Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nevin Balta

Nevin Balta

SÖZÜN ÖZÜ

Atatürk'ün kaleminden Cumhuriyet -2-

Sevgili okuyucularım konuya kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Bu kararlar Bakanlar Kurulu'nun Atatürk'ün konutunda, Çankaya'da 25 ve 26 Ekim günleri yaptığı toplantılarda alınır ve sonunda toplu istifa yazılır. Bu çekilme yazısı 27 Ekim Cumartesi günü önce Halk Partisi Genel Kurulu'nda, daha sonra da saat 17.00'ye doğru açılan Meclis'te okunur. İşte bundan sonraki gelişmeleri yine Atatürk'ün kaleminden aktaralım:

"Bakanlar Kurulu'nun çekildiği belli olur olmaz, Meclis üyeleri, Meclis odalarında, evlerinde grup grup toplanarak, yeni Bakanlar Kurulu listeleri düzenlemeye başladılar. Bu durum, 1923 Ekim ayının 28'inci günü geç vakte dek sürdü. Hiçbir grup, bütün Meclis'çe kabul olunabilecek ve kamuoyunca iyi karşılanacak adları içeren bir aday listesi saptayamıyordu Özellikle, bakanlara aday düşünülürken o denli çok istekli çıkıyordu ki, herhangi birini öbürlerine yeğleyerek saptanacak listeyi kabul ettirmekteki güçlük, liste düzenlemekle uğraşanları umutsuzluğa ve kaygıya düşürdü."

Ne bu grupların soluk almadan yaptıkları çalışmalar, ne de İstanbul basınının başta Rauf Bey olmak üzere, Bakanlar Kurulu Başkanlığı'na seçileceği umulan kimi kişilerin resimlerini yayımlayarak yaptığı uyarmalar herhangi bir sonuç alınmasını sağlayamaz. Öte yanda Halk Partisi Yönetim Kurulu da bir liste hazırlamak için yoğun çalışmaya başlar; ne var ki onlar da üzerinde anlaşma sağlanan bir Bakanlar Kurulu listesi belirleyemezler. Atatürk düğümü açarak, Meclis'in durumunu kurtarmak üzere ortaya koyduğu çözüm yolunu şöyle anlatıyordu:

"28 Ekim günü akşam üzeri toplantı halinde bulunan Parti Yönetim Kurulu beni çağırdı (...). Düzenlenen listeye göz gezdirdim. Bence uygun olduğunu, ama bu listede adları bulunan kişilerin de düşüncelerinin ve kabul edip etmeyeceklerinin sorulması gerektiğini söyledim. Bu önerim uygun görüldü. Örneğin, Dışişleri Bakanlığı'na aday gösterilen Yusuf Kemal (Tengirşenk) Bey'i çağırdık. Yusuf Kemal Bey, bu listeye girmeyeceğini bildirdi. Bundan ve buna benzer başka durumlardan anladım ki, Parti Yönetim Kurulu da kabul edilebilecek kesin bir aday listesi düzenleyememektedir. Yönetim Kurulu üyelerine, gerekenlerle daha çok görüşerek, kesin bir liste yapmalarını öğütledikten sonra yanlarından ayrıldım. Gece olmuştu. Çankaya'ya gitmek üzere Meclis'ten ayrılırken, koridorlarda beni beklemekte olan Kemalettin Sami ve Halit Paşalar'a rastladım. Ali Fuat Paşa, Ankara'dan ayrılırken bunların Ankara'ya geldiklerini o günkü gazetede de okumuştum. Daha kendileriyle görüşmemiştim. Benimle görüşmek için o zamana değin orada beklediklerini anlayınca akşam yemeğine gelmelerini Millî Savunma Bakanı Kazım Paşa'ya söylettim. İsmet Paşa ile Kâzım Paşa'ya ve Fethi Bey'e de Çankaya'ya benimle birlikte gelmelerini söyledim. Çankaya'ya varınca, orada beni görmek üzere gelmiş olan Rize milletvekili Fuat, Afyonkarahisar milletvekili Ruşen Eşref (Ünaydın) Beylere rastladım. Onları da yemeğe alıkoydum. Yemek yenirken 'Yarın cumhuriyet ilan edeceğiz!' dedim. Orada bulunan arkadaşlar, hemen düşüncemi benimsediler. Yemeği bıraktık. O dakikadan başlayarak izlenecek yöntem için kısa bir program düzenledim ve arkadaşları görevlendirdim."

28 Ekim gecesi Çankaya'da bulunan konuklar oradan erkence ayrılırlar, yalnız İsmet Paşa kalır. O gece boyunca Atatürk ile İsmet Paşa, Cumhuriyet'in ilanı için Anayasada yapılması gereken değişiklikleri içeren bir tasarı hazırlarlar. Bilindiği gibi bu değişikliğin en önemlileri yönetim biçimiyle ilgili olanlardır. "Türkiye devletinin hükûmet biçimi cumhuriyettir" cümlesiyle başlayan yenilikler, cumhurbaşkanı seçimiyle ve cumhurbaşkanının devletin başı olmasının saptanmasıyla devam eder. Ardından Başbakanın Cumhurbaşkanınca seçileceği, bakanlar da başbakanın seçeceği ve oluşan Bakanlar Kurulu'nun Cumhurbaşkanı'nın ve Meclis'in oyuna sunacağının belirtilmesiyle noktalanır. Atatürk böylece iki isteğine de ulaşır. İlki yıllar öncesinde düşlediği cumhuriyet yönetimini yeri ve zamanı geldiği için uygulamaya koyması, öteki de artık başbakanı da bakanları da tek tek Meclis'in seçme karmaşasına son verilmesi...

Ertesi günü, 29 Ekim Pazartesi öğleden sonra saat 13.30'da Halk Partisi Genel Kurulu'nda bu değişiklik tasarısı okunup tartışıldı. Saat 18.00'de de Meclis toplantısında ele alındı. Bu tarihsel oturumun sonucunu Atatürk, Söylev (Nutuk)'de şöyle anlatır:

"Baylar, Meclis'çe Cumhuriyet'i kabul kararı 29/30 Ekim 1923 gecesi saat 20.30'da verildi. On beş dakika sonra, yani 20.45'te Cumhurbaşkanı seçimi yapıldı. Durum o gece bütün ülkeye bildirildi ve her yerde, gece yarısından sonra, yüz bir kez top atılarak halka duyuruldu. İlk Hükûmet'i İsmet Paşa'nın kurduğunu ve Meclis Başkanlığı'na Fethi Bey'in seçildiğini biliyorsunuz."

 

 

 

 

 

                              

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları