Narkotik kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir ve Fransızca kökenlidir. TDK'ye göre, narkotik kelimesinin anlamı şu şekildedir: Uyuşturucu. BM 2018 Uyuşturucu Raporuna göre dünyada uyuşturucu kullanan 275 milyon kişi olduğu belirtiliyor. Bu korkunç bir sayıdır. Tüm dünyada uyuşturucu ile ilgili ciddi bir mücadele görülüyor. Lakin ne derece başarılı olunabiliyor, işte orası tam belli değil.

Emniyet Genel Müdürlüğünün Şubat 2017 raporuna göre; Dünya Uyuşturucu Raporlarında, dünya genelindeki uyuşturucu trafiği hacminin yaklaşık 320 Milyar Dolar olduğu, bu miktarın organize suç ve terör örgütlerinin finans kaynağının büyük bir kısmını oluşturduğu vurgulanmaktadır.

BM kaynaklarına göre, uyuşturucu ekonomisinin, günümüzde tek başına uluslararası ticaretin %8'ini oluşturduğu ifade edilmektedir. 2016 Avrupa Uyuşturucu Raporunda ise; Avrupa Birliği genelindeki uyuşturucu pazar değerinin 24 Milyar Avro olduğu kayda geçmiştir. Ülkemiz geçmişte ve günümüzde, birbirinden farklı ideolojilere sahip birçok terör örgütünün eylemlerine hedef olmuştur. Başarıyla yürütülen mücadele neticesinde, terör örgütlerinin uyuşturucu madde kaçakçılığından finansman sağladıkları ve uyuşturucu üretimi ve ticaretinin bütün aşamalarında yer aldıkları tespit edilmiştir. Özellikle PKK/KCK terör örgütü, uyuşturucu üretimi ve ticaretine ilişkin faaliyetlerini uzun zaman ülkemiz ve dünya kamuoyundan gizlemeyi başarmıştır. Ancak örgütün sözde yöneticilerinin yakalanarak önemli itiraflarda bulunması ile son yıllarda ülkemiz ve diğer ülkelerde gerçekleştirilen terör bağlantılı uyuşturucu operasyonları neticesinde, PKK/KCK terör örgütünün uyuşturucu suçlarına karıştığı ulusal ve uluslararası kamuoyu tarafından benimsenmiştir. Son yıllarda PKK/KCK terör örgütüyle mücadeleye ilişkin yapılan çalışmalar, 2016 yılında da artarak devam etmiş, PKK/KCK terör örgütü ile uyuşturucu trafiği arasındaki organik bağ, kolluk kuvvetlerinin yaptığı başarılı mücadele çalışmalarıyla gözler önüne serilmiştir. PKK/KCK terör örgütünün sadece Afganistan'dan Avrupa'ya giden Afgan eroininden yıllık 50 ile 100 Milyon Dolar arasında bir gelir elde ettiği uluslararası yayınlarda yer almakla birlikte, bu gelirin toplamda 1,5 Milyar Doları bulduğu tahmin edilmektedir."

Rakamlara bakar mısınız; dünyada 320 milyar $, Avrupa'da 24 milyar $, PKK'nın elde ettiği 1.5 milyar $. Türk Lirasına çevirmeye kalksak sıfırlar yetmez. Böylesi bir paranın elde edildiği uyuşturucu pazarında baronların, cinayetlerin olması kaçınılmazdır. Dünyada birçok ülkede mafya hesaplaşmaları hemen her gün medyaya yansımaktadır. Türkiye'de uyuşturucu güzergâhı üzerinde bir ülke olduğundan Ömer Lütfü Topal, Sedat Buldan gibi birçok uyuşturucu baronunun çatışmalarına ve cinayet sonucu öldürülmelerine tanıklık etti. Devlet görevimiz döneminden biliyoruz ki, birçok uyuşturucu baronu PKK terör örgütüne finansman sağlıyordu ve bu dolarlar terörle mücadele çatışmalarında Kahraman Mehmetçiğe kurşun, bomba olarak geri dönüyordu. Yine şunu gördük ki, terörle mücadele bölgelerinde uyuşturucu tarlalarının olması tesadüf değildi. Örneğin Diyarbakır Lice'de toprağın altında mağaralarda dönümlerce uyuşturucu üretilen tarlalar kahraman güvenlik güçlerimizce defalarca bulundu ve imha edildi. İçişleri Bakanlığı raporuna göre, terör kelimesi "dehşet ve korkuyu" belirtirken, terörizm bu kavrama "süreklilik ve siyasal içerik" katmaktadır. Terörizm, şiddet ya da şiddet kullanma tehdidiyle siyasal amaçlara ulaşılması süreci şeklinde tanımlanmaktadır. Yani terörizmin içinde siyasal içerik mevcuttur. Tüm dünyada bu durum doğal olarak bir takım siyasal kimlikler ile de bağlantılı olmayı içerir. Nitekim birçok ülkede bunun örnekleri görülmüştür. Dünyada uyuşturucu bakımından eroinin ana üretim merkezi Afganistan, kokainin ise Güney Amerika ülkelerinden başta Kolombiya olmak üzere Venezuella, Panama, Uruguay, Guyana, Brezilya gibi Latin Amerika ülkeleri sayılabilir. Uluslararası ölçekte yapılan uyuşturucu ticaretinin başında eroin geliyor. Dünyayı boyunduruğu altına almayı hedefleyen eroinin ana üretim yeri Afganistan, İran, Pakistan üçgenindeki "Altın hilal" olarak tabir edilen bölge. Sevkiyat için hedef ülke ise Türkiye, Avrupa ve Amerika. Bilindiği üzere eroin sevkiyatında üç rota kullanılıyor. Bunlar Türkiye'yi de içine alan Balkan Rotası, Karadeniz'in kuzeyinden geçen Kuzey Karadeniz rotası ve deniz taşımacılığı yapılarak Afrika'yı dolaşan güney rotası.

Türkiye, eroinin Avrupa'ya sevkinde genelde transit geçiş ülkesi durumunda olan bir ülkedir. Türkiye'ye giriş İran- Türkiye, İran- Kuzey Irak- Türkiye hattından oluyor. Lakin Türk Emniyet Teşkilatımızın büyük ölçüde uyuşturucu yakalaması ve verdiği büyük mücadelede başarılı olması baronları yeni güzergâhlar aramaya itmiştir. Balkan rotasında 20 milyar $'lık, Kuzey Karadeniz rotasının ise 14 milyar $'lık olduğu BM raporlarında geçiyor. Şimdi zehir baronlarının yeni bir rotası var. O da Afganistan, İran Pakistan üçgeninde üretilen uyuşturucuyu Irak ve Suriye'deki terör koridorundan Akdeniz'e. Oradan da deniz yoluyla Avrupa'ya taşımak. PKK/PYD terör örgütü şimdi bu yolu kontrol ederek eroin ticaretinden milyar dolarlar elde etmektedir. Tabii elde edilen gelirin önemli bir kısmı da terör baronlarının cebine girmektedir. Uyuşturucu trafiğinde bir diğeri de sentetik uyuşturuculardır. Extacy benzeri sentetik uyuşturucunun (anfetamin grubu) üretim yeri Hollanda ve Belçika'dır. Pazarını ise Avrupa'nın yanı sıra Türkiye ve Ortadoğu oluşturmaktadır. Özellikle de Ortadoğu pazarı. Avrupa ve Balkanları izleyen sentetik uyuşturucu rotası Türkiye'ye, Türkiye'den de kargo yoluyla Ortadoğu'da özellikle eğlence mekânlarının öne çıktığı şehirlere gönderiliyordu. Ancak Türkiye bu rotayı işlevsiz hale getirmek için de operasyonlar yapmaktadır. Kokain üretiminde ise Güney Amerika ülkeleri başı çekiyor. Kolombiya'da ABD'nin DEA Teşkilatı çok etkin olduğundan üretilen kokain sınır komşusu olan ve DEA'nın  giremediği Venezuella üzerinden Atlantik'i geçerek, Avrupa, Balkanlar ve Türkiye'ye, ardından Ortadoğu'ya gönderilmekte. Türkiye hem hedef hem de transit geçiş ülkesi konumundadır. Emniyet kayıtlarında yer aldığı üzere de uyuşturucu trafiği kokain ağırlıklı olmak üzere Doğu Akdeniz'de yoğunlaşıyor. Zira eroin, Afganistan'dan çıkıp ABD'ye kadar giderken kilo değeri artarak katlanmakta, kokainde ise Güney Amerika'dan çıkıp Ortadoğu'ya gelene kadar kilosu defalarca katlanmaktadır. Yani kokain ABD'de daha ucuz iken Avrupa'da daha pahalı, Türkiye'de daha da pahalanıyor, Ortadoğu'ya geçince çok daha fazla pahalı oluyor. Tabii elde edilen muazzam gelirden terör örgütleri de gereken paylarını alıyor. Örneğin ülkemiz için ise PYD/PKK'ya giden bu kirli paranın önemli bir kısmı da Kahraman Mehmetçiğe kurşun ve bomba olarak geri dönüyor. Bu konuda daha çok yazacağız çünkü geleceğimiz olan gençlerimizi zehirleyen bu uyuşturucu belasından onları korumak şarttır. Öte yandan yine bütün dünya devletlerinde bilinir ki; ABD dâhil dünyadaki tüm ülkelerde küçük de olsa birtakım görememezlikler olmasa uyuşturucu baronları bu kadar kolay at oynatamaz.