Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüdavendigâr Onur

Hüdavendigâr Onur

Yazar

İdare edenler ve idare edilenler

Hukukçu, siyaset bilimci Kamran İnan (1928-2015), ikiden fazla insanın bir araya geldiği yerde nizam ihtiyacının doğacağını belirterek bunun hayatın başlangıcından beri böyle olduğunu ifade ediyor. Nizamın kaidelerini ise kuvvetli olanın koyduğuna dikkat çeken İnan, "Yalnız insan topluluklarında değil, bütün mahlûklarda bu böyle olmuştur ve olmaya devam etmektedir" der.

Zaman içinde toplumlar çoğalıp geliştikçe nizamın kaidelerinin de şekillenmeye, yayılmaya ve bunları uygulayacak müesseselere ihtiyaç olduğunu da anlatan İnan, uzun bir mazisi olan bu sürecin sonunda hukuk, kanun ve devlet nizamına gelindiğini ifade ediyor.

Tarih boyunca on altı ayrı devlet kurmuş ve dünyanın en büyük imparatorluğunu altı yüz yıl ayakta tutmuş bir milletin devlet tecrübesinin münakaşa götürmeyeceğine değinen İnan, sözlerine şöyle devam ediyor, "Osmanlı İmparatorluğu idare şekli ve müesseseleri istikrarlı ve başarılı olmuştur. Genellikle âdil olduğunu da kabul etmek lazımdır. Altı yüz yıllık mevcudiyetin izahını bunda aramak yanlış olmaz. Osmanlı devlet müesseselerinin yeterince incelendiğinden emin değilim."

Bir toplumun düzen içinde idaresinde, idare edenler ile idare edilenler ayırımı olduğunu, bu oluşumun kabile, aşiret, feodal dahil olmak üzere her toplum yapısında mevcut olduğunu belirten İnan, sözlerine şöyle devam ediyor: "İdare edenlerin, bilhassa tepedekilerin mutlak hâkimiyeti zaman içinde zayıflamıştır. Artık kimse XIV. Louis gibi 'Devlet benim' diyemiyor. Kütlelerin ekonomik ve kültürel bakımdan gelişmesi, teknolojinin iletişim alanına getirdiği büyük değişiklikler yukardakilerin hâkimiyetini hafifletmiştir." 

İdare edenler ile idare edilenler arasındaki menfaat ve hak mücadelesinin insanlık tarihi kadar eski olduğuna değinen İnan, "Bu mücadelede büyük kütleler mesafe, ilerleme kaydetmiştir. Bu ilerleme, memleketlerin ekonomik kalkınma seviyeleriyle orantılıdır. Alınan mesafe, daha alınması gerekenin yanında çok küçüktür. Kuvvetli ile zayıf arasındaki mücadelenin güç kaynağı ve hedefi hürriyetler olmuştur. Bu uğurda öncülük eden kahramanlar, verilen canlar çoktur.

Kamran İnan, hükümdara karşı verilen hürriyet mücadelesinin ilk vesikası olarak 1215'te İngiltere'de kabul edilen Magna Carta Libertatum-Hürriyetler şartı, ikincisinin ise 1789 Fransız İhtilali ve İnsan Hakları Beyannamesi olduğunu anımsatıyor.

*

Bilindiği gibi, "Magna Carta Libertatum" bir belge olup dönemin İngiltere kralının yetkilerinin kısıtlanması olayının delilidir. "Özgürlük Fermanı" anlamına gelmektedir.

*

Kamran İnan'ın yapıtları şöyle: "Dünden Düşünceler", "Devlet İdaresi", "Dış Politika", "Siyasetin İçinden", "Hayır Diyebilen Türkiye", "Olaylar ve Düşünceler", "Cenevre Yılları [Öncesi 1980 Sonrası]", "Türkiye Gerçeği", "Siyaset Yılları."

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları