Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Kemal Kamburoğlu

Kemal Kamburoğlu

HAYATIN NABZI

Afgan göçmenler ve Afganistan

Tüm dünyada olduğu gibi pandemi nedeniyle Türkiye de sıkıntılı bir ekonomik süreçten geçiyor. Birçok sektör çıkış yolu arıyor. Bu sektörlerin başında da turizm sektörü geliyor. Çünkü pandemiden en çok etkilenen sektör turizm diyebiliriz. UNCTAD'ın son raporuna göre, turizmde yaşanan durgunluğun küresel ekonomiye sadece bu yılki zararı 1.7 ile 2.4 trilyon dolar arasında olacağı tahmin ediliyor. BM Dünya Turizm Örgütünün yaptığı araştırmaya göre, dünya turizminde 2023 yazından evvel eskiye dönüş olmayacak. Bu durum Türkiye için de ciddi sorun teşkil etmektedir. Çünkü Türkiye için turizm girdileri en önde gelen kaynağı oluşturmaktadır. Turizm sektörü 64 yan sektör için bir lokomotif görevi görmektedir ve işsizlik sorununun çözümünde önemli bir istihdam kaynağını oluşturmaktadır. Yani istihdam meselesi çok önemli. Turizm sektörü böylesi bir darboğazda iken bu istihdamı yeterli ölçüde sağlaması da çok mümkün görünmemektedir. İstihdam alanındaki bu sıkıntının en önemli sebeplerinden biri de belki beş yıldızlı turizm kuruluşlarında değil ama iddiaya göre özellikle küçük konaklama tesisleri ile yiyecek içecek ve eğlence sektöründeki işletmelerde ülkemizdeki Suriyeli ve Afgan mültecilerin ucuz işçilikle çalışıyor olması olduğu kamuoyunda konuşulmaktadır. Türkiye'ye gelmekte olan Suriyeli ve Afgan göçmenlerin giderek ileride daha ciddi sorunlara sebep olacağından kuşku duyulmaktadır. Şöyle ki; birçok ilde bir gettolaşma olduğu yine kamuoyunda söylenmektedir. Öte yandan işsiz ve kayıtsız bu göçmenlerin giderek toplum güvenliği açısından tehdit olabilecek suç örgütlerini oluşturmaları da ihtimal dahilindedir. Suriyeli göçmenler sonrası şimdi de özellikle Afgan göçmenler meselesi Türkiye için ciddi bir sorun başlangıcıdır. Afganistan'dan oluşan bu göç ekonomide işgücü açısından ciddi sorunlar yaratmaya gebedir. Türkiye'nin göç konusunda sınırları korumasında bir zafiyet sözkonusu olabilir. Afgan nüfusu 30 milyon ve bunun yüzde 70'i genç nüfus. 100 bin civarında Afganlı ülkesini terk etti. Taliban, Tacikistan sınırı yolunu kapatınca geriye İran-Türkiye-Avrupa hattı kaldı. Türkiye'ye bu gün günde ortalama 1200 civarında Afganlı göçmenin girdiği iddia ediliyor. Taliban giderek Afganistan'da alanları hızla ele geçiriyor ve Peştun milliyetçiliğini radikal İslami Cihat ile birlikte öne çıkaran bir terör örgütü. İşgal ettiği alanlarda yaşayan Afganlılar Peştun kökenli değilse ve radikal İslami görüşte değilse Taliban tarafından tutuklanıyor ya da eziyet görüyor. Taliban'ın bu ilerlemesi sonucu Ağustos -Eylül aylarında Türkiye'ye günde 5 bin ile 7 bin arasında Afganlı göçmenin gireceği değerlendiriliyor. İran'da zaten açık kapı politikası uygulayarak bu göçe çok da müdahale etmiyor. Sınırdan giren bu Afganlılarda kimlik evrakı yok ve beyana göre giriş yaptıkları ifade ediliyor. Güvenlik testleri yapılamıyor. Girenlerin içinde kimin ne olduğu bilinmiyor çünkü bu kişilerin kimliği ile ilgili Türkiye'nin Afganistan'da soru sorabileceği bir muhatap bulunmuyor, zira Afganistan'da devlet var ama yok. Bu kişilerin içinde terör örgütü üyelerinin olması da çok muhtemel. O zaman da ciddi bir güvenlik sorunu oluşturacaklarına kuşku yoktur. Öte yandan sınırdan giren bu insanların Türkiye'ye Delta Varyansı getirme ihtimali de çok yüksektir. Türkiye Afganistan'da Kabil Havaalanının güvenliğini sağlamayı üstlendi. Türkiye Kabil'de bir güvenlik alanı çerçeveleyecek, Kabil Havaalanı, Kabil şehri ve oradaki yabancı misyonun korunması gibi bir görev çıkacak ortaya. Ancak Afganistan halkı aşiretlerden oluşan bir yapıya sahip yani bir ulus devlet değil. Bu durumda hangi Afgan halkı korunacak onu iyi belirlemek gereklidir. Türkiye orada BM ya da NATO misyonu ile bulunmayacak yani ABD Türkiye'yi yalnız bıraktı. Afgansitan'da Taliban ile çatışma riski İdlib ya da Libya'daki çatışma riskinden çok çok yüksek görünüyor. Taliban öyle yekpare bir örgüt de değildir. Ilımlı olanlar var, aşırı sertlik yanlısı radikaller var. Kabil'e Taliban'ın hangi yapısı girmek isteyecek? Taliban şu anda dünyada en fazla intihar saldırısı yapan terör örgütüdür. Bu örgüt Türkiye'yi tehdit ederek en geç eylül ayında Türkiye dâhil tüm yabancı askerlerin çekilmesini istediğini birkaç kez resmen deklare etti. Türk Askeri gücü bu güne kadar Afganistan'da çok başarılı bir görev icra etti. Tüm dünya da bunu takdir ediyor. Ancak bundan sonra aynı sütliman süreç devam etmeyecek gibi görünüyor. Taliban Türkiye'nin orada kalmasını ABD'nin adına kalması gibi görüyor. Türkiye'nin Rabbani yakınlığı da Taliban için bir red sebebi gibi. Taliban, Türkiye'nin eylül ayına kadar çekilmemesi halinde olacaklardan Türk karar vericiler sorumlu olacaktır diye ciddi bir açıklamada bulundu. Askeri kapasitemiz olarak Afganistan'ın bizim çapımızı kalıcı olarak çok aştığı değerlendirilmektedir.

CIA Başkanı "Afganistan'dan çekilirsek Asya'da o bölgede bütün istihbarat operasyonlarımız çöker." demesine rağmen ABD hızla çekiliyor. Türkiye orada bulunduğunda binlerce kilometre ötede elektronik ve sinyal istihbaratını nasıl yapacak, İHA'larımızın yarı çapı belli. Menzil sorunu var. Sahada istihbarat için Türkiye'de Peştun dili ve lehçelerini konuşan kişi sayısı ne kadar? Pakistan ile bu işi yapmaya kalkarsak daha ciddi istihbarat açıkları ile karşılaşmamız kaçınılmaz. Gelinen süreçte Taliban içinde de ılımlılar ile radikaller arasında çatışmalar başladı ve çatışmaların artacağı, bu durumun radikalleri daha da güçlendireceği görüşü kuvvetli. Türkiye'nin Afganistan'da Taliban ile bir çatışmaya girmesinin Türkiye içinde yansımaları olması da çok kuvvetli bir olasılık. Zira Türkiye'deki Taliban'a müzahir unsurlar, yasadışı bulunan sığınmacılar da radikalleşecekler. Geçen yıl Ayasofya'nın açılışında Taliban'ı destekleyen dövizler açan 50şer kişilik filan grupların olduğunu hatırlamak lazım. Zira Taliban İslami bir devlet kurmak amacında ve buna da Afganistan İslam Emirliği diyor. Afganistan'da bir iç savaşın çıkması kaçınılmaz. Türk Silahlı Gücü bu iç savaşın ortasında kalabilir. Türkiye, Afganistan'da bir çekidüzen verme işine girmemelidir. Unutmamak lazım ki Afganistan S.S.C.B gibi bir süper gücün yıkılmasının nedenlerinin en başında gelir. Diğer süper güç ABD ve ortakları da arkalarına bakmadan kaçıyorlarsa durumu çok iyi irdelemek gerekir diye düşünmek lazım.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları