım gibi, Müdür Kel Fikret gibi rahmetle andığımız öyle güzel öğretmenlerimiz vardı ki. Öğrettiklerini hala hiç unutmadık. (Tabii Selahattin Sel'den, Hulusi Bey'den, Müdür Kel Fikret'ten az dayak yemedik ama olsun nur içinde yatsınlar. Bizi çok iyi yetiştirmişler.) Lakin içlerinde biri var ki asla unutulamaz. Beşiktaş Büyük Esma Sultan İlkokulundaki öğretmenim, varlığı ile onur duyduğumuz Türkan Erusta Hanımefendi. Hala görüşüyoruz. Bu gün yine kendisini arayacağım, ellerinden öptüğümü söyleyeceğim, uzun ömürler ve sağlık dileyeceğim. Öğretmenler günü tüm öğretmenlerimize kutlu olsun. Hepsine sonsuz şükran ve saygılarımızı sunuyoruz. Çünkü Başöğretmen Büyük Atatürk'ün de söylediği gibi; "Öğretmenler yeni nesil sizlerin eseri olacaktır." Tüm öğretmenlerimizin "aklın ve bilimin ışığında" nesiller yetiştirmesi dileği ile.