İngiliz devlet  adamı. 1859 yılında Kedleston-Derbyshire'de doğdu. Eton Koleji'ni bitirdi. Bilindiği gibi Eton Koleji,  İngiltere'nin en eski özel okullarından biridir. 1441 yılında Kral VI. Henry tarafından kurulmuştu.

1886'da Muhafazakâr Parti'den milletvekili seçildi. 1898'de Hindistan'a vali olarak gönderildi. Orada kral naibi olarak görev yaptı. Başına buyruk davranışları nedeniyle Lord Kitchener ile arası açıldı. İstifa etti. Başbakan Asquith'in koalisyon kabinesine girdi. Sonra 1916'da Lloyd George'un savaş kabinesinde bulundu.

25 Ocak 1921'de Paris Konferansı sırasında verdiği bir demeçte şunları söyledi: "İstanbul Hükümeti mefluç ve Mustafa Kemal Türkiye'nin hakiki hâkimidir."

20 Ekim 1921 tarihli Türk-Fransız Antlaşması'nı, İngiltere'nin çıkarlarına aykırı gördüğü için protesto etti. 15 Kasım 1922'de yapılan seçimleri Muhafazakâr Parti kazandı. Hükümeti Bonar Law kurdu. Yeni kurulan hükümette Lord Curzon dışişleri bakanı olarak yer aldı.

Lord Curzon, Türklere karşı hep soğuk davrandı. Türkiye'ye İngiltere'nin isteklerini kabul ettirmeye çalıştı. İngiltere'nin İstanbul'da asker bulundurmasını, Yunanistan'ın Batı Trakya'da ordusunu yeniden teşkilatlandırmasını istedi. Lord Curzon, 24 Temmuz 1923'te Lozan Barış Antlaşması'nın imzalanmasında önemli rol kapmaya çalıştı. İsmet İnönü ile baş edemedi. Lozan görüşmeleri sırasında Türk heyetine, Çerkez ve Kürtler gibi Müslüman toplumları azınlık olarak kabul ettirmek istedi. Türk heyeti ise "Türklerle yaşayan müslüman azınlık olmadığını" belirterek Curzon'a karşı çıktı. 1925 yılında Londra'da yaşama veda etti.

Ayasofya kilise olsun

George Curzon, 1918 yılında yaptığı bir açıklamada, İstanbul'un Türklerden alınmasını ve Ayasofya'nın kilise yapılmasını istedi. Buna gerekçe olarak şu sözleri söyledi: "İstanbul, özellikle Doğu dünyasının kozmopolit ve uluslararası bir şehridir. Ayasofya'ki 900 yıl önce bir Hıristiyan kilisesi idi, elbet eski durumuna getirilecektir."