Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Kemal Kamburoğlu

Kemal Kamburoğlu

HAYATIN NABZI

20 Temmuz, tarihte şanlı bir sayfa

20 Temmuz Türk tarihinde şanlı bir sayfanın yazıldığı tarihtir. Zira 20 Temmuz 1974''te Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri ABD''nin ve İngiltere''nin tüm engellemelerine rağmen bir ordunun yapabileceği dünyadaki en zor harekatı gerçekleştirmiş, Kıbrıs adasına aynı anda bindirme, çıkartma ve indirme harekatını icra etmişti. Bir adaya yapılan harekatlar her zaman güç harekatlar olmuştur. Bu harekatla Türkiye, Kıbrıs''a barış ve özgürlük götürmüş, hem Kıbrıs Türk halkının hem de adada yaşayan Rumların hayatlarını garanti altına almıştı. Tarihi kısaca gözden geçirirsek Kıbrıs adası Osmanlı Padişahı 2''nci Abdülhamit tarafından İstanbul''un Ruslara karşı korunması karşılığında İngilizlere verilmişti. Kıbrıs Sözleşmesi, Kıbrıs Antlaşması veya Kıbrıs Konvansiyonu, 4 Haziran 1878 tarihinde imzalanan ve Berlin Antlaşması ile Birleşik Krallığın Osmanlı İmparatorluğu''na destek çıkması için Kıbrıs adasının yönetiminin geçici olarak Büyük Britanya''ya verilmesini öngören gizli antlaşmadır. II. Abdülhamit, 25 Mayıs 1878''de Kıbrıs''ı İngiltere''ye bırakmayı kabul etti. Kıbrıs 1959 yılına kadar İngiliz kolonisi iken, 11 Şubat 1959''da bağımsızlığını ilan ederek Kıbrıs Cumhuriyeti kuruldu ve İngiliz Milletler Topluluğu''na katıldı. Ada nüfusunun ağırlıklı olarak Rumlardan oluşması her zaman Yunanistan''ın iştahını kabarttı. Yunanistan Kıbrıs adasının da Yunanistan''a katılmasını "Megalo İdea"nın bir parçası olarak gördü. Bunun en kestirme yolu adada yaşayan Türk nüfusu ortadan kaldırmak, adadan kaçırtmak gibi yöntemlerdi. İşte bu nedenle Türk nüfusa karşı büyük bir baskı ve sonrasında da katliam süreçleri başladı. Rumlar Enosis (adayı Yunanistan''a bağlamak) istiyorlardı. Kıbrıs Türk Cemaati Türkiye''yi "anavatan" olarak biliyor ve Türkiye''nin kendilerini koruyacağına inanıyordu. Enosis talebi nedeniyle daha 1955''te iki toplum arasında çatışmalar başlamıştı. Aslında Enosis, Rumların Birinci Dünya Savaşı''ndan beri hedefleri idi. Bir kısım Türk nüfus bu süreçte Anadolu''ya göç etmişti. Adada Türk nüfusu ciddi bir azalma göstermişti. Adadaki Türk varlığı sayısal olarak iyice azaldığı sıralarda Rumların ilk ayaklanmaları (1931) başladı. İngilizler ayaklanmalarda yer alanlardan bazılarını adadan sürdü ve bunlar arasında Girne Psikoposu Makarios da vardı. Takip eden tüm ayaklanma ve eylemlerde Rum Ortodoks Kilisesi ve Yunanistan adadaki Rumlara el altından destek vermeye devam etti. Rum ayaklanmaları nedeniyle, adada kalan Türklerin oluşturduğu Millî Cephe Partisi''nin siyasi etkinlikleri de İngilizler tarafından yasaklanmıştı ancak faaliyetlerine gizli şekilde devam etti. İkinci Dünya Savaşı sırasında ise baskılar yükseldi ve her iki toplumun faaliyetleri de yer altına indi ve radikalleşti. Her iki taraf da diğerinin gizli işlere devam ettiğini düşündüğünden güven bunalımı arttı. 1950''lere gelindiğinde Türkiye, NATO''ya girmek için Batı ile iyi geçiniyordu. Bu dönemde Kıbrıs meselesi Türk siyasi gündeminde alt sıralara geriledi. Bu durum adada Enosis isteyenleri daha çok motive etti ve nitekim Yunanistan da NATO''ya girer girmez ada ile birleşmek için bastırmaya başladı. İngiltere''nin hiçbir zaman buna yanaşmayacağını anlayan Yunanistan, konuyu 1954''te BM''ye taşıdı. BM ilk başta konuyu gündeme almayı kabul etmedi ve ABD, Yunanistan''a meseleyi çözmesi için NATO platformunu işaret etti. Konunun NATO''da çözülmeyeceği görülünce 1955 yılı itibariyle gerilla taktikleri baş gösterdi. Anadolu''nun işgalinde görev yapmış olan Kıbrıs doğumlu Teğmen Georgios Grivas tarafından ''Kıbrıslı Savaşçıların Millî Mücadele Örgütü'' (EOKA) kuruldu. 1955 yılında ilk eylemler gerçekleştirilerek adadaki Türklere saldırılar yapıldı. Saldırılar sonrasında adadaki Türkler 1957 yılında ''Türk Mukavemet Teşkilatı''(TMT) kurdu. Bu örgütün başında da tanımaktan ve kendisi ile sekiz kez canlı yayın yapmaktan onur duyduğum Rauf Denktaş vardı. EOKA, Yunanistan''ın bilgisi, izni ve isteği ile kurulduğu gibi TMT de Türkiye''nin bilgisi ve izni dahilinde kuruldu ve Türkiye''den çok sayıda eğitimli asker, silah ve mühimmat gizli şekilde örgüte sağlandı. 21 Aralık 1963''te EOKA örgütünün uygulamaya koyduğu "Akritas Planı" (Adadaki tüm Türkleri imha etme planı) neticesinde "Kanlı Noel" olarak tarihe geçen katliamlar başladı ve Türk Alayının tabibi Binbaşı Nihat İlhan''ın eşi ve üç çocuğu Kumsal Katliamı adı ile tarihe geçen katliamda şehit edildiler. Devam eden süreçte Rumların katliamları giderek artmaya başladı. Kıbrıs''ta yaşanan çatışmaların artması ve Rum tarafının silahlanma kararı alması üzerine 2 Haziran 1964 tarihinde Türk hükümeti Kıbrıs''a çıkarma yapma kararını açıkladı ve gerekli hazırlıklara başladı. Lakin ABD''nin baskı ve tehditleri sonucu çıkartma yapılamadı. Ayrıca yeterli çıkarma gemisinin olmayışı da bu durumda etkili olmuştu. Nihayetinde General Grivas ve Nikos Sampson yönetiminde süren katliamlar sonucu 1974 yılında Türkiye Başbakanı rahmetli Ecevit ve yardımcısı rahmetli Erbakan ile artık nihai kararını verip ve her türlü netice de göze alınarak 20 Temmuz 1974 sabahı Londra ve Zürih Antlaşmalarının da kendisine verdiği "garantör devlet" yetkisi ile Kıbrıs adasına bindirme-indirme ve çıkartma harekatını başlattı. Türk Silahlı Kuvvetleri çok kısa sürede adanın büyük bir kısmının kontrolünü ele geçirdi. Bu durum aynı zamanda "Enosis"in de önlenmesi demekti. Devam eden zamanda da 15 Kasım 1983''de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kuruldu ve rahmetli büyük devlet adamı Rauf Denktaş Kurucu Cumhurbaşkanı oldu. Kıbrıs meselesi dünya siyaset sahnesinde hâlâ tam olarak çözüme kavuşmamış bir konu olarak algılanmaktadır çünkü KKTC''yi tanıyan devlet sadece Türkiye''dir. Kıbrıs adası Türkiye için hayati derecede stratejik öneme sahiptir. Askerî açıdan bakıldığında Akdeniz''deki en büyük sabit uçak gemisi denilebilir. Orta Doğu''yu doğrudan kontrol etmektedir. Türkiye''nin güneyinin savunmasını sağlayacak konumdadır. Enerji havzalarını kontrol eder ve Doğu Akdeniz''de önemli büyüklükte gaz-hidrat yataklarını barındırır. Kıbrıs''ın Yunanistan tarafından elde edilmesi demek, Türkiye''nin güneyden de tamamen kuşatılması demektir. O nedenle Türkiye, Kıbrıs''ı asla Yunanistan''a kaptırmamalıdır. Türkiye''nin zayıf bir anında adalarının kara sularını 12 mile çıkartmayı hedef edinmiş olan Yunanistan''ın aynı anda Enosis ilan ettirip Kıbrıs''ı da kendine bağlamaya çalışacağı açık ve nettir.

20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatı''nda hayatını kaybeden tüm şehitlerimize Yüce Allah''tan rahmet, gazilerimize de sağlıklı ömür diliyoruz.

Vatan onlara minnettardır.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları