Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Kemal Kamburoğlu

Kemal Kamburoğlu

HAYATIN NABZI

Futbolun hakem sorunu

Bilirsiniz biz pek spor yazısı yazmayız. Tüm yıl boyunca dış politikayı, eğitim, medyayı, ekonomiyi yazdık durduk. Artık yılın sonuna geldik ve yeter dedik. Yılın son yazılarını da biraz daha farklı alanlardan yazalım istedik. Bildiğiniz gibi bizim spora özellikle de futbola çok yoğun bir ilgimiz oldu yaşamımız boyunca. Gençlik yıllarımıza da epeyce oynamışlığımız olmuştur. Öte yandan futbol hem ülkemizde hem de dünyada en çok ilgi çeken spor dalı. O nedenle izleyicisi de aynı oranda fazla tabii. Ülkemizde de üç büyük kulübün milyonlarca izleyicisi, taraftarı var. Futbol öyle bir spor oyunu ki insanları müthiş cezbediyor.

*

Dünyanın hemen her ülkesinde taraftarlar tuttukları futbol takımına büyük bir bağlılık duyuyorlar ve genelde ömürlerinin sonuna kadar o takımın taraftarı oluyorlar. Hatta bu renk sevdası en düşük gelirli bireyde bile birçok ihtiyaçtan feragat ederek bilet alıp maça gitme arzusu uyandırıyor. Gıdasından bile kesinti yaparak kulübünün maçına gidiyor. Her taraftar doğal olarak maçın sonunda kendi takımının galibiyetini bekler. Takımı iyi oynar, kötü oynar, yener, yenilir bunların hepsi doğaldır. Lakin maçın hakemi verdiği yanlış kararlar ile bir takımın aleyhine davranırsa o zaman da haksızlığa uğramış olmanın verdiği üzüntüyü yaşar. Üstelik de bu haksızlıklarla peşpeşe devamlı olarak karşılaşırsa içindeki üzüntü bir sıkıntıya dönüşür.

Pazartesi günü Konyaspor ile Beşiktaş takımları arasındaki maçı seyrettik. Futbol oynamış ve futbolu biraz bilen biri olarak açık ve net söyleyelim ki o maçtaki hakem kararları Türk futbolu adına utanç verici idi. Biz maçın hakemi Mete Kalkavan ve VAR hakemi Arda Kardeşlerin yerinde olsaydık ertesi gün utancımızdan sokağa çıkamadığımız gibi maçın ertesi günü düdüğümüzü asar, Merkez Hakem Komitesine hakemliği bir daha düdük çalmamak üzere bıraktığımızı bildirirdik. İnsanda azıcık mahçubiyet duygusu olur. Azıcık da olsa vicdan olur. Ayıp yahu ayıp. Bu kadar taraftarın yüreğini darlamaya ne hakkınız var? Ülkemizde takımı maç kaybedince evinde olur olmaz kavga eden, dışarıda en küçük bir tartışmada parlayan taraftarların olmadığını söyleyebilir misiniz? Siz hakemler ne yapmaya çalışıyorsunuz? Konyaspor - Beşiktaş maçında daha 13'ncü dakikada Konyasporlu Soner Beşiktaşlı Pianiç'in ayağına bilerek, kasten basıyor hakem Mete Kalkavan'da tık yok. Tabii VAR hakemi Arda Kardeşler'de de tık yok. Arda efendi seni oraya ekran başında çekirdek yiyesin diye mi oturttular? İyi paralar almayı biliyorsunuz ama. Daha da açık ve net olan ise ilk devrenin bitimine yakın Konyasporlu oyuncu Mpoku'nun yine Pianiç'e yaptığı faul. TV ekranlarında da istisnasız tüm yorumcuların ve eski hakemlerin ifadesi "net doğrudan kırmızı kart". Mpoku topa hiçbir hareket yapmaksızın Pianiç'i sakatlamak amacı ile doğrudan ayak bileğinin üstüne bilerek ve isteyerek basıyor ve Pianiç sakatlanıyor. Gerçi Pianiç oyuna devam etti ama ayak bileği kırılabilir ya da bağları kopabilirdi. Maçtan sonra ne çıkar bilmiyoruz. Pianiç'in ayağına bastıktan daha sonra topu alıyor Mpoku. Ya kardeşim sen bu kasıtlı ve çok tehlikeli harekete kırmızı kart vermeyeceksen neye vereceksin? VAR hakemi Arda efendi sen burada Mete Kalkavan'ı uyarmazsan "Hocam kırmızı kart olabilir, monitörden bir izle." demezsen neden orada oturuyorsun? Eğer bunu yapmıyorsan o sırada ya internetten film seyrediyorsun ya da kasıtlı olarak görmezden geliyorsun. İkisi de aldığın o paranın sana haram olması için yeterli sebeptir. Bu durum maçın hakemleri için utanılacak, yüz karası bir karardır. Üstelik de hakem Mete efendi 10 metre kadar gidip ondan sonra düdük çalıp sarı kart çıkartıyor Mpoku'ya. Beyni ile düdük çalma refleksi arasındaki mesafe bir hayli uzun demek ki. Böyle bir şey olamaz. Demek ki VAR hakemi yukarıdan söylüyor sarı kart ver diye. Tam bir fiyasko. Avantaj filan olur oynatırsın tamam. Ama öyle bir durum da yok. Hücum eden takım Konyaspor ve hakem Konyaspor'u oyuna devam ettiriyor. Öğrendiğimize göre bir puanlama sistemi varmış. VAR'a çağırırsa 10 puan siliniyormuş, çağırmazsa 5 puan kazanıyormuş hakem filan. Bu da aldıkları parayı, maç verilme durumunu filan etkiliyormuş. Ekranda eski hakemlerden Erman Toroğlu anlattı. Böyle bir sistem olmaz. Bu sistem mevcut ise tam bir kepazeliktir. Böyle bir sistem yok ise bize yazsınlar, biz de burada yayınlayalım. E tabii Arda Kardeşler de hem VAR'da hem de sahada görev alıyor. VAR'ın amacı doğruyu bulmak değil midir? Bu pozisyonda çağırmayacaksan ne zaman çağıracaksın kardeşim? Sen kuralları tam uygula, adaletli ol kim yenerse yensin, kim yenilirse yenilsin önemli değil. Yeter ki sen adaleti doğru dağıt. Her iki takım da birbirine denk bir futbol oynadı. Ancak Konyaspor ikinci yarıyı hak ettiği gibi 10 kişi oynasa idi sahadan galip ayrılabilecek miydi acaba? Bilemeyiz. Bunun da ötesinde Pianiç gibi bir oyuncuya dünyanın parasını veren bir kulüp var ve rakip takımın oyuncusu bu oyuncuyu bilerek sakatlamaya çalışıyor. O zaman yazık değil mi verilen onca paraya? Hani FİFA ve UEFA'nın yıldız futbolcuları daha bir özenli koruma kararı vardı? Hepsi hikâye. Bu söylediklerimiz tüm takımları içindir, çünkü kulüpler bu oyuncuları getirmek için büyük fedakârlıklar yapıyorlar. O nedenle biz açıkçası en az bir-iki sezon tüm maçların hakemlerinin yabancı hakem olması gerektiğini düşünüyoruz. O zaman belki yerli hakemler bir ders çıkartırlar, akıllarını başlarına toplarlar. MHK ve TFF bu tür hakemlere ses çıkartmadıkça Türk futbolu bir milim ileri gitmez. Futbol oynamamış, futbolu bilmeyen adamdan da hakem filan olmaz. 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları