Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Kemal Kamburoğlu

Kemal Kamburoğlu

HAYATIN NABZI

EURO-2020 Üzerine notlar

Bir ay süren Avrupa Futbol Şampiyonası EURO-2020 bitti ve İtalya, İngiltere karşısında uzatmalar sonunda gittiği penaltı vuruşları ile İngiltere'yi mağlup ederek kupaya uzandı. Bir futbolsever olarak şunu baştan söyleyelim; İtalya hak etti ve kazandı. İngiltere ise hiç hak etmedi ve kaybetti. Bir yerde ilahi adalet tecelli etti diyebiliriz. Çünkü İngiltere'nin finale çıkması bile büyük haksızlıktı. Final Danimarka'nın hakkı olabilirdi. 7 Temmuzdaki İngiltere-Danimarka yarı final maçında maç büyük ihtimalle uzatmalara oradan da penaltılara gidecekti ve belki de Danimarka finale çıkacaktı. İngiltere bu riske girmemek için maçı penaltılara götürmeyecek koşulları hazırladı, Raheem Sterling biraz futbol bilgisi olan sıradan bir seyircinin bile penaltı olmadığını görebilecek biçimde hakemi aldatarak penaltı aldı. Hakemler de adeta böyle bir şeyin olmasını bekledikleri için hemen penaltıyı verdiler. Hâlbuki Danimarkalı oyuncu Sterlig'e dokunmadı bile. Orta hakem görmediyse VAR hakemleri demi görmediler seksen tane kamera ile? Kesinlikle gördüler ama İngiltere olduğu için, maç Wembley'de olduğu için ya da belki de bizim bilmediğimiz nedenlerle penaltı dediler. UEFA dâhil, eski İngiliz futbolcuları dahil birçok futbol otoritesi de kesinlikle penaltı olmadığı görüşünde birleştiler. Danimarka'ya yazık olmuştu. Böyle büyük turnuvalarda sonucu doğrudan etkileyecek hatalar yapılmamalı, hele ki yarı finalde. Sonuçta İngiltere de çok istediği halde kupayı alamadı, çünkü hak etmemişlerdi. EURO 2020 çok ilginç sonuçlara da sahne oldu. Örneğin Portekiz geçen kupanın şampiyonu olduğu halde bu turnuvada son 16 turunda elendi gitti. Yine gruptan çıktığı halde defalarca dünya şampiyonluğu kazanmış Almanya, yıldızlar topluluğu şampiyon bir Fransa, defalarca dünya kupası finali oynamış Hollanda, finalist bir Hırvatistan elendi gittiler. Futbolun ilginçliği işte; Belçika 9 puanla gruptan çıktı çeyrek finalde elendi aynı gruptan 3 puanla çıkan Danimarka yarı final oynadı. Hakemler dürüst olsaydı Danimarka belki de final oynayacaktı. Öte yandan Hollanda gruptan namağlup 9 puanla çıktı, aynı gruptan Ukrayna 3 puanla çıktı. Ama Hollanda 16 turunda elendi gitti, Ukrayna çeyrek final oynadı. Bunlarda EURO 2020'nin ilginç istatistikleri oldu. Bize göre turnuvanın en iyi takımı İtalya idi ve sonunda şampiyon da oldu. İtalya müthiş bir hırs ve istekle oynadı. 35 yaşındaki defans oyuncusu Leonardo Bonucci'nin İngiltere'ye beraberlik golünü attıktan sonra kameralara yansıyan yüz ifadesi azmin ve hırsın dışa vurumu idi. Adam 35 yaşında nasıl bir hırs ve azimle oynuyor, bizim genç yaştaki oyuncularımız da 270 dakika bitsin de tribüne çıkalım, tatile gidelim havasındaydılar. İnsan üzülmeden edemiyor. Üstelik de İtalyan futbolcular şampiyonluk primi olarak bizim oyuncuların hezimetleri sonunda aldıkları primlerin beşte birini alacaklar. Manchini şampiyon hoca aldığı para bizim Şenol hocadan çok çok daha az. Şenol Güneş başarısız oldu ama koltuğu bırakmadı. Başkalarında ise başarısız olanlar kenara çekildiler. Şampiyonanın kötü bir tarafı birçok ülkede ve birçok şehirde oynanması idi. Bu birçok takımı yorucu bir sürece soktu. Hangi aklı evvelin fikriydi bu bilmiyoruz. Ama umarız UEFA bir daha böyle saçma sapan bir organizasyon yapmaz. Bir ülkede düzenlenir biter gider. Ama ne hikmetse İngiltere oynadığı yedi maçın altısını kendi stadında Wembley'de kendi seyircisi önünde oynadı. İngiltere'nin bu ayrıcalığı nedendir bilemiyoruz. Şimdi önümüzde bir dünya kupası var. Türk futbolseverler dünya kupasında mücadele eden, ezilmeyen, sahaya karakter koyan, kazanma hırsı ve azmi yüksek bir milli takım görmek istiyorlar. Olur mu, olabilir. Ancak Şenol Güneş kafa yapısını değiştirirse! Forma adaletini sağlarsa, gelecek kaygısı taşımadan cesur olabilirse, korkak futbol oynatmaz ise, kazanma arzusu yüksek bir takım yaratabilirse, en iyi savunmanın hücum olduğunu ilkesel olarak benimserse, takımı mental olarak da fizik olarak da böyle bir oyuna hazırlayabilirse o zaman başarılı olma ihtimali artar. Böyle bir takım oluşturup bunu sahaya yansıttığında büyük bir başarı gelmese bile "evet, çok iyi oynadık, ama olmadı" der insanlar. EURO 2020 pahalı ama iyi bir tecrübe oldu. Umarız bu tecrübelerden ders çıkarılır. Aynı yöntemleri deneyerek farklı sonuçlar elde edeceğini ummak akıl tutulmasından başka bir şey değildir. Neyse sonuçta futbolla dolu dolu bir ay geçirdik. Bize göre EURO 2020'nin en iyi oyuncusu İnsigne, en başarılı kalecisi de Donnarumma idi. Dünya kupası finalleri çok daha renkli ve keyifli olacaktır umarız.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları