Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nevin Balta

Nevin Balta

SÖZÜN ÖZÜ

6-7 Eylül 1955 Olayları ve Toplumsal Hoşgörü

Geçtiğimiz Ağustos ayında, Ankara Altındağ'da Battalgazi mahallesinde Suriyeli göçmen ile bir Türk genci arasında çıkan kavga sonucu 18 yaşındaki Emirhan Yalçın'ın bıçaklanarak hayatını kaybetmesinin ardından mahallede gerilim sürüyor. Yüzlerce kişi Suriyelilere ait dükkân ve evlere saldırdı, çok sayıda mesken ve iş yeri zarar gördü. Altındağ'daki olayların en büyük sebebi Battalgazi'de yaşayan Suriyelilerin ekonomik olarak çok güç kazanmalarından mahallelinin büyük rahatsızlık duyması idi.

"6-7 Eylül 1955 Olayları"nda ise İstanbul, Ankara ve İzmir'de Hristiyanların özellikle Rum, Ermeni, Musevi  evlerine ve iş yerlerine yönelik saldırı ve yağmalama gerçekleşti. Kimi tarihçilere göre sokağı hareketlendirenler devlet ve hükümetti. Oysa olaylara yol açan siyasi ve sosyal sebepler ağırlıktaydı.

 O günlerde Londra'da Yunanistan, İngiltere ve Türkiye arasında Kıbrıs müzakereleri devam ediyordu. Görüşmeler 29 Ağustos 1955'te başladı ve 6 Eylül'de İngiltere'nin teklifinin reddedilmesi ile konferans çıkmaza girdi. O günlerde Türk basınında yer alan Atatürk'ün Selanik'teki evine bomba atıldığı haberi halkta büyük bir heyecan yaratmıştı. Sokaklara dökülen halk, Hristiyanların, Musevilerin ev ve iş yerlerine saldırmıştı.

-  Türk Basınına göre 11 kişi, Batılı gazetecilere göre 15 kişi öldürüldü.

-  Tahminen 300 ile 600 kişi yaralandı.

-  Tahrip edilen iş yerlerinin dağılımı şöyleydi: 2.200'ü Rumların, 900'ü Ermenilerin, 400'ü Musevilerin ve 400'ü Müslümanlarındı.(6-7 Eylül Olayları, Tarih Vakfı Yayınları, s. 40).

"Kıbrıs Türktür Cemiyeti" Başkanı Hikmet Bil, Kıbrıs Olayı ve İçyüzü (Belde Yayınları, İstanbul, 1976) adlı eserinde "Evdeki hesap çarşıya uymadığını, İstanbul sokaklarında olayların çığ gibi büyüdüğünü" dile getirerek; "Ne           var ki, tertiplerini kontrol edemediler" diye yazar.

6-7 Eylül olayları Rumların, Ermenilerin, Yahudilerin ve Türk olmayanların can ve mal güvenliği yaşamasına yol açmıştır. Türkiye'deki Hristiyan ve Musevilerin 1955'te % 12'ye yaklaşan nüfusu, 1960'ta % 10'a, 1965'te % 7'ye düşmüştür.

6-7 Eylül Olayları sonrasında Kıbrıs'ta yaşanan olaylarda Rum saldırı ve baskılarının artması sonucunda Türkiye'deki demografik yapıda büyük değişim gözlenmiştir.

6-7 Eylül saldırısı ve yağma olayları, 12 Eylül 1955'te TBMM gündemine getirildi. Başbakan Adnan Menderes, meydanlarda güruhun harekete geçmesinden haberdar olduğunu ve "düşman hareketi" olmadığı için silah kullanılmadığını söyledi.  Başbakan Yardımcısı Fuad Köprülü ise hadisenin İstanbul, Ankara ve İzmir'de aynı anda olmasının "Bir tertip" olduğunu gösterdiğini ifade etti. (TBMM ZC, Devre X,  Cilt : 7, 12.9.1955, s. 684-690).

Ülkemizde bulunan yabancılara yönelik saldırı ve yağmalamalara yol açabilecek siyasi ve sosyal gelişmelerin önüne geçmek ve aynı olayların günümüzde tekrarlanmamasına özen göstermek gerektiği kanaatindeyiz.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları