Doç. Dr. Nermin Özcan Özer''in daveti üzerine Dr. Yusuf Gedikli ile birlikte Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesindeki Atatürk Sanat Merkezi''nde açılan "Özlerden Gözlere" sergisini ziyaret ettik.
5 Ocak-12 Ocak arasında süren sergide Nermin Hoca''nın öğrencilerinin birbirinden değerli sanat eserlerini beğeniyle izledik. Dekan Prof. Dr. Seyfi Kenan, Prof. Dr. Kemalettin Kuzucu''nun arasında olduğu çok sayıda akademisyenin de yer aldığı etkinlikte bir konuşma yapan Nermin Özcan Özer, "Sanat kültüre bir canlılık, bir ruh katar. Bir milletin felsefesi, özü sanatında biçimlenir" dedi.
Güzellik, incelik ve zarafetin sanat yoluyla kültürün içinde yer aldığını belirten Özer, şöyle konuştu: "Sanat eserini ortaya koyan bireyin bilinci bu anlamlar ağı içinde ayrı bir konuma sahiptir. Bilincin uyanışıyla birlikte zihne akan sembolik görüntüleri, uygulanan farklı mekân olgularında, matematiksel, geometrik mimari olarak somutlaştırmak bir ''sanat zekasını'' gerektirir. Bu nedenle bakış ve görüş açısını da çeşitlendirmek gereği vardır. Bakış açısı algı alanı ile görüş açısı da düşünce alanıyla ilgilidir. Sanat anlayışı derinleştikçe insanın özgürlük ve özgünlüğü de gelişme gösterir. Çünkü anlamlar ağı içinde birey böylelikle yaşam tarzını da biçimlendirir."
//////////////////////
İKİNCİ YAZI
Doç. Dr. Uluskan: Atatürk
fikir tartışmalarını severdi
+++++++++++
Hoca Ahmet Yesevi Vakfı''nın 15 günde bir düzenlediği kahvaltılı sohbetler devam ediyor. Etkinlikte önce Hoca Ahmet Yesevi''nin Divan-ı Hikmetlerinden seçmeler okunuyor sonra haftanın konuşmacısı belirlediği konu üzerine bir konuşma yapıyor. Kahvaltı masraflarını ise bir gönüllü karşılıyor. Son ikram sahibi Dilek Uçar hanımefendiydi. Kendisine teşekkür ederiz.
Vakıfta bu kez konuşmayı Doç. Dr. Seda Bayındır Uluskan yaptı. Uluskan, "Atatürk''ün tarih anlayışı" başlıklı konuşmasında önemli bilgiler sundu.
Atatürk''ün bir ülkenin gelişip modernleşmesinde sanatın önemini fazlasıyla kavradığını, Türk kültürünün yükseltilmesi, Türk sanatının tüm inceliklerinin halka sunulması için sanata büyük değer verdiğini belirten Uluskan, "Atatürk hayatı boyunca sanatın koruyucusu olmuştur" dedi.
Atatürk''ün fikir tartışmalarını sevdiğini belirten Seda Bayındır Uluskan, şöyle konuştu: "1930 ve sonrasında Atatürk ülke çapında yeni bir örgütlenmeye gitmiştir. İnkılâbı yapan kadronun halka karışması, aydın halk arasındaki kopukluğun giderilmesi, inkılâpların hızına halkın yetiştirilmesi ve bunun için de halkın inkılâp ilkeleri doğrultusunda eğitilmesi için harekete geçilmiştir. İşte Atatürk''ün 1930''larda devletin halkla bütünleşmesi, kaynaşması ve mevcut kopukluğun giderilmesi amacıyla başlattığı bu kültür mücadelesinin mihenk taşları da halkevleri, halk terbiyesi, köycülük, dil ve tarih çalışmalarıyla sanat olmuştur."
