Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nevin Balta

Nevin Balta

SÖZÜN ÖZÜ

"Umutsuzluk kapısı değil bu kapı, Nasılsan öyle gel"

Savaşlar, ırkçılık, maddi değerlere bağlılık, doğaya, çevreye ve hayvanlara saygısızlık, salgın hastalıkların her geçen gün arttığı dünyamızda çocuklarımıza nasıl bir gelecek bırakacağımız konusunda endişeliyiz. "813'üncü Doğum Yılında" ve "743'üncü Ölüm Yıl Dönümü"nde Mevlana Celâleddin Rumî, bize yüzyıllar ötesinden sesleniyor:

"Sevgiden tortulu, bulanık sular, arı-duru bir hâle gelir,

                Sevgiden dertler Şifa bulur"

Mevlana Celâleddin Rumî, 30 Eylül 1207 yılında Belh'de doğdu. Babası Bahaeddin Veled, Sufi eğilimli bir hukukçu ve ünlü bir hatipti. Mevlana 5 yaşında iken ailesi bir süre Erzincan ve Malatya'da kaldıktan sonra Konya'ya yerleşti. Konya'ya gelen Tirmizli Seyyid Burhaneddin, Mevlana'nın eğitiminde önemli rol oynadı. Mevlana, 9 yıl hocası Burhaneddin'in yanında kaldı Halep ve Şam'da eğitim gördü. Hocası Burhaneddin öldükten sonra Mevlana, medresede dersler vermeye başladı. Mevlana, Şems ile tanıştıktan sonraki dönemini "Hamdım, piştim, yandım" sözleriyle tanımladı. İnsanların dıştan gördüğü evreni içten gördü. İnsanların akıl yoluyla ulaşamadığı soyut bir aşk dünyasına daldı. Mevlana'ya göre, aşk, insanı hırstan, kibirden, varlıktan ve benlikten kurtaracak tek ilaçtır. İnsanı bireysellikten kurtaracak aşkı şöyle tanımlar:

"Gerçek sevgide suret yoktur. Güneş ışıkları duvara vurunca, duvar parlaktır, güzeldir. Fakat bu güzellik, bu parlaklık, duvarda, duvarın üstünde değil, güneştedir. Duvar yıkılsa bile güzellik güneşte sonsuzdur. Şu hâlde kerpice değil, güneşe gönül vermek gerekir."

21. yüzyılın yaşama getirdiği rahatlık, insandaki hırs, arzu ve üzüntüler insanın içindeki boşluğu dolduramıyor. Mevlana, uzun yolu kısaltmak, ömrü hırs, zevk, arzu, kıskançlık gibi üzüntülerle ömrü heder etmemek için "Çabuk uyanan insana ne mutlu" diyor. Bu uyanış için şöyle sesleniyor:

"Bir can vardır canında, o canı ara,

Beden dağındaki gizli mücevheri ara!

Ey yürüyüp giden dost bütün gücünle ara,

Amma dışarıda değil, aradığını kendi içinde ara!"

Birleşmiş Milletler'in Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu UNESCO, 1995 yılını "Uluslararası Hoşgörü Yılı" ilan etti. Dünyayı Mevlana'yı anlamaya ve öğrenmeye çağırdı. 12 yıl sonra doğumunun 800'üncü yıl dönümü dolayısıyla 2007 yılı "Dünya Mevlana Yılı" ilan edildi.

"Ben, bir pergel gibiyim. Bir ayağımla inançlarıma bağlıyım. Öbür ayağımla da yetmiş iki milleti dolanır, sarar, sarmalarım" diyen Mevlana'nın, din, ırk, düşünce ayrımı yapmaksızın yetmiş iki milleti kucaklayan bu sözü, insan sevgisini arayan her insanda yankısını buluyor. "Biz birleştirmek için geldik, ayırmak için değil" diyen Mevlana, Doğu ile Batı arasında bir köprü oldu. Çağdaşları Hacı Bektaş Veli ve Yunus Emre gibi düşünce adamlarını etkiledi. Onun etkisi Doğu'nun sınırlarını aştı, Batı'ya yayıldı. Danimarkalı yazar, Hans Christian Andersen'i etkiledi. Mevlana'nın eserlerinin Almancaya çevrilmesinden sonra Goethe ve Hegel gibi düşünürlere, Rembrandt gibi ünlü ressamlara ve Doğulu birçok yazara esin kaynağı oldu.

17 Aralık 1277'de 66 yaşında Konya'da yaşama veda etti. Mevlana'ya göre ölüm sonsuzluğa karışmaktı. Mevlevilikte Mevlana Celâleddin Rumî'nin öldüğü güne "Şeb-i Arus (Düğün Gecesi)" adı verilir. Mevlana Celâleddin Rumî  için "Şeb-i Arus", Rabb'ine, sevgiliye kavuşma gecesidir.

Mevlana, son bir yıldır tüm dünyayı etkisi altına alan Korona Virüs salgın hastalığın yol açtığı sosyal, siyasi ve ekonomik çalkantılar içinde ümitsizlikten bunalan insanoğlu için aydınlık şafakları müjdeliyor. Coşkulu, canlı ve akıcı üslupla yazdığı unutulmaz dizeleriyle 13. yüzyılda yaşamasına karşın yüzyıllar sonra bile herkesin Mevlana'dan alacağı bir nasihat ve nasibi var. Bugün kendi kurduğu medeniyetin duygusuz ve mekanik seyrinden bunalan insanlığın Mevlana'ya yönelişini anlamak mümkün.

"Gene gel, gene

Ne olursan ol,

İster ateşe tap, ister puta,

İster yüz kere tövbe etmiş ol,

İster yüz kere bozmuş ol tövbeni.

Umutsuzluk kapısı değil bu kapı

Nasılsan öyle gel."

"813'üncü Doğum Yılında", dünya, "sevgi ve hoşgörü" ile Mevlana'yla dönüyor.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları