Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Kemal Kamburoğlu

Kemal Kamburoğlu

HAYATIN NABZI

Afganistan'ın geleceği karanlık

Her ülke aydınlık bir geleceğe yol almak isterken, Afganistan ne yazık ki karanlık bir geleceğe hızla yol almaya başladı. Ülkeler doğal olarak yüksek refah, iyi yetişmiş bireyler, yüksek üretim, bilim ve teknolojide ileri gitmek için gayret gösterirler. Göstermeleri normal ve doğal olan bir davranıştır. Ülkeleri yöneten kimseler ise bunun için gayret göstermesi gereken kişilerdir. Çünkü her ülke tarımdan sanayiye, bilimden edebiyata, müzikten spora ürettiği ölçüde diğer ülkelerle yarışır ve milletinin refah seviyesini yükseltir. Bütün bunların olabilmesi için ülkeleri yönetenlerin çağdaş yaşamı benimsemiş, iyi eğitilmiş, zeki, çalışkan, özverili kişiler olmaları gerekir. Bu tüm dünya devletleri için geçerli genel bir kuraldır. Afganistan bu konuda talihsiz bir ülke.

Emperyal güçler, Afganistan üzerinde planlar yaptılar, yeni oyunlar tasarladılar, 11 Eylül'ü bahane ederek 20 yıl önce girdikleri Afganistan'dan çıktılar ve ülkenin yönetimini Taliban gibi tüm dünyanın terör örgütü olarak tanımladığı bir terör örgütüne bıraktılar. (11 Eylül konusuna diğer bir yazımızda ayrıca değineceğiz) Aslında bu da kurgulanan oyunun bir parçasıdır. Çünkü işlerine geldiğinde her zamanki gibi Taliban'ı kullanacaklar, işlerine geldiğinde de "terör örgütü" diyerek hedef tahtasına koyacaklar. Çok ikiyüzlü ve ahlaksızca bir oyun. Lakin olan masum Afgan halkına olacak. Taliban yöneticileri de kendilerinde hiç hak etmedikleri bir paye bulduklarından ve tabii bu arada da ceplerini doldurduklarından bundan mutlu olacaklar. Afgan halkı ne bulacak? Sadece Taliban'ın zulmünü ve vahşetini. Taliban, hükümeti açıkladı; Başbakan olduğu açıklanan Molla Hasan Akhund, Birleşmiş Milletlerin kara listesinde. İçişleri Bakanı Siraceddin Hakkani ise Amerikan Federal Soruşturma Bürosu FBI'ın terörden arananlar listesinde ve başına 5 milyon dolar ödül konulmuş durumda. Zira Hakkani, 2008 yılında Kabil'de bir otele düzenlenen birisi Amerikalı altı kişinin öldürüldüğü saldırıdan dolayı dünyada aranıyor. Ayrıca Hakkani'nin ABD askerlerine düzenlenen saldırılarda ve 2008 de Afganistan Cumhurbaşkanı Hamit Karzai'ye suikast girişiminde de bağlantılı olduğu belirtiliyor ve "silahlı ve tehlikeli" olduğunun altı çiziliyor. Hükümete bakın; terörle mücadelede baş sorumlu olan İçişleri Bakanı dünyanın aradığı başteröristlerden birisi iyi mi? ABD, Taliban Hükümetindeki bazı şahısların ilişkileri ve geçmişlerinden dolayı kaygılı olduğunun altını çiziyor. İyi de efendiler ne bekliyordunuz, sonuçta bu hükümeti kuran sizin de tanımlamanızla bir terör örgütü değil mi? Almanya ve diğer AB ülkeleri de geçici Taliban Hükümetinin etnik ve dini açıdan kapsayıcı olmadığını ve temsil özelliği bulunmadığını ifade ediyor. Yahu bu AB herhalde aklını uçurmuş. Adamlar terörist, hepsinin bir sürü kafa kesme, kadın öldürme gibi pek çok eylemden ellerinde kan var, Peştunlardan başkasını yok sayıyorlar. Daha en baştan "kendi kafalarına göre uydurdukları" bir şeriat yönetimi ile ülkeyi yöneteceklerini açıkladılar, seçim meçim yok dediler. Şimdilik ekranlara kadınların öğrenim gördüğünü gösteren yayınlar veriyorlar tüm dünyayı kandırmak için. Ama öbür taraftan sokakta geziyor diye kadınları kırbaçladıklarının, üzerlerine silah doğrulttuklarının görüntüleri de tüm dünyaya yayılıyor. Yani dünya o okul işlerini filan yemiyor ve sadece görüntü olduğunu biliyor. Gelecek süreçte bu tür Taliban vahşetinin artacağı da dünyada genel bir kanaati oluşturuyor. Taliban örgütünün üyelerinin zihniyetleri nedeniyle Afgan halkına verebilecekleri hiçbir şey yoktur. Tersine Afganistan'ı yüzyıllarca geriye götüreceklerdir. Taliban ve benzeri oluşumların, vicdan, şefkat, merhamet, dürüstlük, adil olmak, yüksek ahlak, hakkaniyet, insan sevgisi, okuyup öğrenme, başkalarına yardım etmek vb. gibi üstün insani değerleri özünde bulunduran yüce dinimiz İslam'a da böylesi uygulama ve davranışlarla en büyük kötülüğü yaptığının altını çizmemiz gerekir. Eğitimsiz, cahil, dünyadan bihaber, sadece adam öldürmekten ve kafa kesmekten başka bir şey bilmeyen bir güruhun Afgan toplumunu medeni dünyanın bir üyesi haline getirmesini beklemek ne kadar isabetli olur sizce? Ama Emperyal Güçlerin de istedikleri bu değil mi? Toplum geri kalsın, üretim yapmasın, sanayileşmesin, zenginleşmesin, bilim filan üretmeye hiç kalkmasın, düşünmeyen sorgulamayan insanlardan oluşan bir kalabalık oluştursun, milli duyguları filan olmasın ki Emperyal Güçlerin her dediğini yapan bir topluluk haline gelsin. Ne kadar kötü bir çizgi. Taliban ne yapacak; yine uyuşturucu üretmeye devam edecek, oradan elde ettiği gelirin büyük kısmı Taliban yöneticilerinin cebine gidecek. Onlar zenginleşecek ama Afgan halkı açlık ve sefalet içinde yaşamaya devam edecek. Zaten bu gün için dünyada Taliban ve benzeri yönetimlerin kendi halklarının refahını ve mutluluğunu sağladığını gösteren tek bir örnek yoktur. Emperyal güçler, Afganistan'daki dünyanın en zengin Lityum, Plutonyum, Uranyum kaynaklarının Afgan halkının refahı için kullanılmasına izin verirler mi? Asla. Zaten Taliban'ın bu tür kaynakları kullanacak ve değerlendirebilecek bilim insanlarının yetişmesine de izin vermeyeceği malum. Umarız Afgan halkı bir gün kendi makûs talihini yener de medeni dünyada hak ettiği yere çıkar. Ama bu koşullarda görünen o ki çok zor, çok.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları