Zaman zaman duyarız, özellikle magazin basınında çok kullanılır; işte efendim tam bir efsane, efsane oldu falan filan gibi sözleri. Efsane oldu denilen kimseye bakarsınız 20-25 yaşında filandır, hiçbir üstün yeteneği yoktur, altı üstü iki şarkı yapmıştır, ya da iki dizide oynamıştır hemen etiket yapıştırılır; efsane oldu. Ne efsanesi kardeşim, efsane olmak öyle kolay mı? Efsane olmak için bir defa yaşanmış çok uzun yıllar gerekir. Bu uzun yıllar içinde, çalıştığınız alanda tüm toplumun hafızasına kazınacak işler yapmanız, yüz yıl geçse bile silinmesi mümkün olmayan izler bırakmanız gerekir. Yani diyeceğimiz şu; bazı etiketleri öyle çok kolay yapıştırmamak lazım. Zira kolay yapışan etiket iğreti olur ve çabuk düşer. Efsane etiketi en çok yakışan isimlerden biri geçtiğimiz günlerde hayata veda etti. O gerçek bir futbol efsanesi idi. Çocukluğumuzun futbol idolü; Pele. Gerçek adı ile Edson Arantes do Nascimento. Brezilya''da yoksul bir mahallenin yoksul bir evinden çıkıp dünya futboluna asla silinmeyecek bir damga vuran isim Pele. Genç kuşaklar pek bilmez ama biz onun inanılmaz futbol resitallerini dinleyerek büyüdük. Hiç unutmayız lisede bir arkadaşımız vardı, esmer tenli kıvırcık saçlı bir çocuktu. İyi futbol oynuyor, 10 numaralı formayı giyiyordu ve lakabı Pele idi. Pele bizim kuşak için böyle bir anlam taşıyordu. Pele''yi sahada futbol oynarken seyretme imkânımız olmadı. En son oynadığı dünya kupası 1970 dünya kupası idi ve o yıllarda Türkiye''de genel yaygın bir televizyon kanalı yoktu. Yani televizyondan da izleyememiştik. Ama 1958, 1962 ve 1970 dünya kupaları ile ilgili birçok filmi izlemiştik. Bu filmlerde Pele''yi izlemek ayrı bir heyecandı. Bugün dünya futbolunda Zidane, Ronaldo, Messi, Tigana, Maradona, Kempes, Cruyff, Müller vb. gibi iz bırakmış isimlerin yaptığı birçok futbol hareketini dünyada ilk defa Pele''nin yaptığını bu filmlerde görmek mümkündür.

Futbolu sıkı takip eden biri olarak söyleyelim ki Messi dünyada en çok hayran olduğumuz ve dünyanın en iyi futbolcusu diyebileceğimiz isimdir. Lakin dünyaya gelmiş geçmiş en büyük futbol virtüözü kim diye sorulursa cevabımız hiç tartışmasız Pele olur. Biz Pele gibi bir futbol sihirbazının bir daha gelebileceğini pek düşünmüyoruz. Pele futbolda 3 defa dünya kupasını kaldıran tek futbolcu olmuştur. Bir başka örneği de yok. Yine dünyada bir millî takımda gol atan en genç futbolcudur. Yine ülkesi Brezilya tarafından "Millî Servet" ilan edilerek başka bir ülkeye transferine yasak konulan dünyadaki tek futbolcudur Pele. Hakkında yazılanlardan öğrendiğimiz kadarı ile insani değerleri de çok yüksek olan bir futbolcudur Pele. Hani tam da Büyük Atatürk''ün dediği gibi "zeki, çevik ve ahlaklı" bir sporcu. Geçtiğimiz ayın sonunda dünya bu büyük futbol efsanesini uzun süredir tedavi gördüğü hastalığı nedeniyle 82 yaşında kaybetti. Brezilya Cumhurbaşkanı Lula ve birçok ülke temsilcilerinin katıldığı 24 saat süren bir cenaze töreni ile sonsuzluğa uğurlandı. Törende ülkemizi de Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu temsil etti. Gerçekten bazı isimler alanlarında semboldürler ve derin izler bırakırlar, kendilerinden sonraki kuşakları etkilerler. Pele''nin belgeselini izleyip de etkilenmeyecek futbola meraklı bir çocuk düşünemeyiz. Baştan da söyledik Pele sadece Brezilya''nın değil futbola gönül veren herkesin idolü idi. Yani sadece Brezilya''ya değil dünya futboluna mal olmuş bir isimdi Pele. Bu tür nadir gelen sporcular, gerçek efsaneler kuşaklar boyu iyi örnek olarak hatırlanmalıdır. O nedenle bir futbolsever olarak FIFA Başkanı Gianni İnfantino''nun "Dünyadaki tüm futbol federasyonlarının ülkelerindeki bir stada Pele''nin isminin verilmesi isteyeceğiz" önerisine içtenlikle katılıyoruz. Gerçek efsaneler insanlığa değer katarlar. Toprağı bol olsun, ışıklar içinde uyusun futbol efsanesi.