Ulusal medyada 25 yıllık bir köşe yazarı ve 24 yıldır ekranda olan bir televizyon yayıncısı olarak medyamızın hal-i pürmelâlini yıllardır yazar, söyler dururuz. Yazdığımız binlerce köşe yazısında, yaptığımız 3 binin üzerindeki canlı yayınların en az yüz tanesinde medyamızın fotoğrafını ortaya koymaya ve daha iyi bir medyanın olması için çözüm yolları üretmeye çalıştık. Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan başta olmak üzere rahmetli Sayın Rauf Denktaş, rahmetli Sayın Süleyman Demirel, Makedonya Cumhurbaşkanı Corge İvanov, Karadağ Cumhurbaşkanı Flip Vujanoviç, Azerbaycan Cumhurbaşkanı 1''inci Yardımcısı Ali Hasanov, Azerbaycan Eğitim Bakanı Mısır Merdanov, Azerbaycan Meclis Başkanı Oktay Esedov, Katar Ekonomi Bakanı Ahmed bin Jassimm el Thani, Yunanistan Turizm Bakanı Olga Kefaloyanni, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Dünya Bankası Türkiye Direktörü John Zutt, Başbakanlar; Tansu Çiller, rahmetli Mesut Yılmaz, Binali Yıldırım, Genel Başkanlar Kemal Kılıçdaroğlu, Numan Kurtulmuş, Zeki Sezer, Masum Türker, Cem Toker, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu, Doğu Perinçek, onlarca yabancı devlet adamı ve daha burada yerimiz yetmeyeceğinden ismini sayamadığımız onlarca bakan, bürokrat, milletvekili, belediye başkanları, sanatçı, akademisyen, iş dünyası temsilcileri ve sporcular ile yaptığımız 3 binin üzerinde canlı yayın oldu. Bunca yılın hem yayıncılık hem de yöneticilik birikimi ile ekranda medyamızda gördüğümüz hataları hep söyledik, hep yazdık. Ama medyamızın olumlu gelişmesine bir arpa boyu katkı sağladık mı? Bizce sağlayamadık. Ne yazık ki gerçekten gazeteci olmayanlar, gerçekten televizyoncu olmayanlar bir biçimde medyanın ruhuna rahmet okuttular. Doğru habercilik, okura birikimini aktaran köşe yazarlığı çok da fazla teveccüh görmedi. Çünkü ne yazık ki 1980''den sonra, özellikle görsel medyada son 30 yılda "iyi bir kalça iyi bir kafadan çok daha fazla itibar görür oldu."

Medyamızın hal-i pürmelâli böyle iken İzmir''de giderek gelişen bir gönüllü oluşuma tanık olduk. Biz de bu oluşumun başından beri içinde bulunup medyamıza bir nebze olsun olumlu katkı vermeye çalıştık. 2014 yılında gazeteci dostum, kardeşim Ahmet Kaplan bir yola çıktı ve İzmir Medya Platformu isimli bir oluşumu hayata geçirdi. Platformun hukuki bir tüzel kişiliği yok ve tamamen gönüllülük esasına göre çalışmalarını sürdürüyor. Başlangıçta çok az sayıda gazeteci ile oluşan bu platforma bir süre sonra biz de katıldık. Platform İzmir''in, Ege''nin, Türkiye''nin önde gelen siyasetçileri, bürokratları, iş insanları ile birçok toplantılar yaptı. Platformun en önemli özelliği ise her görüşten medya mensubunun aynı çatı altında olması ve toplantılarda konuğa (konuklara) soruların özgürce sorularak doğru haberciliğin yapılması idi. Bu platform yıllar içinde büyüdü, gelişti ve bugün Ege''li habercilerin bir anlamda ortak çatısı haline geldi. Ege Bölgesi''nde faaliyet gösteren yerel ve bölgesel gazete, televizyon, radyo ve haber sitesi imtiyaz sahipleri, direktörleri, genel yayın yönetmenleri, başyazarları, haber müdürleri başta olmak üzere 100''ü aşkın medya profesyoneli İzmir-Ege Medya Platformu çatısı altında buluştu.

İzmir Medya Platformu önce İzmir olmak üzere Afyon, Uşak, Balıkesir, Manisa, Aydın, Muğla ve Denizli''den katılımın sağlandığı Türkiye''nin ilk bölgesel nitelikli mesleki network organizasyonu olma unvanına sahip oldu. İzmir-Ege Medya Platformu kurucusu ve başkanı Ahmet Kaplan, İzmir Medya Platformu olarak 2014 yılında başladıkları yolculuğu komşu illerden katılımın artmasıyla birlikte bölgesel nitelikli bir oluşuma dönüştürdüklerini şöyle ifade ediyor; "Platformumuzun varoluş sebebi aslında meslektaşlarımız arasında dayanışma, bilgi alışverişini ve iletişimi artırmaktır. Özellikle dijital dönüşümün bütün taşları yerinden oynattığı böyle bir dönemde birlikte olmak her zamankinden daha önemli. Mesleğe yeni başlayanların dinamizmi ile gazeteciliğin duayenleri arasında etkileşimi artırmak zorundayız." Bugüne kadar platform olarak; siyaset, sivil toplum, yerel yönetimler, iş dünyası ve sektörel organizasyonlar olmak üzere 110''u aşkın konukla bir araya gelindi, bu ziyaretler sayesinde mesleğe yeni adım atan medya mensuplarının önemli haber kaynakları ile buluşabilmesine aracılık edildi. Platformun kesinlikle politik bir boyutu yok. Zaten her görüşten medya mensubu üye olduğu için politik boyutu olması da söz konusu olmuyor. Tamamen mesleki reflekslerle bir araya gelen gazetecilerden oluşuyor. Platform farklı görüşlere sahip gazetecilerin bir arada bulunabildiği, çoğulcu bir ağ yapısıyla öne çıkıyor. Toplumsal kutuplaşmanın ülkeye fayda getirmeyeceğinden hareketle Sevgili Başkan, kıymetli kardeşim Ahmet Kaplan şöyle diyor; "Bugün Türkiye''nin toplum katmanlarında birbirini tehdit olarak gören farklı mahalleler ve komünler oluşturuldu. Biz her alanda yaşanan ötekileştirme ve kutuplaştırmaya karşı ülkemizin ihtiyaç duyduğu Kuvayi Milliye ruhunu kendi mesleki alanımızda başarabiliyorsak bu ülkemiz için de önemli bir kazanımdır." Medya sektörü çalışanları açısından baktığımızda platformda genç medya mensupları ile yılların deneyimine sahip medya mensuplarının bir arada olması genç medya mensuplarına tecrübelerin aktarılması bakımından da büyük fayda sağlıyor. İlkeli insanların bir araya geldiği platformda deneyim sahibi olacak genç arkadaşlarımızın geleceğin medyasında sağlam ve doğru işler başaracağına, medyamızın olumlu yönde gelişmesine büyük katkılar sağlayacağına hiç kuşkumuz yok. Bu da Türk medyasına yapılan çok önemli hizmetlerden biri olacaktır diye düşünüyoruz. İzmir-Ege Medya Platformu''nun uzun yıllar ülkemize dürüst ve ilkeli medya konusunda örnek olması dileği ile.