Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nevin Balta

Nevin Balta

SÖZÜN ÖZÜ

Ulusal Üretimin Gücü

Bilgi ve iletişim teknolojilerinin hızlı bir şekilde gelişmesi, ticaret ve ekonomi alanında işlerin yapılış yöntemlerini değiştirerek, iktisadi ve sosyal hayatta bir dönüşüm yarattı. Ekonomi alanında bilgi üretim faktörü olarak kullanılırken, geleneksel üretim daha verimli kılınmakta ve üretim kavramının kapsamı genişlemektedir. Yeni ekonomi sisteminde, sayısal mal ve hizmetler tüketim kalıbı içinde yer almaktadır ve on-line tüketici davranışları meydana gelmiştir. Yeni teknolojiler, yeni iş imkânları yaratırken, fikirlerin daha kolaylıkla yayılmasını sağlıyor. Teknolojik gelişmeye vücut bulan ve büyük ölçüde dijitalleşmeye ve İnternete bağlı gelişen yeni ekonomi anlayışı, eski ekonomiyi yani eski organizmayı yavaş yavaş kuşatıp yok etmektedir. Yeni ekonomi, bilginin (enformasyonun) başlatmış olduğu ve bu bilginin gittikçe yoğunluk kazanan telekomünikasyon şebekeleri vasıtasıyla iletildiği "küresel ekonomi" olarak tanımlanmaktadır.

1980'lerin ortasından itibaren uluslararası alanda yaşanan ve ülkemize de yansıyan gelişmelerin "küresel ekonomi modeli olarak" tanımlanıyor olması bir yana; bizim ekonomik yapımızın bu sistem ile ne dereceye kadar uyumlu olduğu ve özellikle dijital ekonomi alanında, teknoloji alanında ne kadar yatırım yapabildiğimiz konusunda pek parlak verilere sahip olmadığımız biliniyor. "Bilgi"nin üretim faktörü olduğu, "Bilgi Toplumu"nun ve "Bilgi Çağı Ekonomisi"nin yaşandığı, kısaca "bilgi" kavramının yerleştiği günümüzde, başarılı büyüme modelleri uygulayan Çin, Hindistan, Kore, Japonya, Singapur örneği ülkelerin kalkınma modellerini yakalamakta zorlandığımız görülen bir gerçek. O hâlde dört mevsimi aynı anda yaşayan, dünyanın en verimli topraklarına sahip ülkemiz için tarımsal kalkınma modelini hayata geçirmek zorundayız.

Covid-19 nedeniyle tüm dünyada ve ülkemizde ekonomik durgunluk yaşanıyor. Bilgi çağına uygun tarımsal kalkınma programlarımızı bir an önce yapmak konusunda acele etmeliyiz. 1929 ekonomik krizi nedeniyle yaşadığımız sıkıntılı günlerde o dönemin hükümetlerinin tarımsal çözüm arayışlarına tarihin penceresinden bakmakta yarar görüyoruz.

1929 tarihinde tüm dünyada yaşanan ekonomik krizin ülkemiz ekonomisine büyük darbe vurması nedeniyle "Ulusal üretimin" önemine dikkat çeken Hâkimiyeti Milliye gazetesinde yayımlanan 25 Ekim 1929 tarihli makale âdeta günümüze ışık tutuyor, yol gösteriyor.

"Zamanımızda milletlerin gücünü, sahip oldukları üretim gücüyle ölçerler. Onun içindir ki her ülke, öncelikle bu alanda güçlenmeye çalışıyor. Özellikle Genel Savaş (I. Dünya Savaşı)'tan sonra milletlerin birbirine karşı açtığı Gümrük Tarifesi düzenlemesi ve ekonomi mücadelesi yüzünden, her ülke ulusal üretim gücünü artırmayı bütün görevlerden üstün tutuyor. Bu gerçek durumu çok iyi anlayan İsmet Paşa ve hükümeti, ülkemizde ulusal üretimi artırmaya yönelik her girişimi destekliyor. Hükümet bütçesinin olanak sağladığı oranda fazla üretime zemin hazırlıyor. Demiryolu ve su siyaseti bu anlayışın açık ve net bir kanıtıdır.

******************

Miras bir ülke… İnsan eli değmemiş topraklar… İlim ve makine görmemiş alanlar… Buralarda nüfus azdır, bununla birlikte çalışacak insan sayısı da yetersizdir. İlim ve uygarlık; insan gücü yerine, makine gücünü koyma olanağını bulmuştur.

Türkiye'nin ekonomik durumunu, hangi yönden bakılırsa bakılsın, geliştirmek için tarımdan daha etkili bir araç yoktur. Onun için teknik temele dayanan yeni bir tarım politikasına ve dolayısıyla geniş bir tarım seferberliğine girişmek zorundayız.

Kendi güç ve araçlarıyla binlerce tarım makinesi sağlamalarını halktan isteyemeyiz. Ancak geniş ölçekte bir tarım ve üretim siyasetini yürütebilecek olan araçları bulmak olanağı da hükümetin elindedir.

Herhalde ülke için gerekli olan her çeşit ulusal üretim araçlarını,  halkın ve hükümetin göze alabileceği uygun koşullarda ve uzun vadelerle sağlamak, onları halka dağıtmak, yerli ve yabancı uzmanların bilimsel gözetimi altında ve tarım alanında ciddi bir zirai mücadeleye girişmek olasıdır. İş aslında basittir. Bütün güçlük, onu bilimsel ve akla uygun bir sistem içinde yürütmektedir.

Birçok güçlüklerden edindiğimiz deneyimler sayesinde bu yolda önümüze çıkabilecek güçlükleri yenmesini bileceğiz. Ortaya yeni bir düşünce atmıyoruz. Herkesin kafasında pişmiş ve olgun bir hale gelmiş olan teorik bir gerçeğin, artık uygulama alanına geçilmesini istiyoruz.

Temenni edilir ki, ülkenin gereksinimleri kadar, topraklarında saklı olan servet ve yetenekleri de iyi tanımış olan Ekonomi Bakanımız'ın hazırlamakta olduğu söylenen Türkiye'nin Ekonomik Programı'nda, anlatmak istediğimiz yeni tarım ve ulusal üretim siyaseti, layık olduğu ve hak ettiği önem verilerek göz önüne alınmış olsun!"

Ülkemizin topraklarında yeni bir tarım ve ulusal üretim siyaseti uygulamak için iş aslında basittir.

Bütün güçlük, onu bilimsel ve akla uygun bir sistem içinde yürütmektedir.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları