Araştırmacı yazar Mahmut Çetin, "Ustalar ve Güzel İnsanlar" adlı kitabına başlarken bu dünyada "ustasız" olamayacağını belirterek "Ustalar ve güzel insanlar bize yol ve yordam öğretir" diyor.
Çetin, eserinde, Ömer Seyfettin, Kemal Tahir, Mehmet Kaplan, Nurettin Topçu, Ayşe Şasa, Erol Mermer, Aziz Sancar ve Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu'nun aralarında olduğu birçok usta ve güzel insandan bahsediyor.
Bilginin önemine değinen Çetin, "Bilginin oto yolu ustasız bir akış haline gelince bir eğlence aracına dönüşüyor. Ustalar ve güzel insanlar kuru aklın sınırlarını aşar, satır aralarında birşeyler söyler muhatabına. Zamanın elinden tutan bu insanlar sadece anılarıyla değil, ruhlarıyla da yaşarlar. Ustalar ve güzel insanlar, kendilikbilgisi'ne vakıftır ve hayata farklı bakarlar. Onlar liderlik özellikleriyle bizi kimlikli, kişilikli ve diri tutarlar. Yazı, bilgi, kitap... Yollar hep ustalara çıkıyor."
*
İnsan hayat boyunca acı ya da tatlı birçok tecrübeler ediniyor yani deneyim. Bazıları ders alır kendisine çekidüzen verir, "öldükten sonra yaşamak için" çabalar, bazıları ise "nerde akşam orda sabah" diyerek hayat yolunda rüzgârda savrulur durur. Yolun sonuna yaklaştıkça iyi ya da kötü herkes "bu kadar yıl ne zaman geçti" diye hayıflanır. İşte burada insan kendini sigaya çeker. Hayatta güzel işler yapan "daha fazla niye yapamadım" diye yapamayanlar ise "bir ömür boşa geçti" diye döğünür durur.
*
Mahmut Çetin de yapıtında, Tanpınar ve Yahya Kemal'den şöyle örnek veriyor: "Tanpınar; Yahya Kemal'i anlatırken onun kendi hayatını kolaylaştırdığını söyler. Ustanın çırak için önemi buradadır; 'yolları kısaltmak'...
Yaşayarak öğrenmek, insanın ömrünü çürütür, verimsizleştirir. Yaşayarak öğrenen sürekli deneme yanılmayla vakit kaybeden insanın yaşama sevinciyle hayata bakması mümkün değil."
*
Biz, köşemizde Mahmut Çetin'in eserinden kısa da olsa bazı bilgiler aktaracağız. Merak eden arkadaşlar biyografi.net'ten çıkan bu eseri mutlaka okumalılar.
*
Oktay Sinanoğlu'nun fen bilimlerinde dünyaca ünlü bir bilim adamı olduğunu belirtirken "Ama o bilimsel çalışmaları yanında düşünceleriyle de ülkesine katkı sunan bir fikir adamıydı. Buralıydı, yerliydi, bizdendi" ifadelerini kullanıyor.
Çetin, Erol Güngör gibi bir mütefekkiri yetiştiren Mümtaz Turhan'dan da bahsediyor ve bazı görüşlerini kitabına alıyor. Bunlardan biri şöyle: "Kalkınma için vasat adam değil, birinci sınıf bilim ve teknik adamı yetiştirmek gerekmektedir. Kalkınma'nın atmosferini ise bu bilim adamlarının kendini geliştirebileceği araştırma enstitüleri ve üniversiteler sağlayacaktır. Kalkınma bir toplumun varoluş meselesidir. Hedefe yetişmedikçe bu yolun herhangi bir merhalesinde bulunmuş olmanın bir kıymeti yoktur."
*
Mahmut Çetin, kitabında güzel insanlardan, ustalardan bahsederken, bu arada satır aralarında bazı düşün adamlarının sözlerini de anımsatıyor. Örnek olarak İsmet Özel'in "Kafirle savaşan Müslümana Türk denir" tarifini veriyor.
Aytunç Altındal'ı anlatırken "Hıristiyan mahallesinde kandil simidi satan adam" ifadesini kullanırken, yakından tanıdığımız Erol Mermer'i de "bir güzel adam" olarak tarif ediyor ve zengin bir sinema kültürüne sahip olduğunu belirtiyor.
Mahmut Çetin'in yapıtındaki bazı başlıklar şöyle: "Rüyada İsmet Özel'i görmek", "Nobel Kimya Ödülü Sahibi Aziz Sancar, HDP'den MHP'ye Sancar Ailesi", "Tanıdığım Afet Ilgaz Abla".
Esen kalın.
