Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüdavendigâr Onur

Hüdavendigâr Onur

Yazar

Peyami Safa'nın Ataç hakkında görüşleri

Gazeteci yazar Peyami Safa, eleştirmen, deneme yazarı Nurullah Ataç'ın ağır ve ümitsiz hasta olduğunu Agâh Sırrı Levend'den öğrendiğini belirterek şöyle der: "Osmanlıcayı ve Fransızcayı en iyi bilenlerimizdendi. Divân şiirine samimi hayrandı.  Fransız edebiyatında Cocteau neslini müdafaa ettiğim zaman çıkan münakaşada, Haşim'le beraber bana hücum edenler arasında Nurullah da vardı. Yine bana karşı Cahit Sıtkı'yı ve Fazıl Hüsnü'yü de önceleri inkâr etti. Sonra değişti. Gide'in hayranı olduğu için ikide bir kanaat değiştirmeyi ruh esnekliğinin bir şartı sanıyordu. Mizacı da böyle düşünmesine uygundu: Oynaktı."

Ataç'la sabahlara kadar tartıştığı, ruh kaynaşmaları içinde geçen çok geceler olduğunu belirten Safa, "Anlaşamayacağımıza karar verdiren fikir çatışmalarımız olmuştur; fakat aramızda hiçbir gün kavga ve dargınlık olmamıştır." ifadelerini kullanıyor.

Nurullah Ataç'ın, Allah'a inanmadığını anlatan Safa, bu konuda şöyle der: "Nurullah Ataç dinsiz olduğunu, Allah'a inanmadığını Cumhuriyetin bir anketine verdiği cevapta ilan etmiştir. Herkes bilir ki bu mevzuda pervasızdı ve din uluları için saygılı konuşmazdı."

Peyami Safa, bir makalesinde, Ataç'ı eleştirdiği için bir okuyucusundan "Ölmüş bir adamın arkasından alay eder bir dille makale yazmanız (Nasıl olsa cevap veremeyeceği için rahat rahat yazmışsınız)" şeklinde bir tenkit aldığını ayrıca belirtiyor.

Ölüm tenkide engel değil

Safa, gelen yazı üzerine bir başka makalesinde bu konuya değiniyor. Ataç hakkında öldükten sonra yazdıklarını sağlığında da kendisine söylediğini ifade eden Safa, sözlerine şöyle devam ediyor: "Nurullah için yazdıklarımın hepsi, onun sağlığında ve gazete sayfalarında yaptığımız fikir ayrılıklarının tekrarıdır… Nurullah'ın ölümü benim ona ait fikirlerimi değiştiremezdi. Ben ölseydim o da benim hakkımdaki düşüncelerini değiştirmeyecekti. Ölüm tenkide mani değildir."

Peyami Safa, makalesinde herkes için sağlığında ne söylemiş ve yazmışsa öldükten sonra da onu tekrarlayacağını belirterek sözlerini şöyle sürdürüyor: "Ölüm tenkidi sustursaydı edebiyat tarihi olmazdı. Nurullah bunu anlayacak kadar zeki bir dosttu. Başta Abdülhak Hâmid ve Mehmed Âkif, bir çok edebiyatçılarımızın ölümünden sonra onların aleyhinde bütün düşündüklerini yazmıştır. Dirilere ve ölülere dalkavukluk etmek ondan uzaktı. Kendisiyle birleştiğimiz noktalardan biri de budur."

Ölülerin müdafaadan mahrum olduğunun doğru olmadığını anlatan Peyami Safa, şu tespitte bulunuyor: "Onlar gibi düşünenler sağdırlar ve onları müdafaa edebilirler."

Safa, Ataç'ın aynı zamanda milliyetçiliğe ve Türk milliyetçilerine düşman olduğunu belirtiyor.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları