Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Kemal Kamburoğlu

Kemal Kamburoğlu

HAYATIN NABZI

Büyük felaket ekonomiyi nasıl etkileyebilir?

Canım Türkiye''m 6 Şubat günü sabaha karşı Cumhuriyet tarihinde görülmemiş çok büyük bir deprem ile tam bir felaketi yaşadı. Milletçe acımız çok büyük. Bu yazı yazılırken 35 binin üzerinde can kaybımız, 100 binin üzerinde yaralı vatandaşımız vardı. İlerleyen süreçte bu sayıların nasıl olacağını bilemiyoruz. Zira bölgeden gelen bilgiler henüz kalkmamış enkazların altında çok sayıda vatandaşımızın olabileceği yönünde. Dileriz hiç can kaybı olmasın ama ne yazık ki acı gerçek canımızı çok yakıyor. Ancak ülkemizin ve milletimizin hayatı devam ediyor, sonsuza kadar da devam edecektir. Hayat devam ettiğine göre bu korkunç depremin ekonomik ve sosyal sonuçlarını da göreceğiz demektir. Bu felaketin ülkemiz ekonomisine etkileri nasıl olacaktır? Ülkemizin yaşadığı bu korkunç felakette onbinlerce insanımızın vefatı ve yaralanması çok ciddi bir iş gücü kaybına sebep olmuştur. Yine bu felakette 10 ilimizdeki üretim tesisleri de ciddi yara aldı. Ekonomik alanda en büyük soru acaba bu deprem bir hiperenflasyon olarak bumerang gibi geri döner mi? Bunu zaman içinde görmek mümkün olacak.

TÜRKONFED (Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu) deprem sonrası bir ön rapor hazırlamış. Bu rapora göre "Afet bölgesinde yer alan iller toplam ihracatın yüzde 8,7''sini gerçekleştirmektedir. 2022 yılında 19,76 milyar dolarlık bu ihracatın, 10,52 milyar dolar ile yarısından fazlası Gaziantep''te gerçekleşirken, Hatay 3,56, Adana 3 ve Kahramanmaraş 1,46 milyar dolar ihracat yapmıştır. Hububat, bakliyat, yağlı tohum ve mamulleri, çelik, tarım ürünleri, tekstil ve hammaddeleri, hazır giyim ürünleri öncü ihracat kalemleridir. 1999 Marmara ve 2023 Kahramanmaraş depremlerinin gerçekleştiği dönemdeki verilere 2021 dolar verisiyle bakarsak, farklılıkları ve benzerlikleri vurgulama, toplam can kaybı ve mali hasar açısından bir karşılaştırma yapma imkânımız olacaktır. Marmara Depreminde can kaybı 18.373 kişi, mali hasar 1999 dolar verisiyle 17,1 milyar dolar hesap ediliyor. Marmara Depremi, 2021 yılında gerçekleşseydi, can kaybı 26.451 kişi ve 51,1 milyar dolar mali hasar yaratacağı tahmin edilmiştir. Marmara Depremi verilerinin kullanıldığı metodoloji ile Kahramanmaraş Depremi''ni 2021 yılı dolar verileriyle sınarsak 72.663 can kaybı, 84,1 milyar dolar mali hasar hesaplanmaktadır. Şu aşamada elimizde bulunan verilere göre 193 bin 399 kişi yaralanırken 72 bin 663 kişinin can kaybına uğrayacağı tahmin edilmiştir. Diğer yandan 2023 Kahramanmaraş Depremi''nin 70,75 milyar doları konut zararı, 10,4 milyar doları milli gelir kaybı ve 2,91 milyar doları işgünü kaybı olmak üzere toplamda 84,06 milyar dolar hasara neden olması beklenmektedir. İllerin milli gelire katkılarındaki azalmaya paralel olarak afete maruz kalan 10 ilin ihracatının, ihracatı göğüsleyen liman altyapısının bozulmasının da etkisiyle, 15 milyar dolar düzeyinin altına düşebileceği tahmin edilebilir. Depremin doğal bir sonucu olarak büyük bir göç dalgasının Adana''dan, İstanbul''a kadar geniş coğrafyaya doğru gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. Şu an için herhangi bir veri veya resmî açıklama mevcut olmasa da önümüzdeki süreçte illerin demografik yapısının değişmiş olacağına dair uzman görüşleri geliyor. 2023 yılı bütçe açığı 659,6 milyar TL olarak hedefleniyordu. Bloomberg ekonomi bölümü depreme ilişkin kamu harcamalarının GSYH''nin yüzde 5,5''ine eşdeğer olabileceğini tahmin etmektedir. Mevcut şartlar altında bütçe açığının en azından 1 trilyon TL''nin üzerine çıkması beklenebilir. 2023''te nominal milli gelirin 18 trilyon TL''yi aşması beklendiğini düşündüğümüzde bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 5,4''ün üzerinde gerçekleşmesi oldukça mümkündür." Görüldüğü üzere TÜRKONFED''in ön raporuna göre ekonomimizin ciddi sıkıntılı bir süreçten geçmesi söz konusu olacak gibi görünüyor.

Raporda belirtilen kritik bir nokta da söz konusu 10 ilimizde yaşayan 15 milyon insanımızdan diğer büyük şehirlere önemli ölçüde bir göçün de yaşanacağıdır. Bu durum gidilen şehirlerde altyapı yetersizliğinden, işsizliğe kadar birçok ekonomik sorunu da tetikleyebilir. Hemen gerekli önlemlerin alınması gerekir. Çünkü örneğin bir vatandaşımızın İstanbul''a göçmesinin maliyeti 30 bin dolar (alt yapı, ulaşım, okul vb. ilave yatırımlar), İstanbul''da yaşamasının maliyeti ise 5 bin dolar olarak hesaplanıyor. Üzerinde durmamız gereken çok önemli bir nokta da şudur; Türk ekonomisinin kalbi olan Marmara Bölgesi muazzam ekonomik gücü ile deprem bölgemiz olan 10 ilimizin yaralarını sarabilir. Ama Allah korusun böylesi büyük bir deprem Marmara Bölgemizde olursa ve İstanbul''u depremde kaybedersek Marmara Bölgesinin yaralarını sarmak imkânsız olabilir. Eğer İstanbul''u kaybedersek Allah korusun Türkiye''yi de kaybedebiliriz. O halde hemen, derhal İstanbul başta olmak üzere Marmara Bölgemizde gerekli tedbirleri almaya başlamalıyız ve en kısa zamanda bunu gerçekleştirmeyiz. Bu arada yine tekrar edelim yeni kurulacak sanayi tesislerimizi muhakkak İç Anadolu bölgemizde kurmalıyız. Yani Türkiye''nin ekonomik kalbinin en azından bir bölümünü İç Anadolu bölgemize kaydıralım ki yumurtaların hepsini bir sepete koymamış olalım. Son olarak da şunu belirtmeden geçemeyeceğiz. Yaşadığımız bu büyük faciada GSM şirketleri sınıfta da kalmamış, tasdikname verilerek okuldan atılmışlardır. Kaç gün boyunca bölgede cep telefonları kullanılamadı. Hâlbuki başta enkaz altında kalan vatandaşlarımız olmak üzere milyonlarca insan için o anda ekmekten, sudan daha önemli olan haberleşme yani iletişim idi. Okuldan atılmış bu GSM şirketlerimize soruyorum; muhteremler neden hemen depremin ilk saatlerinde mobil baz istasyonlarınızı bu şehirlerimize göndermediniz? Neden hemen her şehre 10 ar tane mobil baz istasyonu koyamadınız? Eğer elinizde böylesi mobil baz istasyonları yoksa neden böyle zamanlarda da kullanılmak üzere zamanında envanterinize almadınız? Neden ancak birkaç gün sonra bölgede zar zor haberleşme sağlanabildi? Böyle zamanda işe yaramayacaksanız ne zaman işe yarayacaksınız? Hâlbuki böyle zamanlarda bu şirketler hiç ücret almaksızın vatandaşların yardıma koşmalı idi. Biraz az kâr etseniz ne olur? Hemen daha abonenizin anlaşmasının son günü gelmeden arayıp fiyatı en az iki katına çıkmış paketleri söylemeyi biliyorsunuz. Ya da aylık fatura ödemesi 100 lira olan bir abonenin kullandığı internet kotasından 2 GB fazla geçti diye 400 lira ek ücret çıkartmayı biliyorsunuz ama. Ne yazık ki böylesi büyük bir felakette GSM şirketlerinin bu vurdumduymazlığını Büyük Türk Milleti asla unutmayacaktır. Allah milletimize böylesi büyük felaketleri ve acıları bir daha yaşatmasın.

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları