Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüdavendigâr Onur

Hüdavendigâr Onur

Yazar

Şehbenderzade Ahmet Hilmi Bey

Osmanlı Türk devlet adamlarından, düşünür. Bulgaristan'ın Filibe kentinde 1895 yılında doğdu. Babası Şehbender Süleyman Bey, annesi Şevkiye Hanım'dır. Memleketinde başladığı ilk tahsiline İstanbul'da devam etti. Galatasaray lisesini bitirdi. 1890'da Duyun-ı Umumiye İdaresi'nde görev yaptı. Jöntürkler'in arasında yer aldı. 1901 yılında İstanbul'a geldi. Sultan 2. Abdülhamit tarafından Fizan'a sürüldü. Sürgündeyken tasavvuf ve Senusilik hareketine ilgi duydu, bu arada Arusiyye tarikatına girdi. Arusiyye tarikatı dünyaya ve dünyevi değerlere önem vermeyen bir irşat anlayışına sahiptir. Ahmed el-Arus tarafından kurulmuştur.

Ahmet Hilmi Bey, 1908'de II. Meşrutiyet'in ilanından sonra İstanbul'a döndü. Dârülfünun'da felsefe dersleri verdi. "İttihâd-ı İslâm" adıyla haftalık siyasi gazete çıkardı. İkdam, Şehbâl, Yeni Tasvîr-i Efkâr ve Sırât-ı Müstakim gibi gazete ve dergilerde yazıları çıktı. 1910'da haftalık Hikmet dergisini çıkardı. 30 Ekim 1914'te uçmağa vardı. Mezarı Fatih Camisi haziresindedir.

Ahmet Hilmi Bey birçok kitap kaleme almasına rağmen en önemli eserlerinden biri 'Târîh-i İslâm (iki cilt)'dır. R. Dozy'nin "Târih-i İslâm" adıyla Abdullah Cevdet tarafından Türkçe'ye çevrilen eserindeki hatalı görüşlere yanıt amacıyla bu eseri yazmıştır. Eser, tarihçi Ziya Nur Aksun tarafından ilavelerle üç cilt olarak hazırlanıp 1974 ve 1982 yıllarında tek cilt halinde yayınlanmıştır. Ötüken yayınevi tarafından İstanbul'da 2006 yılında bu kez üç cilt halinde tekrar yayınlanmıştır.

*

Şimdi Ziya Nur Aksun'u tanıyalım

29 Mayıs 1930'da Konya'da doğdu. Babası Konya Belediyesinde memurluk ve müdürlük yapan İbrahim Saim Bey, annesi Erzincanlı Leman Hanım'dır. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden 1955'te mezun oldu.

"Osmanlı Tarihi (6 cilt)" ve "Dündar Taşer'in Büyük Türkiyesi" gibi birçok kitap kaleme aldı. 1976 yılında geçirdiği bir rahatsızlık sonucu 30 yıl konuşma ve yazma melekesini kaybetti. Ancak sol eliyle resim yapabildi. Mehmet Nuri Yardım, ben ve bir gurup arkadaş Ziya Beyi evinde iki kez ziyaret etmiş, çizdiği resimleri görmüştük. 6 Eylül 2010'da İstanbul'da uçmağa vardı.

Köşemize Filibeli Ahmet Hilmi Beyin kaleme aldığı, Ziya Nur'un ilavelerle zenginleştirdiği "İslam Tarihi" adlı yapıttan iki kısa bölüm almayı uygun gördük. 

 *

İlhanlar, daima Hemedân yahut Bağdad gibi sıcak memleketlerde kışlarlar, yazın da Tebriz, Karabağ gibi yerlere yaylaya çıkarlardı. Bu sebeple imparatorlukta kışlık ve yazlık iki merkez mevcuttu.

 

İslam'ın mukadderatı, Türkler'in mukadderatına o kadar sıkı bağlanmıştır ki, Türkler yükseldikçe İslamiyet de yükselmiş, Türkler zayıf düştükçe İslamiyet'te parıltı ve gücünü kaybetmiştir. Çöküş devirlerinde Türkler hangi kıt'adan, hangi memleketten çekilmeğe mecbur kalmışlarsa, oralarda İslamiyet de ya ruhen ya fa fiilen ölmüştür.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları