Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Kemal Kamburoğlu

Kemal Kamburoğlu

HAYATIN NABZI

Büyük depremin millî güç unsurlarına etkileri

Dünyadaki her ülke için o ülkenin millî güvenliği en hayati unsurların başında gelir. Çünkü millî güvenlik o ülkenin üzerinde yaşayan milletin ve o milletin devletinin bekasını sağlayan en temel etkendir. Peki, nedir millî güvenlik? Millî güvenlik; Millî Güvenlik sözlükte, "devletin her türlü dış ve iç tehditlere karşı korunması" şeklinde tanımlanmaktadır. Millî Güvenlik bazen de "kamu düzeni ve emniyeti" şeklinde anlaşılmaktadır. Millî güvenlik, her geçen gün kapsamı sürekli genişleyen bir kavram haline gelmiş; kavramdaki bu gelişim, bir devletin ve ulusun var oluşu ile eşdeğer anlam kazanarak, devlet yönetimlerinde hâkim unsur olmuştur. Millî güvenlik kavramının ekonomik, hukuki ve siyasi yönleri bulunmaktadır. Millî güvenliğin sağlanması, öncelikle bir ülkenin kaynaklarının en iyi bir şekilde saptanması ve kullanılması ile olanaklıdır. Millî Güvenlik Kurulu yasasına göre daha açık bir tanımla; 1983 yılında hazırlanan 2945 sayılı MGK ve MGK Genel Sekreterliği Kanununda Millî Güvenlik; Devletin anayasal düzeninin, Millî varlığının ve bütünlüğünün, uluslararası alanda, siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik dâhil bütün menfaatlerinin ve ahdi hukukunun her türlü iç ve dış tehditlere karşı korunması ve kollanmasını ifade eder. Millî güvenliğin devamlılığı ise Millî Güç unsurlarının varlığına bağlıdır. Peki, nedir Millî güç unsurları? Millî Güç; Bir devletin Millî menfaatlerini sağlamak ve Millî hedeflerini elde etmek için kullanabileceği ekonomik, askerî, siyasi, insan gücü, coğrafi, sosyo-kültürel, psiko-sosyal ve bilimsel-teknolojik vb. güçlerden oluşan maddi ve manevi unsurların toplamıdır. Millî güç, Millî güvenlik siyasetinin de ana kaynağıdır. Millî hedefler, ancak Millî gücün doğru ve tam olarak değerlendirilmesiyle tespit edilebilir. Millî Güç Unsurları, Siyasi (politik) Güç, Askerî Güç, Ekonomik Güç, Coğrafi Güç, Demografik Güç, Psiko-Sosyal ve Kültürel (Sosyo-Kültürel) Güç, Bilimsel ve Teknolojik Güç olmak üzere yedi grupta toplanmaktadır. Millî gücün bu unsurlarını kısaca açalım. Siyasi (politik) güç: Millî gücü yöneten, geliştiren ve aynı zamanda onlardan destek alan bir Millî güç unsurudur. Ekonomik ve askerî güç unsurları başta olmak üzere diğer unsurlarca desteklenmedikçe uluslararası platformda etkili ve başarılı olamaz. İç politik güç; anayasal düzen ve yasalar (hukuk sistemi), siyasi partiler ve siyasal iktidar, devlet yapılanmasından (bürokrasi) oluşur. Dış politik güç ise iki ve daha çok ülke arasındaki menfaat çatışmasını yöneten, bir yandan Millî hedeflere ulaşmak; öte yandan, diğer ülkelerin kendisi ile ilgili menfi hedeflerini gerçekleştirilmesini önlemek amacıyla yürütülen diplomasinin kullandığı güç ve elde ettiği verimdir. Askerî güç: Yurt içinde asayişi ve düzeni sağlayan, yurt dışında ise milletin varlığına yönelik tehditlere karşı caydırıcı güç olan silahlı kuvvetler askeri gücü oluşturur. Bir ülkenin jeopolitik ve jeostratejik konumu, önemli ve komşu ülkelerde istikrarsızlık hâkim ise barışı sağlamak ve korumak için kuvvetli bir askeri güce sahip olmak kaçınılmazdır. Ekonomik Güç: Bir devletin, sahip olduğu yeraltı ve yer üstü kaynaklarını, sermaye birikimini, her türlü mal ve hizmet üretimi kapasitesini, ulaşım/iletişim alt yapısını, üretici iş gücü kapasitesini, ekonomik sistemini, uluslararası ekonomik ilişkilerini kapsamaktadır. Ekonomik güç; toplam kişi başına düşen Millî gelir, büyüme hızı, enflasyon, mali istikrar, ekonomik gelişmişlik sırası, dış kredibilite notu, ithalat/ihracat hacmi gibi parametrelerle ölçülmektedir. Güçlü ekonomisi olmayan bir ülkenin teknolojisini geliştirmesi ve üretimini yerli teknolojiye dayandırarak askerî güç oluşturması ya çok zor ya da mümkün olmamaktadır. Ekonomik güç, günümüzde diğer Millî güç unsurlarını doğrudan etkilemekte ve bir devletin Millî gücünün büyüklüğü konusunda belirleyici bir nitelik taşımaktadır. Siyasi, Askerî ve Ekonomik güç temel güçlerdir. Lakin bu temel güçlerin arka planında en az onlar kadar önemli diğer güçler vardır. Şöyle ki; Coğrafi Güç; Bir ülkenin dünya üzerindeki yeri, yüzölçümü, coğrafi yapısı, yaşanabilir ve tarıma elverişli toprak oranı, iklimi ve jeopolitik konumu, coğrafi güç unsurunun Millî güce katkısını belirleyen niteliklerdir. Demografik Güç: Devletin ülkesi üzerinde yaşayan insan topluluğunun nicelik ve nitelik açısından diğer Millî güç unsurlarının oluşumunda ve desteklenmesinde kullanılmasıdır. Demografik güç analizinde, toplam nüfus, yaş grupları, nüfusun eğitim ve öğretim düzeyi, yetişmiş insan gücü vb ön plana çıkmakta ve bir milletin genel nitelikleri, demografik yapısının dinamik yönünü oluşturmaktadır. Büyük bir nüfus, güçlü bir devlet için şarttır, ancak tek başına büyüklüğün göstergesi değildir. Nüfus potansiyel bir güçtür. Psiko-Sosyal ve Kültürel (Sosyo-Kültürel) Güç, toplumu millet yapan birlik ve bütünlük ile bunları sağlayan tarihi birikimleri, halkın moral eğitim ve kültür düzeyi ile dil, din, gelenek ve görenekleri gibi manevi yapısındaki psikolojik, bilimsel unsurlardır. Sağlam bir kültüre ve temele sahip devletler, tarihi süreçte yerlerini korumayı başarmış, başka kültürlerin etkisi altında kalan milletler ise zaman içerisinde tarih sahnesinden silinmişlerdir. Bilimsel ve Teknolojik Güç: Bir ülkenin gelişmişlik düzeyi ile bağlantılı olan bu güç, bir ülkenin üretimde kendi teknolojisini kullanıp, kullanmadığı, teknolojik gelişmişliğin genel sanayi ve askeri sanayi sektörlerine yansıması, teknoloji transferi yapacak kapasiteye sahip olup, olmaması; Millî gücün değerlendirilmesinde önemli faktörler arasında yer alır. Bilimsel ve Teknolojik Güç; Ülkelerin ekonomisine, sosyal yapısına ve askeri gücüne giderek daha çok etkili olmaktadır. Teknolojideki gelişmişlik ve üstünlük, coğrafya ve nüfustan kaynaklanan olumsuzlukların giderilmesinde de önemli bir işleve sahiptir. Millîgüç unsurları, her ne kadar başlı başına birer güç niteliği taşıyorlarsa da varlıkları, etkinlikleri ve süreklilikleri bakımlarından birbirlerine bağımlı durumdadırlar. Millî güç unsurları, bir sistemin ayrılmaz parçalarıdır. Bir zincirin gücü, en zayıf halkasının gücüne eşittir. Millî güç unsurlarından herhangi birisinde oluşabilecek bir yetersizlik, "zincirin en zayıf halkası" kuralı uyarınca, toplam Millî gücü zayıflatmaktadır. Devletlerin değişmeyen görevi, ülkelerine beka ve refah sağlamak ve geliştirmektir. Devletler bu görevi, Millîgüç unsurlarını uygun ve uyumlu şekilde kullanarak, Millî hedeflerinin öngördüğü Millî hedefleri elde etmek suretiyle gerçekleştirebilir.

6 Şubat''ta yaşadığımız büyük deprem felaketi ekonomik açıdan ülkemizi ciddi ölçüde etkilemiştir. Zira daha öncede yazdığımız gibi ülke ekonomisinin %13''ünü, ihracatımızın %20''sini deprem gören 11 ilimiz üstlenmiştir. Özellikle tarımsal üretim açısından bu 11 ilin önemi çok büyüktür. Alınacak tedbirler ile depremin yarattığı hasarın bir an önce giderilmesi ve ekonomik güce olan olumsuz etkilerinin olabildiğince hızlı ortadan kaldırılması gereklidir. Ayrıca verilecek teşvikler ile işyerlerinin biran önce ekonomiye katılması ve istihdam sağlaması şarttır. Millî güvenlik açısından çok önemli bir husus da gerek Suriye ve diğer ülkelerden gelen 13,5 milyon sığınmacı, mülteci konumunda olan yabancılar ve deprem bölgesinden diğer illere yaşanacak göçlerdir. Deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın o sınır illerimizi boşaltmaları o illerimizde demografik değişikliklere sebep olabilir. Özellikle de Suriyeli geçici sığınmacılar açısından. Çünkü Türk nüfus doğum oranı 1,7 gibi iken Suriyeli kadınların doğum oranının 5,3 civarında olduğu ifade edilmektedir. Bu durum gelecekte bazı ciddi sorunlara sebep olabilir. Ayrıca demografik gücün kuvvetlendirilmesi için eğitim-öğrenim seviyesi yukarı çekilmeli ve yetişmiş nitelikli insan gücünün arttırılmasına büyük gayret sarf edilmelidir. Unutulmamalıdır ki; Millî Güç unsurları zincirinin gücü en zayıf halkasının gücü kadardır. Bir halkada oluşan zafiyet tüm zincirin güçsüz hale gelmesine sebep olabilir. Yarın ah vah etmemek için bu günden tedbir almak şarttır. Ne demişler; korkulu rüya görmektense uyumamak iyidir.

Yarın ulusumuzun tarihindeki en büyük zaferlerinden biri olan 18 Mart Çanakkale Zaferi''nin 108''inci yıldönümü. 108 yıl evvel Büyük Atatürk''ün emsalsiz liderliğinde kahraman Mehmetçiğin kazandığı bu zafer milletimize kutlu olsun.

Başta Büyük Atatürk olmak üzere tüm kahraman şehitlerimizi rahmetle anıyor, aziz hatıraları önünde minnet ve saygıyla eğiliyoruz.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları