Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nevin Balta

Nevin Balta

SÖZÜN ÖZÜ

Türk diline gönül verenler -I-           

                                                                                                                   "Türkçem, benim ses bayrağım"

 Fazıl Hüsnü Dağlarca

Dil, bir milletin mazisini anlamada, hâlini kavramada ve geleceğini kurgulamada değerli, hatta hayati bir role sahip. Dünü bugüne bağlayan, bugünü geleceğe taşıyan en önemli bağ olan lisanımızın kendini yabancı dillerin etkisinden korumasını özel duvarlar örerek sağlayamayız. Tarih boyunca bütün diller birbirinden etkilendi, bugün de etkileniyor, yarın da etkilenecek. Dolayısıyla bu etkileşimi önlemek sosyolojik açıdan mümkün görünmüyor. Türk milletinin kendi diline yabancılaşmadan, Türkçemizin güçlü kalabilmesinin yolu milletimizin gücünden kaynaklanacaktır. Tarih boyunca ekonomik, kültürel, askerî olarak milletlerin hangisi güçlüyse onların dili baskın olmuş.

21. yüzyılda kullandığımız bilgisayar ve iletişim teknolojileri hayatımızın vazgeçilmez unsurları arasında yerini aldı. Her gün değişen teknolojinin kendine özgü uygulamalarının yanı sıra pek çok yeni gelişmeyle karşı karşıyayız. Yabancı dillerden alınan sözler ya bilim ve teknolojinin gerekli kıldığı, yerli dilde karşılıkları bulunmayan kavram ve terimler yahut da genel kültür dili ile ilgili birtakım sözlerdir. Teknoloji kaynaklı kavramların dilimize yerleşmesine duyarsız kalmamalı, söz konusu yabancı terim ve kavramlara Türkçe karşılıklar bulup, dilimizi yabancı dillerin istilasından kurtarmalıyız. Her toplum gibi kendi ana dilimizi ve kimliğini koruyabilmek, dilimizin gelişmesini sağlamak için yabancı dillerden giren sözleri denetim altında tutmalı, yabancı sözlerin kullanılmaması için devlet ve toplum yaşamında önlemler almalıyız.

Bilgisayar, iletişim, sanayi, yazılım kısaca teknolojinin her alanlarındaki kelimelerin Türkçe karşılıklarını dilimize kazandırıp kendi dil yapımızın gereği olan bir yaklaşımla bu dönüşümü sağlamalıyız. Yancı sözlere Türkçe karşılıklar bulma konusunda, Türk Dil Kurumu üzerine düşen görevi yaparak, Türkologları ve Türk dili alanında çalışan bilim adamlarını bu konuda yönlendiriyor. Toplumda temiz ve arı Türkçe duyarlılığı oluşturmak konusunda basın yayın kuruluşlarımız ile televizyonların bu sorumluluk bilinciyle yayın yapmaları, yazı ve programları ile Türkçeyi sevdirmeleri gerekiyor.

Küreselleşen dünyanın dayattığı ana dili ve kültürü tüketme, sözcük hazinesini küçültme, yabancı sözcüklerle yozlaştırma anlayışına dayanan "popüler kültür" ve "sanal alan dili" denilen Türkçe ve İngilizce karışımı dilden bir an evvel uzaklaşmalıyız. Türkçeyi, "Dünya Dili" hâline getirmeli, bilim ve teknolojide ön planda olan sayılı diller arasına yükseltmeliyiz.

      Türkçenin var olma savaşı verdiği dönemlerin sadece teknolojinin geliştiği dönemlerle sınırlı olmadığı biliniyor. 13. yüzyıldan başlayarak Oğuz lehçesi temelli Anadolu Türkçesi yazı dili olma ve bir ölüm kalım savaşı verdiği dönemde Âşık Paşa Garib-nâme adlı eserinde bu durumdan şöyle yakınır:

        Türk diline kimsene bakmaz-ıdı

       Türklere hergiz gönül akmaz-ıdı

       Türk dahı bilmez-idi ol dilleri

      İnce yolı ol ulu menzilleri

15 yüzyıl başında Maveraünnehir ve Horasan bölgesinde yazı dili olan Çağatay lehçesinin 20. yüzyıla kadar Orta Asya Türk dünyasının ortak yazı dili hâline gelmesinde büyük katkıları bulunan Ali Şîr Nevayî, Türkçeye derin bir sevgi ve inançla bağlıydı. Ali Şîr Nevayî, yaşadığı devirde eserlerini Farsça yazan şair ve ediplere karşı Türkçeyi korumanın ve geliştirmenin mücadelesinin verdi. Çağatay lehçesi ile yazdığı 30 kadar eserle Türk dilini yüksek düzeyde bir edebiyat dili derecesine yükseltmiştir.

        "Türkçem, benim ses bayrağım" diyen Fazıl Hüsnü Dağlarca''nın "Türkçe Katında Yaşamak" adlı şiirine kulak verelim:

        Seslenir seni bana "sonsuz"

        Der ki çoğal,

        Der ki uzan mutluluğuna

        Usun, iyiliğin, doğruluğun,

        Bir bilinmeyenden

       Bir bilene dek

       Türkçe, varolduğumuz."

            Türk milleti olarak her alanda ortaya koyacağımız katma değeri artırıp, hızlandırmak suretiyle dünyadaki değişime kendi değerlerimiz ile katkı sağlamalı, kendi değerlerimizi evrensel değerlerin zenginliğine katmalıyız.

 

 

 

 

     

               

               

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları