Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Kemal Kamburoğlu

Kemal Kamburoğlu

HAYATIN NABZI

Gündemden

Ukrayna-Rusya savaşı kanlı bir biçimde devam ediyor. Rusya, medyadan izlediğimiz kadarı ile Bucha'da, Harkov'da, Mariopul'da ve Berdyansk'da çok ciddi katliam ve yıkımlar yaptı. Şehirleri adeta haritadan sildi. Altını çizelim ki bu savaş aslında Ukrayna-Rusya savaşı değil Batı ile Rusya arasında Rusya'nın olabildiğince yıpratılması amacına yönelik bir savaştır ve Ukrayna bu savaşta büyük balığı çekecek küçük balık olarak kullanılmıştır. Lakin savaşın hem Batı'ya hem de Orta Asya'ya etkileri vardır. Ukrayna ve Rusya gıda güvenliği açısından önemli üreticilerdir. Batı'nın Ukrayna'nın arkasına saklanıp Rusya'yı vurmaya çalışması Rusya'yı tamamen kaybederek Rusya'nın Çin ile vazgeçilmez biçimde yakınlaşmasına neden olabilecektir. Batı'nın Ukrayna'ya gönderdiği silahlar Ukrayna'nın Rusya'yı yenmesine yetmez ama savaşın epeyce uzamasına kolayca imkân sağlar. Buradan da anlaşılacağı üzere Batı bu savaşın bitmesini istemiyor. Zaten Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da, "NATO içinde savaşın bitmesini istemeyen devletler var." diyerek bu durumu teyit ediyor. Bu savaşta Putin iyi bir liderlik gösteremedi. Bizce aslında lider filan değil "sadece yönetici" olduğunu ortaya koydu. Hâlbuki yıllarca KGB'de görev yapmış, teşkilatın en üst yöneticisi olmuş, çok iyi yetişmiş bir istihbarat subayının, üstelik de çok iyi bir satranç oyuncusunun bu hataları yapacağı kimsenin aklına gelmezdi. Putin'in bu özeliklerine rağmen ona bu hataları yaptıran, duyguları ile hareket etmesi ve dizginleyemediği ihtirasları olmuştur. Putin, Langley'in ilmek ilmek ördüğü ağda tuzağa düştü ve ağa takılan büyük balık oldu. Çünkü Gürcistan olayında Batı, Langley'in planı gereği cılız tepkiler verdi, Kırım işgalinde yine cılız tepkiler verdi. Putin sandı ki, Ukrayna'ya karşı girdiği işgal harekâtında da Batı aynı tepkileri verecek, 72 saatte Ukrayna düşecek, Ordusu teslim olacak, Zelensky kaçacak ve Kiev'de Rus yanlısı bir hükümet kurulacak. Putin küçük balıkları kolayca yuttu ama Ukrayna çok kılçıklı büyük bir balık çıktı ve Putin'in boğazına takıldı. Şimdi yutamıyor ve kılçıklar boğazını kanatarak yırtıyor. Karadeniz'de koskoca Moskova kruvazörünün iki Neptün füzesi ile Ukrayna tarafından vurularak batırılması bunun bir örneğidir ve büyük bir travmadır. Putin hesabı kitabı yaptı ama yanlış yaptı.

Ukrayna'yı çok hafife aldı, Batı'yı ses çıkarmaz zannetti, en önemlisi de kendi gücünü tanıyamadı, çok abarttı. Bunlar bir komutanın savaşta yapabileceği en ölümcül hatalardır. Türk Harp Akademilerinde her Subaya bu hataları yapmamaları adeta ezberletilir.

Putin, kendisine Çar Deli Petro'yu rol model aldı ve SSCB yıkıldıktan sonra Baltık'lardan Orta Asya'ya kadar oralarda kalan Rus vatandaşlarının hakkını koruyacağını işaret eden "Yakın Çevre Stratejisi" doktrinini 1994'den itibaren geliştirdi. Ancak Putin, Petro'nun başarmak isteyip de başaramadıklarını başarmak isteyen ama başaramamış bir lider olarak tarihe geçebilir. Putin'in Odessa ve Mariupol saldırıları Ukrayna'nın denizle irtibatını kesip, bir kara devleti haline getirerek tamamen Rusya'ya bağımlı olmasını sağlamaya yönelik olabilir. Bu arada Donbass bölgesini de tam olarak ele geçirirse bu durumu bir zafer olarak Rus halkına sunup çizilen karizmasını da kurtarmak isteyecektir. Ancak Donbass'da kısa sürede bir zafere ulaşması da şüphelidir. Çünkü o bölgede güçlü bir Ukrayna askeri savunması ve direnişi mevcuttur. Ukrayna'lı direnişçiler büyük bir Rus askeri gücüne Kiev civarında büyük kayıplar verdirmiş ve geri çekilmelerini sağlamışlardır. Aynı direnişin Donbass'da da olabileceği ortadadır. Savaş ne kadar uzarsa Putin'in ve Rus Ordusunun o ölçüde yıpranacağı kaçınılmaz sonuçtur. Dileriz Putin bir çılgınlık yapıp "taktik düzeyde" de olsa nükleer silah kullanmaz. Çünkü böylesi bir hamlenin sonunu kimse kestiremez ve savaşın Avrupa'ya özellikle de Balkanlara ve Baltık ülkelerine yayılması olasılığı çok yükselir.

 

     *

 

Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri terör yuvalarını imha etmek maksadı ile Kuzey Irak'ta Pençe- Kilit Harekâtını başlattı ve başarı ile uygulamaya devam ediyor. Öncelikle harekâtta şehit düşen tüm kahramanlarımıza Yüce Rabbimden rahmet dileriz, mekânları cennet olsun. Vatan onlara minnettardır. TSK bu tip operasyonları her baharda yapar, çünkü PKK terör örgütü kışın gizlendiği mağaralardan çıkıp terör eylemleri için yaz tertiplenmesine geçer. TSK terör eylemleri başlamadan ön almak maksadı ile bu tip harekâtlar ile her yıl terör örgütlerinin başını ezer. Ancak bu harekâtın daha geniş kapsamlı ve kesin sonuç odaklı olacağı ifade ediliyor. TSK, Kara-Hava müşterek harekâtı ile terör hedeflerini önce Türk Hava Kuvvetlerinin hava bombardımanı, ÇNRA, 155 mm. Fırtına obüsleri vb. kara ateş destek unsurlarının hazırlık ateşleri ile yumuşatmış, devamında bir "uçarbirlik harekâtı" ile "hava hücum harekâtını" gerçekleştirmiş, havadan inen özel kuvvet unsurları ile karadan sızma harekatını icra eden komando birliklerini arazide buluşturarak terörist unsurları imhaya yönelmiştir. Harekâta katılan Deniz Kuvvetlerimizin SAS ve SAT Komandoları da EYP ve mayın temizleme görevlerini icra etmişlerdir. Terörle mücadelede en doğru yöntem terörü kaynağında yok etmektir. Harekâtın yürütüldüğü bölge Kuzey Irak'ta PKK'nın ana kampları olan Haftanin- Metina- Gara Bölgesi- Zap - Avaşin- Basyan- Hakurk bölgeleridir. Henüz karların bile kalkmadığı bu bölgelerde harekât icra etmek her ordunun yapabileceği bir iş değildir. Çünkü iki tepe arasında baktığınızda 500 metre gözüken mesafeyi yürümeye kalktığınız zaman 8-10 saat sürmektedir. Öylesi dik sarp kayalar ve çok derin vadiler mevcuttur. Harekâtın temel maksadı Türkiye- Irak sınırını tamamen terörden temizlemek olarak görünüyor. İran tarafındaki PKK'nın Çarçele kampı da zaten etkisizleştirilmişti.

MSB Akar'ın son terörist kalmayana kadar harekât devam edecek demesi de harekâtın uzun süreceğini ve nihai hedefin Kandil'in tamamen imha edilmesi olacağını ortaya koyuyor. Ancak ABD, Kandil'in toptan imhasına ne kadar sıcak bakar, işte orası meçhul. 2019 da başlayan Pençe operasyonları PKK'nın yurt içinde eylem yapmasını da engelledi. Zap bölgesi PKK'nın geçiş güzergâhının ana noktalarından biridir. Zap bölgesi bu harekâtla kilitlendiğinde Kuzey Irak'tan Türkiye'ye terör girişi hemen hemen sonlanır. Burada önemli bir nokta da Türkiye'nin güney sınırlarında özellikle Suriye'de bir "PKK/PYD Terör Devleti" kurma peşinde olan ABD'nin ve yine bir üst el olan Rusya'nın Ukrayna Savaşını 1'nci öncelik kabul etmesinden ötürü Suriye'yi geri plana atması Türkiye için bir fırsat oluşturmuştur. Türkiye bu fırsattan istifade ile Suriye'deki PKK/PYD terör örgütüne de öldürücü darbeyi vurabilme imkânı bulabilir. Kahraman Türk Ordusu bunu başarabilecek imkân ve kabiliyete sahiptir.

 

*

Daha önce de yazdığımız "Göç meselesi ve Türkiye'deki sığınmacılar" konusunu da gündemin önemli başlığı olarak burada yazacaktık ama yerimiz kalmadı. Bir sonraki yazımızda bu konuyu işleyeceğiz. Çünkü bu mesele "Türkiye'nin demografik bekası"dır.

*

Yarın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. TBMM'nin Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Silah Arkadaşları tarafından açılışının 102'nci yılı. Tüm Türk Milletine kutlu olsun. Kanları ile bu kutsal vatan topraklarını sulayan ve bize bu aziz vatanı yurt olarak bırakan başta Büyük Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Mekânları cennet olsun. Vatan onlara minnettardır.

                              

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları