Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nevin Balta

Nevin Balta

SÖZÜN ÖZÜ

Toprakla Buluşmanın Önemi

İnsanlık avcılık ve toplayıcılık döneminden sonra tarım toplumuna geçti. İnsanlık kadar eski bir üretim yöntemi olan tarımda binlerce yıldır ata tohumları kullanılıyor. Anadolu çiftçileri yüzlerce yıldır ambarlarındaki ata tohumları ile tarım yapıyor. Ata tohumları Türkiye'nin bio çeşitliliğinin bir göstergesiydi. 2006 yılından itibaren "Ata tohumlar" yerine laboratuvarda üretilen "Hibrit tohumlar" kullanılmaya başlandı. Geleneksel tarımdan endüstriyel tarıma geçildi. Raf ömrü uzun ve görüntüsü güzel sebze ve meyveler iştah kabartıyordu.

8 Kasım 2006'da Resmî Gazete'de yayımlanan kanunla "Ata tohumların ve fidelerin" ticarete konu olması yasaklandı. Ticarete konu edilecek ata tohum ve fideleri pazarda satar yani ticarete konu ederseniz 10 bin lira ceza alıyorsunuz. Tekrar ederseniz 5 yıl süreyle ekim yasaklanıyor. Bu uygulamalardan sonra zamanla "Ata tohumları"nı yaygınlaştırmak için çiftçiler "Tohum takas şenlikleri" yapmaya başladı. Çiftçinin ticarete konu olmadan değiş tokuş yapması büyük ilgi gördü.

2018 yılında çiftçiye "Sertifikalı hibrit" tohumlar kullanma zorunluluğu getirildi. "Sertifikalı hibrit tohum" kullanmayan çiftçi devlet desteği alamıyordu. Böylece "Ata tohumları" yasaklandı. Hibrit tohum zorunluluğu yerli tohum türlerimizin yok olması demekti. Çiftçinin kendi tohumunu sertifikalandırmak için çok büyük yatırım yapması, daha fazla tesis ve daha fazla işçi çalıştırması gerekliydi. İşte gerekli koşulları yerine getirecek maddi gücü olmayan çiftçi, sertifikalı tohum kullanma zorunluluğu nedeniyle "Hibrit tohum"a yöneldi. Gösterişli ürün elde edersiniz diye çiftçi ikna edildi.

Hibrit tohumun sadece ilk yıl verimi yüksek oluyor. 2. yıldan sonra verim oranı % 9 veya 10'u geçmiyor. Hibrit tohum kullanmak zorunda olan çiftçi kimyasal gübreyi ne kadar çok kullanırsa o kadar çok verim alıyor. İlk yıl yüksek verim sağlayan Hibrit tohum, topraktaki eski tohumların ve yabancı otların daha fazla üremesine yol açıyor. Hibrit tohum kullanan çiftçi direnç geliştiren bu istenmeyen otlar ve zararlı böcekler için daha fazla kimyasal ilaçlama yapmak zorunda. Zehirli tarım ilaçları sadece zararlı otları değil, arıları, yararlı böcekleri en önemlisi de topraktaki mineralleri yok ediyor. Hibrit tohum ekilen tarlada kullanılan bol miktardaki kimyasal gübre ile sebze ve meyvelerin tadı, kokusu, lezzeti ve vitamini yok oluyor. Hibrit tohumda verim yüksek oluyor, ancak toprağa bol gübre saçmanız, bol su kullanmanız gerekiyor. Sonuç olarak, kimyasal gübre ve kimyasal ilaçla üretilmiş meyve ve sebzeler mutfağımıza giriyor. Örneğin tarladaki bitki üzerinde 14 gün kalması gereken tarım ilacı kullanılan ürünün tarladan 10. günde toplayıp satışa sunduğunuzda bu gıdayı tüketenlerin vücudunda birikiyor ve kansere yol açıyor.

Türkiye 1930'lu yıllarda 18.000 buğday çeşidi ile dünyada ilk sıradaydı. Günümüzde ise bu çeşitlilik yok oldu. 4 milyon hektar tarım arazimizin 2 milyon hektarını buğday üretimine ayırırsak buğday ihtiyacımızı karşılayabiliyoruz. Ancak doların yükselmesi, çiftçinin kullandığı tüm girdilerin dolarla olması, sürekli üretse bile zarar eden çiftçinin zararına yol açıyor.

Türkiye, bugün Belçika büyüklüğünde bir tarım arazisini ekemiyor. Üretemeyen ülkemiz buğday başta olmak üzere yüzlerce ürünü ithal etmek zorunda kalıyor.

Uluslararası Tarım Araştırma Birimi gelişmekte olan ülkelerdeki ata tohumlarının denetimini elinde tutuyor. Bu tarımsal araştırma merkezinin sahibi ise Rockefeller ailesi. Uluslararası Tarım Araştırma Merkezi, dünyada pilot ülke olarak Meksika ve Hindistan'ı seçti. Türkiye bu tarımsal araştırma merkezine üye. İzmir ve Ankara'daki tohum bankalarımızdaki ata tohumlarımız ne yazık ki üye olduğumuz için bu merkez tarafından denetleniyor. 

Türkiye'de hibrit tohumları yurt dışından getiren şirketlerden satın almak zorundasınız. Ülkemizdeki 900 tohum şirketi var. Ancak pazarın % 49'u,  % 7 oranındaki yabancı şirketlerin elinde. Yabancı şirketler hibit tohumları yurt dışından getiriyor.

Dünyada sayıları 7'yi geçmeyen Bayer, Novartis, Sincente vb. gibi firmalar, hem hibrit tohumu üretiyor, hem kimyasal gübre, hem de tarım ilacı üretiyorlar. Söz konusu firmalar endüstriyel tarımdan üretilen ve yeterli yıkamadığınızda sebze ve meyvelerin üzerinde kalan tarım ilaçlarının yol açtığı hastalıkları tedavi eden ilaçları da üretiyorlar.

Dünyada azalan kaynaklar ve artan nüfus nedeniyle endüstriyel tarıma geçildi ve geleneksel tarım yok oldu. Dünyadaki kaynaklar tükenirken dünya nüfusu kontrol ediliyor. Tohumu ele geçiren tarımı ele geçirir.

ABD'nin Dışişleri Eski Bakanı Henry Kissinger: "Petrolü kontrol edersen ulusları kontrol edersin. Gıdayı kontrol edersen insanları kontrol edersin." sözlerini hatırlatmakta yarar görüyoruz. 

Ormanın Değeri

Vakıfbank emeklileri 20 Kasım 2021'de 10.000 fidanı toprakla buluşturdu. Vakıfbank Emeklileri Derneği üyeleri, Ankara İli, Akyurt İlçesi; Şeyhler Mahallesinde Vakıfbank Emeklileri için Orman Bakanlığı'nca tahsis edilen arazi üzerinde "Yaş almış" Vakıfbanklılar "Sosyal sorumluluk projesi" kapsamında 10.000 (on bin) fidandan oluşan "Hatıra Ormanı"nın fidan dikimini gerçekleştirdi. Söz konusu kampanyaya katkı sağlayan tüm bağışçılara yürekten teşekkürlerini ileten Dernek Genel Başkanı Ömer Nihat Yörük yaptığı konuşmada:

"Hatıra Ormanı"nın oluşumunu sağlayan her fidan için 10 TL., toplam 100.000 TL Orman Bakanlığı hesabına aktarılmıştır." Yörük, konuşmasının devamında ise bu tür sosyal sorumluluk projeleri etkinliklerinin önümüzdeki dönemlerde de devam edeceğini söyledi.

Ormanın insanlığa sunduğu dostluğu ve özverisi, çiftçinin paha biçilmez emeği, tarımın endüstriyle ve dijital devrimlerle kıyaslanmayan önemini bir kez daha düşünmeliyiz. Sadece bizim değil gelecek nesillerin gıdasını, temiz havasını, suyunu garanti altına almadan sadece yok etme ve tüketme üzerine kurduğumuz düzen, tıpkı orman yangınlarında yanan hayvanlar gibi bir gün bizi de yakar. 

 

1-aralik-2021--nevin-balta-.png

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları