Çok uzun zamandır yazmak istediğim ama çeşitli sebeplerle bir türlü yazamadığım bir yazı bu. O nedenle de başlığı "Geç Kalmış Bir Yazı" olarak attım. Aslında bu, çok değerli ağabeyim Rasim Cinisli'ye bir anlamda borcumdu. Değerli yazar Rasim Cinisli tam 624 sahifelik mükemmel bir eser ortaya koymuş. Bir kitap. Ama öyle bir kitap ki Türkiye'nin 70 yılını kapsayan ve bu 70 yılda Türkiye'de yaşanan iç ve dış politikaları, ekonomik yaşamı, Emperyal Güçlerin Türkiye üzerinde nasıl oyunlar oynadığını, siyasi yaşamı nasıl istikrarsız hale getirdiklerini, bu gayretleri ile Türkiye'ye yıllarını nasıl kaybettirdiklerini belgeleri, fotoğrafları ile anlatan bir kitap bu.
"BİR DEVRİN HAFIZASI" yazan Rasim Cinisli. Kitabı baştan sona iki defa okudum. Türkiye'nin yetiştirdiği çok önemli siyasetçilerden biri olan Rasim Cinisli'nin doğduğundan hemen hemen günümüze kadar yaşadığı ve tanıklık ettiği birçok meseleyi usta bir kalemin zarif cümleleri ile bize aktarıyor bu kitap. Bu ustalıkta değerli ağabeyimin hukukçu olmasının da rolü olmuş kanaatimce. Aslında kitap için bir anlamda Rasim Cinisli'nin siyasi yaşamı süresince tarihe tanıklığının belgelendirilmesi de diyebiliriz. Kitap bir anı belgesi ama anılar aktarılırken hem meseleler objektif biçimde yansıtılmış hem de değerlendirmeler olabildiğince objektif biçimde okuyucuya sunulmuş. Çocukluk yıllarının dışında esas olarak 1959'dan başlayıp 27 Mayıs öncesi olaylar, 27 Mayıs askerî darbesi, 12 Mart Muhtırası, 12 Eylül askerî darbesi, Türkiye'yi bu darbelere getiren iç ve dış etmenler, siyasi figürlerin meselelere bakışı, meseleler karşısındaki tutum ve davranışları, söz konusu bu büyük kırılmaların düne ve günümüze yansımaları, 1973 Cumhurbaşkanlığı seçimleri, Kıbrıs Barış Harekâtı gibi Türkiye'nin kaderine yön veren olayları yaşanmışlıklarla anlatıyor Rasim Cinisli. Öte yandan kitapta ilgi çekici bir yön de Celal Bayar'dan Süleyman Demirel'e, Turgut Özal'dan Kenan Evren'e, Aydın Menderes'ten Özer Çiller'e kadar pek çok isim ile olan görüşmeler. Bunun yanı sıra Millî Türk Talebe Birliği'nde geçen gençlik yılları ve bu yıllarda yaşananlar. İşte tüm bunlar bir anlamda Türkiye'nin yakın siyasi tarihinin önemli köşe taşlarını bir paket halinde okuyucuya sunuyor.
GENÇLERİ HEDEF ALIYORLAR
Kitabı okuyunca görüyorsunuz ki Türkiye üzerinde oynanan oyunlar iki yüz yıldır var ve bundan sonra da olacaktır. Emperyal güçler özellikle Türkiye'nin gençliğini hedeflerine koyuyorlar. Çünkü gençlik bir milletin geleceği demektir. Kitapta bu güçlerin geleceğimizi nasıl çalmaya çalıştıklarını da göreceksiniz. Ülkemiz içinde kimi yöneticilerin bilerek ya da bilmeyerek ülkemizin aleyhine olabilecek büyük hatalara nasıl imza attıklarını görmek de gerçekten çok üzücü. Örneğin 12 Eylül'de Türkiye'nin elinde çok büyük bir koz olan "Yunanistan'ın NATO'ya girme talebini neden veto etmedik ve neden hiçbir karşılık almadan onay verdik?" Keşke bu hata yapılmasaydı.
Kitabı sadece siyaset alanı ya da yakın tarih ile ilgilenenlerin akademisyenlerin, tarihçilerin değil, bütün okurların okuması gerçekleri bir başka bakış açısı ile görebilmek ve anlamak açısından da çok yararlı olacaktır kanaatindeyim. Kitabı okuduktan sonra neleri eleştirebilirim diye uzunca düşündüm. Açıkçası eleştirecek bir nokta bulamadığımı da söylemeliyim. O nedenle de değerli ağabeyim Rasim Cinisli'yi bu özgün ve sorumluluk içeren çalışmasından ötürü gönülden kutlarım. Daha nice böyle eserler vermesi temennisi ile.
