Ukrayna, uçsuz bucaksız doğası, zengin tarihi olan bir ülke. Batı ile Doğu'nun karşılaştığı sınır topraklarına sahip. Ukrayna, I. ve II. Dünya Savaşları'nda Doğu'yu fethetmek için uğraşan Batılı ülkeler için bir geçiş yoluydu. Tıpkı ülkemiz gibi geçiş noktasında olduğu için hep kahramanlıklarıyla bedel ödedi.
Oliver Stone'nin "Ukrayna Yanıyor (Ukraine On Fire)" adlı belgesel filmi, Ukrayna'nın tarihte geçirdiği savaşları anlatıyor.
Almanlar tarafından işgal edilen Ukrayna toprakları, 1942'de bağımsızlık ilan etti. 33.771 Yahudi katledildi. Ukrayna Milliyetçiler Örgütü hem Nazi hem de Sovyetler'e karşı savaştı. Batı Ukrayna 1944'te kurtuldu. Ukrayna, 1945'te Sovyetler'in bir parçası hâline geldi.
ABD'nin, Sovyetler Birliği'ne karşı potansiyel işbirliği örgütü olan Ukrayna Milliyetçileri Örgütü'nün ABD'nin CIA'sı ile yakın işbirliği, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra da sürdü. Ukraynalı Milliyetçiler CIA tarafından korunuyordu. Ukrayna milliyetçiliğinin tohumları nesilden nesile geçti.
1980'lerde Gorbaçov döneminde "Perestroyka" başladığında Sovyetler Birliği'ne bağlı ülkeler çözülmeye başladı. Ukrayna'da da tüm SSCB ülkeleri gibi serbest piyasa ekonomisi uygulanmaya başlandı. Bir gecede oligarklar oluştu. Bir avuç kişi zenginleşti ve geri kalan halk yoksuldu.
Renkli devrimler dönemi tüm Kafkasya'yı etkilerken Ukrayna bu devrimlerin göbeğinde yer alıyordu. 2004 yılında Ukrayna'da hükümet yarışında, Batı ve Doğu'nun desteklediği adaylar yarıştı. Yönetime gelen Ukrayna hükümeti, IMF'nin ve AB'nin tekliflerini kabul edilemez buldu. Ukrayna hükümeti, Ukrayna ve Rusya ekonomilerinin işbirliği için anlaştı. Bir süre sonra Ukrayna'da yurt dışından fonlanan STK'lar tarafından sokak gösterileri düzenlendi. ABD'nin NED organizasyonu ile bir ülkede STK'lar örgütlenerek siyasi görüş oluşturuyorlardı. Ukrayna'da 21 Kasım 2013'te binlerce protestocu sokağa indi ve Kiev sokaklarındaki göstericiler Maidan meydanındaydı. Gösterilerin ve ülkedeki siyasi gerilimin sonu bugün ne acıdır ki, Rus işgali ile sonuçlandı. Ukrayna zengin yer altı kaynakları ve jeopolitik konumu ile her zaman iç işlerine ve yönetimlerine müdahale edilen merkez ülkelerden biridir.
1871'de Abdülaziz Han'ın Vezir-i Azamı Ali Paşa, Vasiyetnamesi'nde göreve geldiği tarihteki umumi manzarayı şöyle özetler:
"Ülkemize göz dikenler anlaşmazlık içindeydiler. Bazıları topraklarımızı ele geçirmek istiyordu. Bazıları bizi sömürerek sanayi ve ticaretlerini geliştirmek. Birinciler gizli niyetlerini şairane sözlerle maskeliyordu: Acı çeken insanlığı rahata kavuşturacak, ezilen kavimlerin zincirlerini kıracaklardı. Bu kutsal emeller uğruna ülkemize gireceklerdi."
Bugün Orta Doğu ve Kafkas coğrafyasının kilit ülkesi Türkiye'yi bekleyen tehlikeler ve ülkemize göz dikenlerin niyetleri hiç değişmedi.
Ukrayna yıllarca Batılı ülkelerin iç işlerine karıştığı bir ülke.
Türkiye, yıllarca Batılı ülkelerin askerî darbelerle iç işlerine karıştığı ülke.
Vasiyet yazma noktasında olmamak için ülkemize, değerlerimize dört elle sarılmalıyız.
