Zağra müftüsüdür. Bulgaristan'ın Karinâbâd kasabasına bağlı Mollaşeyh köyünde doğdu.

Ruslar, Eski Zağra'ya girdiğinde kasabanın ileri gelenleriyle birlikte hükümet konağında gözaltına alındı.

Süleyman Paşa komutasındaki kuvvetlerin kasabayı kurtarması üzerine serbest kalmış sonra İstanbul'a göç etmek için ailesiyle birlikte karar almıştır. Hüseyin Raci Efendi ve ailesi, 1877 yılı Ağustos ayında İstanbul'a gelmiştir.  Tahsilini İstanbul'da çeşitli medreselerde tamamlarken,  bu arada birçok kitap kaleme alır. Ancak, "Tarihçe-i Vak'a-i Zağra" adlı yapıtıyla daha çok tanınır. Eserine son şeklini 1897'de vermesine rağmen savaş yüzünden eserinin yayınlandığını göremez. Ölümünden sonra oğlu topçu binbaşı Necmi Râci tarafından yayımlanır. "Târihçe-i Vak'a-i Zağra",  "Hercümerc-i Kıt'a-i Rumeli" ve "Hicretnâme" başlıkları altında üç bölümden meydana gelmektedir.

İlk bölüm anı tarzında kaleme alınırken, Ruslar'ın 21 Haziran 1877 tarihinde Tuna'yı geçerek Osmanlı topraklarına girmesiyle başlamakta; Eski Zağra'ya ulaşan işgal haberleri, halkın tedirgin bekleyişi, Bulgarlar'ın Rus işgali sırasında yaptıkları zulüm, Süleyman Paşa yönetimindeki Osmanlı ordusunun kasabayı kurtarmasından bahsedilmektedir. Yazar burada bizzat gördüğü ve çevresinden  duyduğu olayları anlatmaktadır.

"Hercümerc-i Kıt'a-i Rumeli" başlıklı kısımda, 93 Harbinin Rumeli cephesindeki askeri harekâta değinilmekte, Süleyman Paşa hakkında bilgi verilmektedir.

Eser okundukça, Ruslar'ın Zağra ve çevresindeki beldeleri ikinci kez  işgal etmesi, 1878 yılı Ocak ayından itibaren meydana gelen olaylar, müslümanların katledilişi, göç yollarında çekilen çile ve yabancı gazetecilerin yazılarından  parçalar nakledildiği" görülmektedir.

Eserin üçüncü bölümü "Hicretnâme" 364 beyitlik bir manzumeden oluşmaktadır.

*

Ertuğrul Düzdağ'ın hazırladığı Tercüman 1001 Temel Eser dizisinden çıkan eser yakın tarihimize ışık tutmaktadır. Yapıtta verilen "Osman Paşa'nın Plevne'ye gelişi", "Düşmanın Tuna'yı geçişi", "Kolları bağlı dokuz müslüman", "Ecel ile yüzyüze", "Harbin cereyan şekli ve hatalarımız" gibi birçok ara başlıklar kitabın okunuşunu rahatlatıyor.

*

Râci Efendi, Meclis-i Kebir-i Maârif üyeliği görevinde iken uçmağa vardı. Eyüpsultan mezarlığında toprağa verildi.

Esen kalın.