Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Kemal Kamburoğlu

Kemal Kamburoğlu

HAYATIN NABZI

Güç dengesi Yunanistan lehine değişiyor

Adalar Denizinde (Ege) ve Doğu Akdeniz'de güç dengesi giderek hızla Yunanistan lehine değişmeye başladı. Yıllardır uygulanmakta olan Yunanistan Türkiye arasındaki 7'ye 10 dengesi bozuldu ve Yunanistan hızla ileri geçmeye başladı. Bu gidiş hiç hayra alamet değildir. Yunanistan, 28 Eylülde Fransa ile "Savunma ve Güvenlik İçin Stratejik Ortaklık Anlaşması" imzaladı. Yunanistan'ın Fransa ile 28 Eylül'de imzaladığı "Savunma ve Güvenlik için Stratejik Ortaklık" anlaşmasının 2. maddesinde "Taraflar, herhangi birinin egemenlik bölgesine karşı silahlı bir saldırı yapıldığını müştereken tespit ederlerse, ellerindeki tüm uygun araçlar ve gerekirse silahlı güç de kullanarak birbirlerine yardım ve katkıda bulunacaklardır." deniyor. 14 Ekim yani bu gün de ABD ile Washington'da Dışişleri Bakanları Antony Blinken ve Nikos Dendias arasında protokol imzalanacak. Her yıl bir seneliğine imzalanan protokol ilk kez 5 yıl süreli olacak. Bu protokol ile ABD Girit'te ve Dedeağaç'daki askeri varlığını çok ciddi biçimde güçlendirecek, öte yandan dört yeni bölgede de yeni üsler tesis edecek. Yunanistan'ın AB'ye sağlayacağı imtiyaz bölgeleri şöyle; Meriç'te İpsala sınırına yaklaşık 45 kilometre mesafedeki Dedeağaç (Aleksandrupolis) şehrinde bulunan "Yanuli" 156. Motorlu Topçu Taburu Karargâhı. ABD finansmanı ile karargâhta 300-400 Amerikan askerinin konuşlandırılabileceği ek tesisler inşa edilecek. Yunanistan son yıllarda Dedeağaç limanında ABD ordusuna önemli kolaylıklar sağlıyor. ABD son olarak geçtiğimiz aylarda 145 helikopter, 1800'den fazla zırhlı araç ve 20 binden fazla askeri personelini Dedeağaç limanı üzerinden Balkan ve Avrupa ülkelerine sevk etmişti. Kuzey Yunanistan'da Selanik'e 92 kilometre mesafedeki Litohori ilçesinde bulunan atış talim sahası, Larisa şehrinde Stefanovikio Hava Üssü yakınında bulunan "Yeorgula" Piyade Taburu Karargâhı. ABD, zaman zaman insansız hava araçlarını (İHA) geçici olarak Stefanovikio Hava Üssü'nde konuşlandırıyor. Girit adasının Suda mevkiinde bulunan ABD üssünün alanı da genişletilecek. Bu haber bazı necip ve aklı kıt medya organlarımızda "Türkiye korkusu Yunanistan'a şimdi de bunu yaptırdı." başlığıyla çıkmıştı. Aslında bu olanlar Türkiye korkusundan filan değil. Yunanistan Türkiye'den korkuyormuş süsü verip, sanki Türkiye'ye karşı kendisini koruyormuş görüntüsü ile dünyaya karşı algı yönetimi uygulayarak silah ve kuvvet dengesini Türkiye aleyhine rahatça değiştiriyor. Adamlar korkuyor olsalar gelip burnumuzun dibinde bize ait olan Koyun Adasında Savunma Bakanlarının önünde geçit töreni yaparlar mı? Hem de arkalarına İzmir kıyılarını alarak dünya basınına fotoğraf verirler mi? Tam aksine bu tür davranışları ile Türkiye'yi tahrik ediyorlar. Zaten bu konuda Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'da "Biz Yunanistan ile problemlerin uluslararası hukuk çerçevesinde, iyi komşuluk ilişkileri içinde diyalog yoluyla siyasi çözümler bulunarak çözülmesini, barış ve huzur ortamında iki taraf halklarının zenginliklerden yararlanarak güven ve refah içinde yaşamasını istiyoruz. Bizim samimi kanaatimiz, dileğimiz bu. Maalesef özellikle Yunanistan'daki bazı siyasiler saldırgan eylem ve söylemleriyle ikili ilişkileri bozmak için sorunlara aklen ve mantıken çözüm bulmak yerine gerilimi tırmandırıyor. Yunanistan'da özellikle son dönemlerde bazı ülkelerin teşvik ve kışkırtmalarıyla bazı anlaşmalar yapmak suretiyle bir silahlanma sevdası başladı… Koyun Adası'na kadar gelip tatbikat yapmak tahrik değil de nedir? Bu yapılan provokasyonlarla gerilimi arttıran tarafın Yunanistan olduğu, başta bazı ülkeler olmak üzere tüm dünya tarafından görülmelidir." diyerek meseleyi doğruladı.

Yunanistan kurulduğu tarihten itibaren hiç savaşmadan tam beş kez toprak kazanmış bir ülkedir. Şimdi de büyük bir hızla adaları kendi toprağı yapıyor, asker ve silah yerleştiriyor. Yunanistan geçtiğimiz hafta, Türkiye'nin dibinde bulunan birkaç adada tatbikat yaptı. Yunanistan Milli Savunma Bakan Yardımcısı Nikos Hardalias da bu tatbikatlarda yer aldı. Koyun Adası'nda da tatbikat yapılırken; tatbikatı adada izleyen Hardalias, arkada İzmir görünecek şekilde Yunan askerleri ile poz verdi. Fotoğrafları sosyal medya hesabından paylaşan Hardalias, "Her ada, her küçük ada, her kayalık adacık, bir Yunan yurdu! Her yerdeyiz!" ifadelerini kullandı. Yani yine çaktırmadan her zaman yaptıkları toprak hırsızlığını yapıyorlar. Lakin Yunanistan'ın asıl derdi sadece Ege değil. Ege'nin tamamının Yunan gölü olmasına Rusya asla müsaade etmez. Başka Avrupa ülkeleri de müsaade etmezler. Yunan'ın asıl derdi "Hiçbir hakkı olmadığı halde Doğu Akdeniz'deki gaz ve petrol yataklarından aslan payını almak ve Türkiye'yi oyunun dışına çıkartarak Türkiye'nin haklarını gasp etmektir." Zira ABD başta olmak üzere AB ülkeleri de bunu şiddetle istemektedirler. Çünkü Doğu Akdeniz'de kendi MEB'deki muazzam gaz ve petrol yataklarını işletmeye başlayan bir Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığı kalmadığı gibi enerji ihraç eden bir ülke haline dönüşmesi Türkiye ekonomisinin ve halkın refah seviyesinin çok büyük ölçüde yükselmesi yani Türkiye'nin zengin bir devlet olması demektir. Bu ise ABD, AB hatta Rusya'nın en çok korktuğu ve istemediği durumdur. Çünkü o koşullardaki bir Türkiye'ye istediklerinde diz çöktürmeleri asla mümkün olmaz. İşte bütün sorunun düğümü budur. O nedenle Türkiye'ye parasını aldığı halde F-35 vermeyen ABD Yunanistan'a silah, uçak, tank yağdırıyor. Fransa o nedenle Yunanistan'a uçak veriyor. ABD Atina Büyükelçisi Geoffrey R. Pyatt "Kasımda Dedeağaç'a görülmemiş büyüklükte sevkiyat olacak. Uçak ve helikopterler gönderilecek." diye boşuna söylemiyor. Yarın yine 100 yıl evvelki gibi Yunan'ı kışkırtıp Türkiye'nin üzerine salmayacaklarının bir garantisi var mı? Bizce yok. Şimdi adalara çökmeye kalkan Yunanistan yarın da Ege'ye, İzmir'e çökmeye kalkar. Tabii gerekli cevap verilmez ise. Son yayınladığımız NAVTEX'de de hata olduğu, yayınlanan NAVTEX ile sanki Sevilla haritası kabul edilmiş gibi bir durum ortaya çıktığı Em. Tümamiral Cihat Yaycı Paşa tarafından birçok yayın organında dile getirildi. Biz bir deniz subayı olmadığımızdan bunu denizciler gibi bilemeyiz. Eğer söylendiği gibi ise bunu bir an önce düzeltip değiştirerek Yunan'a bir imkân vermemeliyiz. Bunun için de Türkiye'nin çok güçlü bir orduya sahip olması şarttır. Bir de siyasi iradenin her koşulda ABD'ye karşı durabilmesi. Başka türlü olmaz. Çok önemli bir nokta da Türkiye'nin de en az Yunanistan kadar savaş uçağı sayısına sahip olmasıdır. Yunanistan bu sayıyı sürekli arttırıyor. Elimizdeki İHA, SİHA vb. araçlar çok önemlidir ama bunlar hiçbir zaman bir F-16'nın ya da bir F-35'in icra edeceği görevleri icra edemezler. Asla bir "hava muharebesi" yapamazlar. Böyle bir imkân kabiliyetleri yoktur, olamaz da. Çünkü hava muharebesini yalnızca pilotlar yapar. İHA, SİHA vb. ne sahibiz diye uçak işini ciddiye almazsak ileride çok büyük sıkıntılar yaşayabiliriz. Not düşelim istedik.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları