Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüdavendigâr Onur

Hüdavendigâr Onur

Yazar

"Üçüncü madde ve delikanlılar"

Galip Erdem, anayasanın üçüncü maddesinin "Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Resmi dil Türkçedir" dediğini hatırlatarak şu ifadeleri kullanır: "Üçüncü Madde bana göre, hem anarşinin terörün hem de 12 Eylül müdahalesine meşruiyet kazandıran yegane kaynaktır. Yanlış okumadınız , evet, üçüncü madde için  'Anarşinin başlıca sebebi' dedim. Çünkü gerçek budur. Çünkü anarşi adını verdiğimiz hadise, belki çok kısa fakat en özlü bir tarifle, vatanın ve milletin bölünmezliği ilkesine düşman olanlarla, aynı ilkeye bağlı kalanlar arasında cereyan etmiş bir mücadeledir."

Galip Erdem burada, Türk ve Türkiye düşmanlarının "Anayasadaki 'ülke bölünmez bir bütündür' ve 'Resmi dili Türkçedir' sözlerinden rahatsız olduklarını" demek istiyor. Aynı zamanda, "Türk Devletini dünya durdukça yaşatmak ve Milletimizin dertlerine çare bulmak isteyen" yurtseverlerin, diğer hususlardan daha çok Anayasanın bu üçüncü maddesini hatırlamak zorunda kalacaklarını söylüyor. Çünkü, ülkenin birlik ve beraberliğini savundukları için bu maddeyi kaldırmak isteyenlerin saldırısına uğrayacaklarını,  başlarına ne bela gelirse bu yüzden geleceğini anlatmak istiyor.

Yetkili organların, ilgili maddeleri uygulamadığını, Anayasanın üçüncü maddesinde belirtilmiş temel ilkelerin çiğnenmesine göz yumduğunu anlatan Erdem, "Komünist-bölücü ittifak ile milliyetçiler arasındaki münakaşa hiç başlamazdı" ifadelerini kullanıyor.

Yurdumuzda bölücülüğe karşı çıkan, milletine hizmet etmek isteyen 'delikanlılar'dan bahseden Erdem, "O delikanlılar, büyük yürekli ama alçak gönüllü idiler. Doğru 'Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaşta' idiler. Yine de hiçbirinin fatihlik iddiası yoktu. Sadece Allah'a iyi kulluk edebilmenin, Milletlerine daha çok hizmet vermenin yarışına girmişlerdi. İlimde, fikirde ve sanatta birer 'Fatihçik' adayı olmanın hayalini kurmuşlarsa, kim kınayabilir? Belki de aralarında gerçek fatihler çıkacaktır, kim bilebilir?"

Galip Erdem, bir zamanlar o delikanlıların birçoğunu tanıdığını ifade ederek sözlerini şöyle tamamlıyor: "Oyuna ve 'Oynaş'a ayıracak zamanları hiç olmadı. Delikanlılığın yaşlanınca gülümsenerek hatırlanan yaramazlıklarından bile uzak kaldılar. Milletlerin saadetini, devletlerinin yücelmesini, bayraklarının dünya durdukça hep öyle nazlı nazlı dalgalanmasını hayatlarının gayesi sandılar.Mukaddesatına yabancılaşmış, güzelliklerini unutmuş bir neslin çocukları idiler. Yolun doğrusunu gösterecek büyükleri öyle azdı ki.."

Galip Erdem burada, din, devlet ve millet için çırpınan genç yüreklerin yalnız olduğunu söylemek istiyor. Sonra da şu soruyu yöneltiyor: "O delikanlılar şimdi neredeler, ne yapıyorlar?"

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları