Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nevin Balta

Nevin Balta

SÖZÜN ÖZÜ

"24 Kasım Öğretmenler Günü" ve Eğitim -2-

Dün kaldığımız yerden devam ediyoruz.

 21. yüzyıldaki eğitim uygulamalarımıza baktığımızda ise, hâlâ aktif öğrenme ve öğretme stratejilerini yerleştiremediğimizi görüyoruz. Çağdaş öğrenme ve öğretme ilkelerinin 1924 ilkokul programında yer aldığını ve Cumhuriyetin ilk yıllarında bu ilkeleri uygulama konusunda önemli bir çaba gösterildiği ve başarıldığını görmekteyiz.

     "Bilimsel Eğitim"in özellikleri

     Atatürk'ün eğitimin bilimsel yöntem ve ilkelere dayalı olması gerektiğini şu konuşması da açıkça ifade etmektedir.

     "Ben manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş, kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır. Benden sonrakiler, bizim açmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü zorluklar karşısında belki gayelere tamamen eremediğimizi; fakat asla ödün vermediğimizi akıl ve bilimi rehber edindiğimizi tasdik edeceklerdir. Zaman süratle ilerliyor. Milletlerin, toplumların kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada asla değişmeyecek hükümler getirdiğimi iddia etmek aklın ve bilimin gelişimini inkâr etmek olur. Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse manevi mirasçılarım olurlar."

Atatürk, çağdaş eğitimin uygulanması için öğretmenlerin nitelikli bir biçimde yetiştirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Eğitim programlarının çağdaş bir anlayışla bilimsel temellere uygun olarak düzenlenmesini; öğrencilerin yaparak yaşayarak zevkle öğrenmelerinin sağlanmasını ve yaşama hazırlayıcı olmasını öngörür. Türkiye Cumhuriyeti'ni çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkarma yolunda birinci sorumluluğu öğretmenlere yüklemiştir. Atatürk'e göre "Millî Eğitim"in çağdaş ilkelerini yaşama geçirecek ve uygulayacak kişiler öğretmenlerdir.

25 Ağustos 1924'teki Öğretmen Birlikleri Kongresinde Atatürk öğretmenlere şöyle seslenmiştir. "Biliyorsunuz bu görüşlerin, programların kesin ve açık olması çok önemli olmakla birlikte etkili ve verimli olabilmesi onların yeterli, anlayışlı ve fedakâr öğretmenlerce okullarımızda çok büyük bir özen ve istekle uygulanmasına bağlıdır. Sizin başarınız, cumhuriyetin başarısı olacaktır. Hiçbir zaman hatırınızdan çıkmasın ki Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister. İşte bu yetenekteki insanları yetiştirmek için de bu yönde vazifelerini bilen yetenekli öğretmenler yetiştirmek gereklidir. İrfan ordusunun kıymeti öğretmenlerin kıymetidir."

Pandemi, deprem gibi felâketlerde eğitime hazır mıyız?

Dünyayı etkisi altına alan "korona virüs"ün olumsuz etkilediği alanlardan biri de eğitim. Pandeminin başlangıç döneminde okullar tatil edildi. Yaklaşık on sekiz milyon öğrenci, bir milyona yakın öğretmen evinden dışarı çıkamadı. Bu sayılara üniversite öğrencilerini, akademik kadroyu da eklediğinizde yirmi milyon kişilik kitleyi ifade etmektedir. Okulların tatil olmasıyla birlikte MEB, çeşitli tedbirler alarak eğitimin en az hasarla atlatmaya çalıştı. MEB, öğrencilerin eğitim-öğretimden uzak kalmaması için uzaktan eğitim sitemini devreye soktu. TRT'de kanallar açıldı.  EBA (Eğitim Bilişim Ağı) üzerinden öğretmelerle öğrencilerin buluşmasını sağladı. Bu sayede birçok öğretmenimiz öğrencileriyle buluştu, derslerini EBA üzerinden anlatmaya başladı. Bunun yanında Zoom, Cisco Webex, Google Jamboard, Bandicam vb. uzaktan eğitime imkân sağlayan programlar kullanılmaya başlandı. Ancak başta Zoom programı olmak üzere bu programlar üzerinden dersler anlatılmaya başlayınca hesapların çalınması, uygunsuz görüntüler içeren reklamlar ve faturalandırmalar yaşandı. Bu sakıncalara yönelik de bakanlığın gerekli tedbirleri almaya başladı.

Korona virüs bize eğitimde alternatif çözümleri öğrenmemiz, uygulamamız gerektiğiniz söylüyor. Bugün virüs yarın deprem veya başka felâketleri yaşayabiliriz. Bu tür kara günler için "her yerde eğitim" anlayışından yola çıkarak, eğitimi dört duvardan çıkarıp B Planı oluşturarak, uzaktan eğitimin teknik altyapısını kurmamız, öğretmenlerimizi, öğrencilerimizi eğitmemiz gerekiyor. Normale döndüğümüzde her kademe ve türdeki okullarımızda başta seçmeli dersler olmak üzere tüm derslerin eğitiminin hem ders sıralarında hem de uzaktan yapılacak şekilde seçenekleri oluşturulmalıdır.

Ülkemizin teknik alt yapısının, yetişmiş insan kaynağının, birikiminin bunu başarabileceğine inanıyoruz.(BİTTİ)

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları