Hüseyin Özbek''in kaleme aldığı "Dördüncü Bozgun" adlı eseri, yakın tarihimizden bahseden önemli konuları içeriyor. Doğu Kitabevi''nden Haziran ayında çıkan kitapta, "Cumhuriyetin uluslaşma projesinden etnik nefret açılımına, Kimlik inşasından kimliklerin ayrıştırılmasına, Üretim tutsaklığından tüketim özgürlüğüne, Türkiye''nin sermayesinden sermayenin Türkiyesi''ne" başlıklı birçok konu yer alıyor.
Özbek ayrıca yapıtında, aydın yabancılaşması, mütareke münevveri, sömürge aydınları ve özelliklerinden bahsederken şöyle diyor: "Mütareke münevverlerinin ardılı çağdaş çağdaş sömürge aydınlarının görevi halkın direnç ruhunu yok ederek emperyalizme kayıtsız şartsız teslimiyete götürmektir. Bireysel ve ulusal bağımsızlık tutkusunu ortadan kaldırmak, tarihinden koparmak, efendisine itaatten başka bir şey düşünemeyen köle psikolojisine alıştırmak sömürge aydınlarının tam gün mesaisini almaktadır."
Osmanlı devletinin son dönemi ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunu anlatırken bu dönemde yapılan ihanetlere değinen Özbek, ''Milli Mücadelenin Amansız Hasmı'' başlığı altında "Türk Halkının ülkesini savunma amacıyla kurduğu ve desteklediği Kuvayı Milliye''nin bir kurtuluş hareketi değil eşkıya hareketi olduğu propagandası yaparak hedef saptırmaya, bilinç zehirlenmesi yaratmaya" çalışanları tanıtıyor.
Tüm emperyalist saldırılara rağmen yeni bir devlet kurulduğunu belirten Özbek, "Türkiye Cumhuriyeti, emperyalizme karşı verilen Milli Kurtuluş Savaşıyla (1919-1922) kurulan Türk devletinin adıdır" ifadelerini kullanıyor.
Çanakkale deniz ve kara savaşlarından bugün için de alınacak dersler olduğunu anlatan Özbek, Cumhuriyet''in stratejik bir tercih olduğunu, Kurtuluştan sonra artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını ifade ediyor.
Özbek''e göre, Batı, Kurtuluş Savaşı zaferinin yarattığı özgüvenin dışında, sanayisi olmayan, ekonomisi zayıf, tarımsal üretimi iç pazara anca yeten, savaş yorgunu Türklerin kısa zamanda pes edeceği beklentisi içindedir. Türkler, bir süre sonra borç için kapılarını çalacak, hasta adam Osmanlının kaderini bir kez daha yaşayacaklardır! Batı emperyalizminin bu beklentisi gerçekleşmeyecek, Türkiye Cumhuriyeti, ekonomik ve siyasi bir mucize örneği olarak mazlum milletlere yol gösterecektir.
*
Hüseyin Özbek, kitabında işgal ordularını geldikleri yere geri gönderen inanmış kadrolar hakkında şöyle diyor: "Onlar, inancı ve imanı milli kimlikle sentezleyen inanç önderleriydi. Onlar, milli kurtuluşun direnç odakları Müdafaayı Hukuk derneklerinin kurucularıydılar. Onlar, Yunanın galibiyeti için değil, Yunan mağlubiyeti için savaştılar."
*
Bir sonraki yazımızda Özbek''in kaleminden ''Türk Tarihindeki Dört Bozgun''u anlatacağız.
Esen kalın.
