Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüdavendigâr Onur

Hüdavendigâr Onur

Yazar

Konya'da kültür sanat: Şehrin Hafızası yine dopdolu

Konya''da yayımlanan Yenigün gazetesinin kültür sanat ilavesi Şehrin Hafızası, 17 Mart 2023 tarihli sayısında da okuyucunun karşısına dopdolu çıktı.

Mustafa Özcan, "Ramiz Arda''nın aile çevresine dair bazı bilgiler" başlıklı yazısında, Konya basınının seçkin kalemlerinden biri olan Ramiz Arda''yı (1909-1983) kırk yıl sonra bir kere daha hatırlamak gerektiğini belirterek, Arda''nın eğitim ve yazı hayatı hakkında önemli bilgiler veriyor.

Özcan, öğretmen, yazar Ramiz Arda''nın Atatürk ile ilgili hatırasını ise şöyle anlatıyor: "Ramiz Arda için en mutlu olaylardan birisi Mustafa Kemal''i, istasyonda karşılamış olmasıdır. 1922 sonbaharında ya da kış öncesinde ılık çisentili bir günde bu mutluluğu yaşamıştır. Şimdiki Sanat Okulu''nun batısındaki Darüleytam''da(Öksüzler evi) öğrencidir. Bol kavrulmuş un çorbasını yemek için girdiği yemekhanede bu haberi rahmetli hocası Mustafa Bey vermiştir. Heyecanlı bir hazırlıktan sonra, Sanayi Okulunun bandosu önlerinde, arkalarında öğrenciler sıra halinde ve büyük bir düzen içinde istasyona gitmişlerdir. Hem Mustafa Kemal''i, (henüz Atatürk denilmiyordu), hem eşi Latife Hanım''ı görmüşlerdir."

Araştırmacı yazar Anuş Gökce, "Kumuk Masalları" başlıklı makalesinde, Osman Uyanık''ın hazırladığı "Kumuk Masalları" adlı kitabını inceliyor, Kumuklar hakkında bilgi veriyor.

Gökce, tüm Türk masallarında olduğu gibi, Kumuk masallarında da yiğitlik ile zayıflık, cesurluk ile korkaklık, cömertlik ile cimrilik, irade ile iradesizlik, namus ile namussuzluk, güzellik ile çirkinliğin birbiriyle mücadele ettiğini belirtiyor. Yiğitlik, irade, cömertlik, namusluluk, güzelliğin daima övüldüğüne, korkaklık, üşengeçlik ve halkın beğenmediği davranışların ise daima yerildiğine dikkat çekiyor.

Masallarda yiğit ve kahraman insanlardan başka; atlar, yılanlar, tilkiler, kuşlar, cinler, devler, periler, ejderhaların masala iştirak ettiğini, bunların genelde masal kahramanına yardım eden ya da onları zora sokan karakterler olduğunu ifade ediyor. Gökce, şöyle diyor:

"Bazı masallarda yılanlar, ejderhalar endamlı bir delikanlıya dönüşür. Kuşlar, kurbağalar, kediler ise güzel kızlara dönüşür. ''Yılan Han'', ''İbrahim ve Peri Kızları'', ''Amanat ve Devler'', ''Oku Mezarın Dibine düşen Oğlan ve Cin Kızları'', ''Kaybolan Ok'' vs. bir halden başka bir hale dönüşmeyi anlatan ve kahramana yardım eden masallardır. Atlar, kuşlar onları sırtlarına bindirerek bir yerden bir yere en kısa zamanda ulaştırırlar."

Masal kahramanlarının kolaylıkla üstünlük sağlayamadığını anlatan Anuş Gökce, Kumuk Masalları hakkında verdiği bilgiyi şöyle sürdürüyor: "Halk kendi yiğitlerini zorlu sınavlardan geçirir. Onların yeteneklerini, yiğitliğini, sabrını sınar. İnsanlar faydalı işler için onlara teşekkür eder. ''Nartlan Habarları'' çok sürükleyici masallardır. Nartlar (Yiğitler) düzgün, güzellik, doğruluk için savaşan bir kavimdir. Çoğu durumlarda onlar insanların tarafını tutup devlere, ejderhalara, zulüm yapan erkek ve kadınlara karşı savaşırlar. Kumuk masallarında halkın sözlü edebiyatını oluşturan latifeli ve gülünç olaylar bakımından da oldukça zengindir. Bu masallarda insanların birbiriyle didişmesi, çekişmesi, edep ve ahlakla ilgili özellikler mükemmeldir. Bu guruba giren masallarda cemiyetin, kadın ile erkeğin, ailenin, ananın babanın, gelinlerin ve kaynanaların, ninenin ve genç delikanlıların, kızların ilişkileri etkileyici bir ifade ile tasvir edilir. Toplumda karşılaşılan ahlaksızlık, edepsizlik, yalancılık, haksızlık, adaletsizlik gibi durumlar eleştiriye tabi tutularak insanlar ikaz edilir, uyarılır."

İstiklal Marşı ve Ergenekon''dan çıkış

Sadık Gökce de "İstiklal Marşı ve Nevruz" başlığını koyduğu makalesinde önce Mart ayının özelliğine değiniyor ve "havaların ısınmaya, ağaçların çiçeklenmeye başladığı tabiatın hayata merhaba dediği ay Mart ayı''dır" ifadelerini kullanıyor.

Ülkemizin Millî Mücadelenin simgesi olan İstiklal Marşının kabul edilme mutluluğunu bu ay da yaşadığını belirten Gökce, sözlerine şöyle devam ediyor: "21 Mart baharın gelişini müjdeleyen Nevruz Bayramını ve Türklerin Ergenekon''dan çıkış gününün kutlandığı bir bayram olarak yerini alıyor takvimlerde. İstiklal Marşı demişken birden aklıma bu marşın yazılmasından yüzlerce yıl önce atalarımız tarafından taşlara kazınmış Türkün Bengü taşları olan Orhun Abideleri geldi. 700''lü yıllarda Türk Kağanı Bilge Kağan taşlara kaydettiği nasihatleri ile bizlere hayatta kalmanın sırlarını veriyor. Bilge Kağan''dan 1300 yıl sonra yine bir büyük başbuğun liderliğinde başlatılan özgürlük ve var olma mücadelesinde zamanın Tonyukuk''u Mehmet Akif Türk, milletine seslenerek kendisine dönmesi ve bağımsızlığından vaz geçmemesi için çağrıda bulunuyor. Mehmet Akif''in kaleme aldığı bu çağrı ülke ve milletin geleceği konusunda kararlar almakla yetkili olan Türkiye Büyük Millet Meclisinde okunduktan sonra 12 Mart''ta alkışlarla kabul edildi. Yani İstiklal Marşımız bir tür Ergenekon''dan çıkış manifestosu görevini üstlendi ülkenin işgale uğradığı o karanlık günlerde. Göktürk Devletinin kuruluşunda Kutluk Kağan ne ise Millî Mücadele döneminde de Mustafa Kemal odur."

Ahmet Sevgi "Çanakkale Zaferi ve Mehmet Akif" konusunu tercih ederken, Fatma Tutak da "Ateşten Ok" adlı makalesiyle kültür sanat ilavesinde yer alıyor.

Konya Büyükşehir Belediyesi''nin katkılarıyla çıkan Yenigün gazetesinin kültür sanat ilavesi Şehrin Hafızası''na uzun ömürler diliyoruz.

Esen kalın.

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları