Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüdavendigâr Onur

Hüdavendigâr Onur

Yazar

Irak'ta Türkmenlere huzur çok görülüyor

Türkiye''mizin komşularından biri olan Irak''la tarihten gelen bağlarımız var. Orada soydaşlarımızın olması ilgimizi daha da artırmaktadır. Aslında sadece Irak değil diğer komşularımızda da Türk toplulukları bulunmaktadır. İran''da, Suriye''de, Yunanistan, Bulgaristan ve Rusya''da binlerce soydaşımız bulunmaktadır. İnsan ister istemez buralara ilgi duymaktadır. Hem din hem soy bağlarımız bulunuyor. Ne de olsa gönül coğrafyamız. Hemen hemen her gün bombalı saldırılar, cinayetler, gerginlikler haberini duymakta üzülmekteyiz. Tüm bunlar bir nevi Ortadoğu ülkelerinin kaderi gibi…

*

Suriye''de ise on yıldır iç savaş var. ABD, Suriye''de desteklediği terör örgütü PYD/YPG ile Yunanistan''da ise kurduğu üsler ile Türkiye''yi kapana sıkıştırmaya çalışıyor. Yunanistan''da bir süre önce parlamentoda onaylanan ABD ile Karşılıklı Savunma İşbirliği Anlaşması''nın ABD''nin Yunanistan''da 3''ü yeni olmak üzere 4 üsten faydalanmasına olanak sağladığı bilgisi haberlerde yer almıştı. Taraflar, savunma alanındaki iş birliğini genişletme kararı aldılar. Tüm bunlara karşı bizim devlet büyüklerimiz gerekli önlemleri almaktadır.

Neden bu konulara değindik.

Irak''ta krallık döneminde Türkmenlerin durumunu ele alacağız. Konuyla ilgili Bilal Niyazi Şimşir''in kaleme aldığı "Türk-Irak İlişkilerinde Türkmenler" kitabından yararlanacağız. Şimşir''in bu eserinden daha önce de birkaç kez bahsetmiştik.

*

Şimşir, 2004 yılında kitabı için kaleme aldığı Önsöz''de, Irak''ın kan içinde olduğunu, ABD askerleriyle ölümüne çatıştığını, Necef, Nasıriye, Amara, Kerbela, Kut ve Basra''da haftalarca çatışmaların sürdüğünü belirterek "Bu gidiş nereye varacak?" diye sormaktadır.

Şimşir''in bu sorusu hâlâ gündemdedir. Irak''ta huzur yine yoktur.

Peki Irak''ta daha önce huzur var mıydı?

Türk ulusu için yoktu.

Bilal Niyazi Şimşir, Musul bölgesini Irak''a bırakan 1926 Antlaşması''nda, vatandaşlığı seçme hakkı dışında doğrudan Irak Türklerinin haklarıyla ilgili bir hüküm olmadığını belirtmektedir.

Sonraki yıllarda Türk-Irak dostluğu ortamında Irak Türkleri bazı haklar kazanmış ama bu da yeterli olmamıştır. İlkokullarda Türk çocuklarının anadilde eğitim görmeleri hakkı tam olarak uygulanmadı. Okulun öğretmeni Türk olunca öğrenciler Türkçe eğitim görüyordu. Irak makamlarınca bu uygulama sonradan yasaklandı. 1936-1937 yıllarında öğretmenlerin dersi Arapça anlatması mecburiyeti kondu. Kerkük''te bazı ilkokullarda bir süre Türkçe dersler verilse de sonra oralarda da Türkçe yabancı bir dil imiş gibi haftada bir-iki saate indirildi, 1937''de bu da kaldırıldı. Türk öğretmenler başka vilayetlere atanırken bunların yerine Türkçe bilmeyen Arap ve Kürt öğretmenlere görev verildi.

Şimşir, bu konuda şöyle yazmaktadır: "İlginçtir. 1937 yılı, Sadabad Paktı''nın imzalandığı yıl idi. Türk-Irak dostluğu bir bakıma doruğa çıkmıştı. Atatürk de henüz hayattaydı. İşte o yıl Irak''ta Türkçe eğitim öğretim kökten yasaklanıyor! Türk bölgelerine Türk asıllı memurlar atanması da çok sınırlı kalmış, daha sonra bu uygulamadan da büsbütün vazgeçilmiştir. Türk bölgelerine önceden atanmış olan Türk asıllı kamu görevlileri ise yerlerinden kaydırılmışlar, Arap ve Kürt bölgelerine sürülmüşlerdir. Kerkük gibi Türklerin en yoğun olduğu bölgelerde Arap ve Kürt kökenli öğretmen, memur, asker, polis ve jandarma kullanılması ısrarla uygulanmıştır. Mahkemelerde Türkçe kullanılması ise fiiliyatta hiç gerçekleşmemiş, Arapça bilmeyen soydaşlarımızın adalet önünde kendilerini savunmaları ve hak aramaları pek zorlaşmıştır. Türkçe yayın yapma hakkı kâğıt üzerinde kalmıştır."

*

Irak''ta bugün Türkmenler yine geri plana itilmektedir. Irak yöneticileri adaletli davranmak zorundadır.

Esen kalın.

 

 

 

 

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları