Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüdavendigâr Onur

Hüdavendigâr Onur

Yazar

Minyatür sanatının izinde...

Minyatür sanatçısı Ayşe Keskin Uysal, son olarak Karagöz-Hacivat Gölge Kukla Sanatı karakterleri üzerinde çalışarak bunların minyatürünü çizdi. Kendisine bazı sorular sorduk ve aldığımız yanıtları köşemize taşıdık.

*

Neden Karagöz?

Karagöz geleneksel bir gölge kukla sanatıdır. 2009 yılında, Karagöz sanatı UNESCO tarafından 'Dünya Kültürel Mirası' olarak kabul edilmiştir. Bu sanat deriden yapılmış tasvirlerin (çeşitli insan tipleri, hayvan, mimari, bitki, eşya vb.) bir ışık kaynağı önünde, beyaz bir perde üzerine gölgelerinin yansıtılmasıyla oluşan seyirlik bir kukla oyunudur.

Türk insanı neden Karagöz ve Hacivat'ı sevmektedir?

Karagöz sanatı sinemadan yüzyıllar önce başlamış, düğünlerde, şenliklerde, kahvehanelerde ve zaman zaman evlerde, özellikle de  ramazan aylarında oynatılarak günümüze kadar gelmiş, kukla alanında tüm dünyada bilinen bir sahne sanatıdır. Doğu ülkelerine özgü olan bu sanatın Anadolu'ya ne zaman ve ne şekilde geldiği tam olarak bilinmemekle birlikte çeşitli söylentiler vardır. Halk arasında en yaygın bilinen, bilimsel bir temeli olmayan ama sevilen söylence şu şekildedir: Bursa'da cami yapımında Karagöz demirci, Hacivat da duvarcı ustası olarak çalışmaktadır. İkili arasında sürüp giden nükteli konuşmaları dinleyen işçiler işi gücü bırakıp onları izlemektedir. Bu nedenle inşaat bir türlü ilerlemez, hatta durur. Bunu öğrenen Sultan Orhan onları öldürtür. Sonra cami tamamlanıp şenlikler başladığında yaptığına pişman olan padişahın acısını dindirmek isteyen Şeyh Küşteri bir perde kurar, Karagöz ve Hacivat'ın deriden yapılmış tasvirlerini oynatıp onların güldürücü konuşmalarını canlandırarak padişahı avutur.

Minyatür sanatı hakkında neler söylemek istersiniz?

 Minyatür, güzel sanatlar içinde ışık-gölge tekniği ve perspektif kullanılmadan, çok ince fırçalarla ve küçük boyutlarda yapılan bir resim sanatıdır. Eskiden el yazması kitaplarda yer alan bilgileri daha açıklayıcı hale getirmek için kitaplara yerleştirilmiş görsellerdir bunlar. Karagöz'ün perde üstündeki renkli gölgelerini minyatürün renkli ve zengin anlatım dili ile buluşturmak yepyeni ve farklı bir estetik yapıt oluşturdu. Karagöz oyunlarındaki karakterler (tipler) kullanılarak (Külhanbeyi, Beberuhi, Çelebi, Cazu, vb.) bazen İstanbul'da, bazen Bursa'da, bazen de bu şehirlerin tarihi dokuları içerisindeki simgeleşmiş mimari yapılar arasında resmedildi. "Yar bana bir eğlence medet" giriş cümlesiyle, tef eşliğinde başlayan oyunlar, yaşanmış olduğunu varsaydığımız veya yaşanmasını istediğimiz hayalleri perdeye taşıyordu. Bu hayalleri bir hikaye içerisinde modern dokunuşlarla ve yorumlarla minyatür sanatının izinde bir tabloya dönüştürerek duvarları donatmak, her iki sanatı da birlikte tanıtmak, göstermek bir hayaldi ve bu hayalin peşine düşüldü.

Bu hayali amaç edinme nedenleriniz nelerdir?

Bu toprakların zengin kültürünü, tarihini, geleneklerini ve her tür sanatsal değerlerini yaşatma çabamız hayallerimizin ışığında yol almak gibiydi. Ve bir öğretmen olarak Anadolu'nun ortak kültürel kimliğine katkıda bulunma sorumluluğunu almak, gelecek nesillere aktarmak için aşkla çalışmak, yeniden yaratmanın ve üretmenin keyfini yaşamak ve paylaşmak benim görevim olduğunu düşünüyorum.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları