Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüdavendigâr Onur

Hüdavendigâr Onur

Yazar

Gönlümüzden silinmez Balkanlar

“Zağra Müftüsünün Hatıraları - Hüseyin Râci Efendi”nin yazmış olduğu kitap hakkında ünlü şair Yahya Kemal Beyatlı şöyle demekte: “Bu kitap, Türklerin vatan edebiyatında en samimi, yüksek bir şaheserdir..." Beyatlı bir başka yazısında da eser hakkında: "Bir Türk gönlünde nehir varsa Tuna'dır. Dağ varsa Balkan'dır. Vakıa, Tuna'nın kıyılarından ve Balkan'ın eteklerinden ayrılalı kırk üç sene oluyor. Lakin bilmem uzun asırlar bile, o sularla o karlı tepeleri gönlümüzden silecek mi?" diye gönlündekini, silinmezliği belirtir…

Evet gelelim Zağra Müftüsü’nün Hatıraları adlı kitaba. Kitap, tarihimizde "93 Harbi" diye anılan 1877-78 Moskof Harbi’nde Rumeli’deki Müslüman kardeşlerimizin başına gelenleri bizzat yaşamış olan Zağra Müftüsü Hüseyin Raci Efendi’nin, o günlerde kaleme aldığı hatıralarıdır... Eserde, yıkılan bir cihan imparatorluğu Osmanlı’nın son günlerinde, daha önce tebaasında olup sonrasında düşman olanların uyguladıkları kin, vahşet ve dehşetin, Müslüman halkın çektiği ıstırapların acıklı bir destanı anlatılmakta...

*

Zağra müftüsü Hüseyin Raci Efendi, anılarında, "Rumeli'de Müslümanların gördüğü zulüm ve düştükleri perişan hali" göz önüne sermektedir.

Kitabın giriş kısmında, yazarın hayatı hakkında yeterli bilgi olmadığı belirtilerek şöyle deniyor: "Ruslar'ın Eski Zağra'ya girmesinden sonra kasabanın ileri gelenleriyle beraber hükümet konağında hapsolmuştur. Süleyman Paşa kuvvetlerinin kasabayı kurtarması üzerine serbest kalmış, hicretin başlaması ile de ailesiyle birlikte İstanbul'a göçmüştür. Eserini son şekline koyduğu 1321 (1896) yılında yaşadığı ve kitabın oğlu tarafından yayınlandığı 1326 (1910) yılından önce vefat etmiş olduğu anlaşılıyor."

Hüseyin Raci Efendi, yapıtını üç bölüm halinde hazırlarken, ilk kısıma "Tarihçe-i Vak'a-i Zağra" başlığını koymuştur. Burada, Ruslar'ın Tuna'yı geçmeleri, kasabanın durumu ve Bulgarların yaptıkları mezalim hakkında bilgi veriliyor.

İkinci kısıma "Hercümerc-i Kıt'â-i Rumeli" başlığını koymuştur.

Burada 93 Harbinin Rumeli cephesindeki askerî harekâtı anlatırken, yapılan hataları ve bunların neye mal olduğunu belirtir.

Üçüncü kısıma ise "Hicretname" adını koyar, 364 beyitlik manzum bir eserdir. Hicreti, yolda çekilenleri, İstanbul'da göçmenlerin perişan halini anlatıyor.

*

Beyitler

Hicretname'deki 364 beyitin sadeleştirilmiş hali ayrıca yer alıyor.

Bazıları şöyle:

43. Ey vatanından mahrum kalan, hicret yüzünden hasta ve çaresiz olan avareler.

44. Malı mülkü düşman elinde kalarak, zengin iken bir pula muhtaç hale gelenler.

51. Çocuklar bile, yalın ayak çıplak ve aç yollara düşmüştü.

53. Zavallılar can korkusuyla soluk soluğa gah koşar gah düşerlerdi.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları