TBMM''nin büyük salonunda 1920 yılından beri şu yazı yazar; "Hâkimiyet kayıtsız ve şartsız milletindir." Bunun tercümesi şudur, ülkenin, vatan topraklarının, devletin tek ama tek sahibi vardır o da Büyük Türk Milletidir. Bu ise şu hükmü getirir; her türlü nihai kararın yegâne ve tek sahibi kayıtsız ve şartsız Büyük Türk Milletidir. Bu irade TBMM eli ile kullanılır. Büyük Atatürk, İstiklal Harbimiz devam ederken her aşamada TBMM''ye bilgi vermiş ve her kararda Meclis''in onayını alarak tüm kararları Türk Milletinin kararı haline getirerek meşrulaştırmıştır. Türkiye çok kısa bir süre sonra seçimlere gidiyor. Sandık kurulacak ve Türk Milletinin oy kullanma salahiyetine sahip her ferdi sandığa gidecek, hür iradesi ile oyunu kullanacak ve ülkeyi idare etmesini istediği kadrolara yetkiyi vekâleten verecektir. Çünkü dedik ya yetkinin asıl sahibi Büyük Türk Milletinin kendisidir. Son günlerde birtakım söylentiler kamuoyunda ve medyada gündem oluyor. Efendim işte AK Parti seçimi kaybederse iktidarı bırakmaz, Sayın Cumhurbaşkanı makamı devretmez filan gibi. Kim söylerse söylesin bunlar çok yanlış söylemlerdir. Çünkü bizce ne AK Parti yetkilileri böyle düşünür ne de Sayın Cumhurbaşkanı. Bu tür söylemler onlara da haksızlık olmaktadır. Ama daha da ötesinde bu tür söylemler asıl Türkiye''nin itibarına uluslararası alanda ciddi zararlar vermektedir. Zira Türkiye Cumhuriyeti bir muz cumhuriyeti, bir Güney Amerika ülkesi değildir. Türkiye''nin 200 yıllık bir meclis deneyimi, 100 yıllık bir cumhuriyet deneyimi ve 75 yıllık bir demokrasi deneyimi vardır. Bunlar kolay ve sıradan şeyler değildir. O nedenle bu tür söylemler ile Türkiye''nin uluslararası alandaki itibarını zedelememek lazımdır. Biz sandıktan hangi sonuç çıkarsa çıksın herkesin ve her kesimin Türk Milletinin iradesi ile oluşan bu sonuca saygı göstereceğine inanıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti sandıktan çıkan millet iradesini meşru kabul eder ve saygı gösterir. Tartışması da olmaz.
Son günlerde seçim tartışmalarında en çok konuşulan konulardan biri de Muharrem İnce konusu. Muharrem İnce''yi tanımayız, hiç karşılaşmadık. Lakin siyasetteki tutum ve davranışlarını yıllardır izleriz. Çok uzun yıllar devlet görevinde bulunmuş biri olarak söyleyelim ki, İnce''den devlet adamı olmaz, Cumhurbaşkanı hiç olmaz. Çünkü o nosyon yok. Tik-tok dansı ile bir ara ilk defa oy kullanacak genç seçmenin teveccühünü kazanır gibi oldu ve oyları yüzde 8''lere kadar çıktı. Ama tüm anket kuruluşları şu sıralar İnce''nin oylarının yüzde 3-3,5 bandında olduğunu ve giderek eridiğini belirtiyorlar. Yani kısacası genç seçmen de kendisine yaklaştı ama İnce''de tik-tok dansından başka bir şey olmadığını görünce hemen güle güle dedi. E, bi dansla olmuyor bu işler. Gençler çok zeki çocuklar.
Bizim memleket çok ilginç bir ülke. Ekranda bir reklam spotu gördük; "Sağlığınız için günde en az 3-4 porsiyon sebze ve meyve tüketin." diyor. İyi de bu pahalılıkta vatandaş nasıl günde 3-4 porsiyon sebze meyve tüketecek onu anlayamadık. Bir de zaten sebze-meyve üretim miktarlarında sorunlar var. Tarım alanlarının imara açılması ile sebze-meyve üretiminde bir düşüş olması normal sonuçtur. E, ürün az, talep çok olunca fiyat da hızla artıyor. Zaten talep enflasyonu dediğimiz şey de bu. Türkiye ivedilikle tarım politikalarını yeniden revize etmeli, tarım alanlarını yeniden genişletmeli ve tarımsal üretimini hızla arttırmalıdır. Zira tarım geleceğin en stratejik alanı ve en stratejik silahıdır.
