Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Kemal Kamburoğlu

Kemal Kamburoğlu

HAYATIN NABZI

Ahmaklık mı ihanet mi?

Emperyal gücün Türkiye üzerindeki emellerini bir milyon (!) kez yazdık, bir daha yazalım. Emperyal güç BOP projesini hayata geçirerek Türkiye''yi de parçalamak istiyor. Artık bunu ilkokul çocukları dahi biliyor. Emperyal Gücün, Rice''nin meşhur haritasından vazgeçtiğini garanti edebilecek biri var mı? Yok. Burası Orta Doğu, Mezopotamya. Nice imparatorlukları, krallıkları yuttu gitti. Bu coğrafyada ne yazık ki istiklaller kanla yazılır, sınırlar kanla çizilmiştir. Örnek; Türk İstiklal Harbi. Bu coğrafyada elinizdeki silahınız ve paranız güçlü değilse işiniz zordur. Yani çok güçlü bir orduya ve çok güçlü, üreten bir ekonomiye sahip olmanız şarttır. Başka türlü yaşam şansı vermezler. Tarih, yüzyıllar ile bunu defalarca ispatlamıştır. Bugün Türkiye, Şanlı Türk Ordusu için ciddi ölçüde yerli silahlar üretebilmektedir. En son ürettiğimiz tamamen yerli yapım ve Türk mühendisinin Türk işçisinin gururu olan Tayfun füzemiz bölgede ve sahada dengeleri değiştirdi, kartların yeniden dağıtılmasını sağladı. Tayfun 561 km. menzilli bir seyir füzesi. Bir balistik füze ve nükleer başlık takılabilme imkânı da var. 3,3 max sürate sahip, 480 saniyede 561 km. mesafedeki bir hedefi imha ediyor. Karadeniz''de test edildi, sonuç tam isabetle vuruş. Eh, birçok yer rahatsız oldu tabii.

Emperyal güçler dünyada her ülkede kullanılabilir kişileri kullanırlar. Birkaç gün önce TTB Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, katıldığı bir televizyon programında Türk Silahlı Kuvvetleri''ni ''kimyasal silah'' kullanmakla suçladı. Teröristlerin cansız bedenlerini incelediğini söyleyen Fincancı, "Daha önce de incelemiştim. Sinir sistemini doğrudan tutan toksik gazlardan birisi kullanılmış durumda. Çok çeşitli kimyasal silahlar var. Her ne kadar kullanılması yasak olsa da ne yazık ki çatışmalarda kullanıldığını görüyoruz." diye konuştu. Fincancı, Türkiye''nin derin bir soruşturmaya tabi tutulması gerektiğini de söyledi. Bu akılalmaz ifadelerin ardından ne acıdır ki Cumhuriyetin kurucu partisinin içinden bir milletvekili, Sezgin Tanrıkulu ise kimyasal silah iddiasını soru önergesi vererek Meclis gündemine taşıyacağını söyledi. Yine aynı partiden Canan Kaftancıoğlu da o tartışmaya dâhil oldu. Kaftancıoğlu sosyal medya hesabından, Millî Savunma Bakanlığı''nın iddiaları yalanlayan açıklamasını alıntılayarak, "Olması gereken: Bilim insanı her türlü soruyu sorar, yetkililer de cesaretle sorulara yanıt verir. Bizde ayrıca olan ise: Soru soranların terörist ilan edilmesi ve linç edilmesi." ifadelerini paylaştı. Akıl tutulması herhalde böyle bir şey. (En özgür ülke diye dünyaya tanıtılan ABD''de böyle bir konuşmayı yapsınlar bakalım da neler oluyor görelim.) Biri muhalefette de olsa sonuçta bir milletvekili, biri ana muhalefet partisinin Türkiye''nin en büyük ilinin il başkanı, diğeri de kamu kurumu niteliğinde büyük bir meslek kuruluşunun genel başkanı. İnanılır gibi değil. Kendisi ile defalarca görüşme imkânı bulduğum 9''uncu Cumhurbaşkanımız rahmetli Süleyman Demirel''in bana söylediği bir söz hayat düsturlarımdan biri olmuştur; "Bir siyasetçi ne söyleyeceğini değil ne söylemeyeceğini bilen kişidir." Aslında bu söz kamuoyu önünde olan her meslek için geçerlidir. Kahraman Türk Ordusuna böyle bir iftirayı atanlara bakıyorsunuz birisi yıllarca okumuş, Prof. olmuş bir hekim, diğeri milletvekili olmuş baro başkanlığı yapmış bir avukat, diğeri yine yıllarca okumuş bir hekim. Bunlar "Harbiye, Tıbbiye, Mülkiye" harmanı olan Kuvva-i Milliye ruhunun zerresini almamış, Tıbbiyeli Hikmet''in hatırasının bile yanından geçmemişler. Yahu hangi akılla, Türk Ordusu Kuzey Irak''ta operasyonlarda "kimyasal silah" kullandı lafını ettiniz? Türk Ordusunun envanterinde kimyasal silah yok ki. Türk Ordusu terörün en yoğun zamanında bile asla kimyasal silah kullanmadı. MSB Akar da zaten envanterde kimyasal silah yok dedi. Ha, topyekûn bir vatan savunması söz konusu olursa Türk Milleti zorda kaldığında her türlü silahı üretecek zekâ, bilgi ve beceriye de sahiptir o ayrı konu. Ama bugün envanterde bile yok. Olmayan bir şey nasıl kullanılır, bilgisayar oyununda mı?

Gelelim en can alıcı meseleye. Siz zannediyor musunuz ki Türkiye''de bulunan yabancı ülke büyükelçilikleri, konsoloslukları, yabancı gazeteciler, yabancı misyon sizin bu söylediklerinizi duymuyor, bilmiyor ve ülkelerine rapor etmiyor? Hepsi duyuluyor, kaydediliyor ve rapor ediliyor. Bu sözlerinizin yarın Türkiye aleyhine masaya konmayacağını garanti edebilir misiniz? Hayır. Örneğin Emperyal Güç ya da onun kiralık elemanları TSK''nın terörle mücadele ettiği Kuzey Irak''ta veya Suriye''nin kuzeyindeki operasyon bölgelerinde böyle bir silah kullanarak Allah korusun bir katliam yaparsa sonra da suçu TSK''nın üzerine atarsa o zaman Emperyal Gücün borazanları ve uluslararası örgütler demezler mi "Efendim sizin zaten Tabip Odaları Genel Başkanınız, Milletvekiliniz, İl Başkanınız da bunları söylemişti." diye. O zaman ne cevap vereceksiniz? İnsan bu kadar aklı az olabilir mi? İki adım sonrasını düşünmeden böyle konuşabilir mi? Eğer böyle konuşuyorsa iki seçenek vardır; kibarca söyleyelim ya hiç düşünme yeteneği yoktur ya da gerçekten haindir ve ülkesine gelebilecek iftiralara zemin hazırlıyordur. Her ikisi de çok kötü. O zaman bulunduğunuz o koltuklarda ne işiniz var? Türkiye''nin uluslararası alanda zor duruma düşmesi için gayret mi gösteriyorsunuz? Siz kime hizmet ediyorsunuz? PKK''nın yayın organları bu sözlerinizi köpürterek Avrupa''da kullanmaya başladı bile. Yahu bir insan kendi ordusuna, üstelik de tarihi boyunca mazlumları korumayı kendine şiar edinmiş bir orduya nasıl iftira eder? Şanlı Türk Ordusunun tarih boyunca erinden generaline kadar ne denli merhametli, yüreğinin nasıl insan sevgisi ile dolu olduğunu dünyada bilmeyen bir millet var mı? Ne diyor Ebedi Başkomutan ATATÜRK, "Mehmetçik; yeryüzünde hiçbir orduda yüreği senin kadar temiz bir askere rast gelinmemiştir." Hangi milletten olursa olsun bir küçük çocuğun hayatını kurtarmak için hiç tereddütsüz kendi hayatını ortaya koyan bir askere hangi milletin ordusunda rastlarsınız? Bombalanmış şehirlerin içinde küçük bir kız çocuğunun gözyaşlarını silen, onunla duygulanan hangi askeri gördünüz kahraman Mehmetçikten başka? Varsa söyleyin. Üstelik iftira ettiğiniz bu Ordu, Mustafa Kemal''in Ordusu''dur. Yazıklar olsun bu iftiraları atanlara.

Şunu hiç kimse ama hiç kimse unutmasın; kim olursa olsun "Türk askerinin düşmanı, düşmanın askeridir." Nokta. Bu iftiraları atan gafiller bilmelidirler ki; Kahraman Mehmetçik yeri geldiğinde kendi hayatını tereddütsüz feda ederek sizleri de koruyacak olandır. Bu ülkenin en büyük sorunu hak etmeyenlerin bir biçimde hak etmedikleri yerlere gelip etki sahibi olabilmeleridir. Hızlı ve analitik düşünemeyen, mantık yürütemeyen, ettiği lafın ileride ülkenin karşısına nasıl geleceğini öngöremeyen, stratejik öngörünün nebzesi bile bulunmayan kişilerden ne beklenir ki? Devlet ya da büyük kuruluşları yönetmek için stratejik öngörü sahibi olmak ve sokaktaki vatandaştan çok daha fazla düşünecek, her türlü ihtimali hesaplayabilecek bir beyine sahip olmak gerekir. İki gün sonra Cumhuriyetimizin kuruluşunun 99ncu yılını kutlatacağız. Cumhuriyet Bayramımız tüm Türk Milletine kutlu ve mutlu olsun. Cumhuriyetimizi kuran başta Gazi Mareşal Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları olmak üzere Cumhuriyetimizi yaşatmak ve şanlı al bayrağı bu topraklar üzerinde onurla dalgalandırmak için hiç tereddütsüz şahadete yürüyen tüm aziz şehitlerimize Yüce Allah''tan rahmet dileriz. Hiç kimse kuşku duymasın ki; gök yere düşmedikçe Türkiye Cumhuriyeti ve Türk''ü, Çerkez''i, Kürt''ü, Arnavut''u, Laz''ı diğer tüm etnik zenginlikleri ile Büyük Türk Milleti sonsuza dek var olacaktır.

Ne mutlu Türk''üm diyene! Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları