Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Kemal Kamburoğlu

Kemal Kamburoğlu

HAYATIN NABZI

Gündemden kısa kısa

Hollanda, İngiltere ve Almanya''nın ardından Fransa''nın İstanbul Başkonsolosluğu da güvenlik gerekçesiyle kapatıldı. İngiltere Dışişleri Bakanlığı da seyahat uyarısını güncelledi. İngiliz vatandaşlarının 2022 yılında Türkiye''ye 3 milyon 330 binden fazla ziyaret gerçekleştirdiği ve çoğu ziyaretin sorunsuz geçtiği belirtilen açıklamada, vatandaşların "artan terör riski" nedeniyle dikkatli olmaları ve festival dönemleri de dâhil olmak üzere yabancı uyrukluların rağbet ettiği kalabalık yerlerde tetikte olunması gerektiği belirtildi. İngiltere Başkonsolosluğu geçici olarak ziyarete kapatıldı. ABD Büyükelçiliği tarafından evveli gün yapılan açıklamada da Türkiye''de özellikle Beyoğlu ve Galata olmak üzere Batılı turistlerin sıkça ziyaret ettiği yerlerde "olası terör saldırısına karşı" vatandaşlar uyarılmıştı. Bu durumun Konsolosluklarca "artan terör riski" nedeniyle olduğu vurgulanırken, İsveç ve Hollanda''daki Kur''an-ı Kerim yakma (ki yakanları lanetliyoruz) eylemlerine karşın İstanbul''da Türkiye''deki bazı radikal grupların misilleme yapacağı endişesinden ve bu ülkelerin aldıkları istihbarattan kaynaklandığı ortaya çıkıyor. Ancak daha önce de yazmıştık, İsveç''te de Hollanda''da da birçok Müslüman ülkenin büyükelçiliği varken neden İsveç''te Türk Büyükelçiliği önünde yapıldı bu eylem? Çünkü Türkiye bir NATO ülkesiydi, İsveç NATO''ya girme aşamasındaydı, İsveç-Türkiye yakınlaşması söz konusu idi ve bunu engellemek gerekiyordu (PKK bile isteyebilir), eylem sonrası Türkiye''nin vetosu öngörülmüştü, birileri bu süreci akamete uğratmak istiyordu. Bu tür eylemler arkalarında büyük devletlerin istihbarat örgütleri olmadan yapılamaz. Büyük istihbarat teşkilatları IŞİD, Neo Nazi gibi proxy grupları her zaman kullanırlar. O nedenle her zamanki gibi "bu eylem kimin ya da kimlerin işine yaradı?" sorusu doğru cevaba götürebilir. Öte yandan Türkiye''de Suriye''den, Afganistan''dan, Tacikistan''dan vb. ülkelerden gelen çok sayıda sığınmacının içinde ülkeye sızan radikal örgüt elemanı teröristlerin olması ihtimali de söz konusu istihbarat örgütlerine veya onların taşeronlarına İstanbul''da bir terör eylemi için uygun ortamın varlığı düşüncesini vermiş olabilir. Ancak kahraman Türk Emniyet Teşkilatımızın bu tür eylemlere asla imkân tanımayacağı da açıktır ve halkımız bu konuda müsterih olmalıdır. İçişleri Bakanlığı da bu konuda kamuoyuna güven verici bir açıklama yaparsa iyi olur deriz.

Altılı Masa yeni tanımıyla Millet İttifakı bir hükümet programı niteliğinde olan ve 9 ana başlık ile 2300 küsur maddeden oluşan "Ortak Politikalar Mutabakat Metni"ni açıkladı. Metin bazı eksikleri olsa da hemen her konuda bir düşünce ortaya koymuş. Ancak hemen gördüğümüz mesela Siyasi Partiler Yasasının değiştirilmesi ve siyasi partilerin demokratikleşmesi ile ilgili bir husus yok. Öte yandan örneğin dünyanın tüm gelişmiş ülkelerinin ordularında bulunan bir askeri yargı sistemi yeniden geri getirilmiyor. Hâlbuki Askerî Mahkemeler, Askerî Yargıtay ve Askerî Yüksek İdare Mahkemesi Türk Silahlı Kuvvetleri için elzem kurumlardı. Hatta 35 yıl kadar öncesinde Askerî Mahkemelerin Hâkim Subayları, Askerî Savcıları Harp Okulu mezunu olup bir süre kıtada görev yaptıktan sonra kendi hesabına Hukuk Fakültesi okuyup bitiren subaylardan seçilirdi. Çünkü hâkimlerin ve savcıların orada askerî suçlardan ötürü yargılanacak askerî personelin yapısını ve olan olayın askerî koşullarını iyi bilmesi gerekirdi ki, bu ise ancak o koşullarda yaşamış olmakla fikir sahibi olunabilecek bir durumdur. Zira sivil bir hâkimin ya da savcının bu koşulları yaşamadığı için bilmesi çok da mümkün değildir. Sadece dosya üzerinden kanaat sahibi olabilir. Hâlbuki ceza yargılamasında hâkimin takdir-i delil sistemi vardır ki bu Silahlı Kuvvetler personelini yargılayacak hâkim için de ancak yaşanarak kazanılır. Öte yandan Millet İttifakı''nın hazırladığı bu metnin tümünü seçim kampanyaları sırasında halka anlatması mümkün değildir. Karşılarında defalarca seçim kazanmış, siyaseti çok iyi bilen Sayın Erdoğan gibi bir lider var. Sayın Erdoğan gibi bir lidere karşı seçim kazanmak hiç kolay değildir. Bu durumda Milleti İttifakı liderleri hazırladıkları bu kitaptan halkı en çok ilgilendiren 5-10 madde seçip bu maddeleri sürekli tekrar ederek halka anlatmaları gerekir. Tabii en öncelikli olandan başlayıp anlatmak lazımdır ki en öncelikli olan da bugün için ekonomi, hayat pahalılığı ve yaşanan geçim sıkıntısıdır. Vatandaşı en çok ilgilendiren mesele budur. Millet İttifakı bu konuda nasıl çözüm getireceğini 3-5 kelimelik, akılda kalıcı ve basit cümlelerle anlatmalıdır. Örneğin; "kapatılan şeker fabrikalarını açacağız ve halkımız ucuz şeker yiyecek" diyerek hem istihdam alanına, hem tüketim alanına hem de pancar ekimi ihtiyacı nedeniyle tarım alanındaki çiftçiye mesaj verilebilir. Ya da SEKA''yı yeniden açacağım diyen bir siyasi kesim hem kâğıdı ucuzlatabilir hem de istihdama katkı sağlayabilir. Ekonomik koşullar kimlik siyasetini de laik-dindar siyasetini de hepsini gölgede bırakıyor. Çünkü tüm tarafların en önemli ortak sorunu ekonomik koşullardır. Zira her şey vatandaşın cebindeki paranın miktarından ve onun satın alma gücünden geçiyor. Yaz saati ya da Atatürk Havalimanı konusu ile çok kişinin kararını etkilemek mümkün olmayabilir ama ekonomik koşullar herkesin ortak paydasıdır. Ancak esas mesele hem Cumhur İttifakı''nda hem de Millet İttifakı''ndaki kemik kitleler değil, her iki taraf için de asıl hedef kitle olan %10-15''lik "kararsızlar kesimidir". Bu kitle oy verdiği partilerden neden uzaklaşmıştır? Bu hedef kitlenin talepleri nelerdir? Bu talepler tespit edilip her iki taraf için de hem adayların hem liderlerin hem de parti teşkilatlarının söz konusu hususları kararsız kitleye anlatması gerekir. Millet İttifakı''nın adayını en kısa sürede açıklaması da kaçınılmazdır. Aksi durum seçmenler üzerinde bir güvensizlik yaratır ve hâlâ adayın kim olacağı üzerinde anlaşamadıkları düşüncesini güçlendirir. Bu olumsuz durumu da Cumhur İttifakı''nın kullanması siyasetin doğal sonucudur. Siyaset bir anlamda fırsatları kullanma sanatı da değil midir zaten?

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları