Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nevin Balta

Nevin Balta

SÖZÜN ÖZÜ

Türk kadını 86 yıl önce  seçme ve seçilme hakkına kavuştu

 

                Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla Osmanlı hukuk düzeninden çağdaş hukuk düzenine geçildi. Cumhuriyet kadroları, medeni bir hukuk sistemi esasına dayanan uygulamanın en önemli  adımlarından biri olan 17  Şubat 1926'da kabul edilen "Türk Medeni Kanunu" ile çağın gereklerine uygun olarak toplumda ve özel yaşamda kadınla erkek arasındaki eşitsizliğe son verdi. Boşanmanın yalnızca erkeğe tanınması, miras konusundaki eşitsizlik ve şahitlikte iki kadının bir erkeğe denk sayılması gibi insan haklarına aykırı  uygulamaları olan İslam hukuk sisteminden (şeri hukuktan) laik ve medeni hukuk sistemine geçilmesi önemli inkılaplardandı.

 Cumhuriyet inkılap ve reformlarının başarısının kadın haklarındaki gelişmeyle, kadının iyi eğitilmesi ile mümkün olacağını düşünen Atatürk, 1925'te Kastamonu'da yaptığı konuşmada şöyle der: "Toplumu kalkındırmak istiyorsak, izlememiz gereken daha emin ve daha etkili bir yol vardır. O da Türk kadınını çalışmalarımıza ortak etmek, hayatımızı onunla birlikte yürütmek, kadının, bilimsel, toplumsal ve ekonomik hayatta erkeğin ortağı, arkadaşı, yardımcısı ve koruyucusu yapma yoludur."

                1924 Anayasası'nda yer alan eğitimin birleştirilerek laikleştirilmesi uygulaması ve 3 Mart 1924'te kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğretimin Birleştirilmesi) ile ilkokul, kız-erkek ayrımı yapılmaksızın herkes için zorunlu hâle getirildi ve millî eğitim dönemi başladı. Eğitim alanındaki bu büyük atılım aynı zamanda kadına eğitimde fırsat eşitliğini getiriyordu. Oysa iki cinsin eğitimden eşit olanaklarla yararlanabilme hakkının Almanya'da 1908 yılında, Çin'de ve Mısır'da l929'larda elde edildiğini ve her üç ülkede bu hakkın  uzun kadın mücadelesi sonunda kazanıldığını görüyoruz. Atatürk'ün bu laik eğitim anlayışı sonucunda kadınlardaki okuma-yazma oranı 1935'te %9.81 iken, 1990'da %71.95'e yükselmiştir. Erkeklerde ise 1935'te 29.35 iken 1990'da %88.78'dir.

                "Medeni Kanun"un verdiği yasal hakların 1933'te uygulanması ile Türk  kadını yerel yönetimlerde seçme ve seçilme hakkına, 5  Aralık 1934'te TBMM'de kabu  edilen 11 Aralık 1934 tarihli 2877 sayılı, Resmî Gazete'de yayımlanan 2598 Sayılı Kanun'la milletvekili seçme ve seçilme hakkına kavuştu. Malatya milletvekili İsmet İnönü ve 191 arkadaşının girişimiyle Türk kadını bu hakkı gelişmiş birçok ülkeden çok önce elde etti. Atatürk, 5 Aralık 1934 tarihli yasa için şunları söyler: "Bu karar Türk kadınına içtimai ve siyasi hayatta bütün milletlerin üstünde yer vermiştir. Çarşaf içinde, peçe altında ve kafes arkasındaki Türk kadınını artık tarihlerde aramak lazım gelecektir. Türk kadını evdeki medeni mevkiini salahiyetle işgal etmiş, iş hayatının her safhasında muvaffakiyetler göstermiştir. Siyasi hayatta, Belediye Seçimlerinde tecrübesini yapan Türk kadını, bu sefer de mebus seçme ve seçilme suretiyle haklarının en büyüğünü elde etmiş bulunuyor. Medeni memleketlerin birçoğunda kadından esirgenen bu hak, bugün Türk kadınının elindedir ve onu selahiyet ve liyakatle kullanacaktır. Bu notla en mühim inkılaplardan birini anmış oluyoruz."

                1934 Anayasa değişikliğinden sonra yapılan ilk genel seçimlerde kadınlar ilk defa oy kullandı.1934'te kadınların yasama ve yürütme organlarına seçme ve seçilme haklarının kazanılmasıyla 1935'te yapılan ilk seçimlerde Meclis'e 18 kadın milletvekili girdi. Bu milletvekillerinin isimleri; Mebrure Gönenç (Afyonkarahisar), Hatı (Satı) Çırpan (Ankara), Şükran Örs-Baştuğ (Antalya), Sabiha  Gökçül-Erbay (Balıkesir), Şekibe İnsel (Bursa), Huriye Öniz (Diyarbakır), Dr. Fatma Memik (Edirne), Nakiye Elgün (Erzurum),  Fakihe Öymen (İstanbul), Benal Nevzat Iştar-Arıman (İzmir), Ferruh Gürgüp (Kayseri), Bahire Bediz Morova (Konya), Mihri   Pektaş (Malatya), Meliha Ulaş (Samsun), Esma Nayman (Seyhan), Sabiha Görkey (Sivas), Seniha Hızal (Trabzon), Hatice Özgener (Çankırı) 1935'teki kadın milletvekillerinin sayısı, o günkü Meclis yüzdesinin %4.6'sı kadardı.

                1935'ten 2015 seçimlerine kadar parlamentodaki kadın milletvekillerinin oranları şöyle: 1935'te 18 kadın milletvekilinin toplam içindeki payı %4.6, 1939'da 15 kadın milletvekili payı %3.8; 1943'te 16 kadın milletvekili payı %3.7; 1946' da 9 kadın milletvekili payı %2.0; 1950'de 3 kadın milletvekili payı %0.6; 1954'te 4 kadın milletvekili payı %0.7; 1957'de 7 kadın milletvekili payı %1.1; 1964'te 3 kadın milletvekili payı % 0.7; 1965'te 8 kadın milletvekili payı % 1.8; 196'da 5 kadın milletvekili payı % 1.1, 1973'te 4 kadın milletvekili payı % 0.9, 1977'de 4 kadın milletvekili payı % 0.9; 1983'te 12 kadın milletvekili payı %3.0; 1987'de 6 kadın milletvekili payı %1.3; 1991'de 8 kadın milletvekili payı %1.8, 1999'da 22 kadın milletvekili payı %4; 2002'de 24 kadın milletvekili payı %4.4; 2007 50 kadın milletvekili payı %9.1; 2011'de 79 kadın milletvekili payı %14.4; 2015'te 76 kadın milletvekili payı %13; 2018'de kadın milletvekili payı %17.4.

1935-2011 yılları arasında kadın milletvekillerinin Meclis'te temsil oranı, 2011 yılında %14,4 ile 79'a yükseldi. 21 Temmuz 1946'dan itibaren yapılan milletvekili seçimleri göz önüne alındığında Kasım 2015 Genel Seçimi'nde yani 26. Dönem'de kadın milletvekili sayısı %14,9 oranı ile 82'ye; 24 Haziran 2018 tarihli 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri sonrası Meclis'teki kadın milletvekili sayısı %17,4 oranı ile 104'e yükseldi.

İlk yazılı Anayasa "Kanuni Esasi"nin 23 Aralık 1876 yılında yürürlüğe girmesi ile başlayan 150 yıllık siyasal hayatımızın, 1920'den 2018'e kadar geçen 98 yıllık döneminde yapılan milletvekili seçimlerinin büyük çoğunluğunda kadın milletvekili sayılarına bakıldığında Cumhuriyet sonrasındaki seçimlerde büyük başarı kaydedildiği gözleniyor.

Milletvekili seçimlerine katılma hakkı kazanan kadınlarımızın bu hakkının başlama tarihi, aynı zamanda kadının sosyal yaşamda ve iş yaşamında daha etkin olmaya başlamasının da tarihidir. Bu sayının daha da artması dileğiyle.

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları