"Türkiye'yi mahvedinceye kadar savaşa devam edeceğiz"

Yukarıdaki sözler Britanyalı asker Herbert Kitchener'e ait.

Peki bu adam kim? Tanıyalım.

1850 yılında İrlanda'da doğdu. Woolwich'teki Kraliyet Askerî Akademisi'ni bitirdi. 1874'ten sonra istihkam subayı olarak Orta Doğu'da görevlendirildi. 1886'da Sudan'ın Suakin kentinde İngiliz kontrolündeki Kızıldeniz topraklarının valiliğine getirildi. Mısır'da Kahire askeri komutanının yardımcılığına atandı. 1892'de Mısır ordularının başkomutanı oldu. 1898'de, İngiliz yönetimine karşı başlatılan ayaklanmaya önderlik eden el-Mehdi'ye bağlı güçleri Omdurman çarpışmasında mağlup ederek ülkesinde kahraman gibi görüldü. Hartum'u ele geçirerek İngiliz-Mısır yönetimine bağladı.

1899'da Mareşal Frederick Sleigh Robertsın emrinde Güney Afrika Savaşına katıldı. Boerleri yok etmek için yoğun çaba harcadı. Savaşı İngiltere'nin kazanması üzerine ülkesine giderek 1902'de Avrupa'da Baron ile Kont arasında yer alan Vikont unvanı aldı. Başkomutan olarak Hindistan'a gönderildi. 1909'a kadar burada kaldı. Aldığı her askeri kararı ülkesinin dışişleri bakanlığına bildirdi. Eylül 1911'de İngiliz temsilcisi (valisi) ve Başkonsolos olarak Kahire'ye gitti. Sonra ülkesinde Kont unvanı verildi. Savaş bakanlığına getirildi. Bakanlığı sırasında İngiltere'nin her zaman savaşa hazır olması gerektiğini savundu.

*

Herbert Kitchener, Ortadoğu'yu iyi tanıyordu. Mekke ile yakından ilgileniyordu. İngiltere ile Osmanlı (Otmanlı) Türk Devleti arasında bir savaş çıkarsa Araplar ne yapacaktı? Bu konuda adamlarından Storrs'a haber göndererek bu konuda araştırma yapılmasını istedi. Gelen yanıt, Arapların bu konuda İngilizlere karşı bir ayaklanma taraftarı olmadığı yönündeydi. Hakikaten Osmanlı İmparatorluğunun savaşa girmesinden iki hafta sonra cihat çağrısı yapıldı. Ancak bu çağrı İslam dünyasında yeterli etki yapmadı.

*

Kitchener, resmi bir görev için zırhlı bir kruvazörle Ruslarla görüşmek için giderken kruvazörün bir mayına çarpmasıyla 5 Haziran 1916 tarihinde öldü.