Türkolog, şair ve yazar Nihal Atsız'ın uçmağa vardığı gün 11 Aralık tarihidir. Ömrünü Türklük davasına adayan ve Türk ulusunun rahat ve huzuru için gece gündüz demeden çalışan ve Türklüğün düşmanlarına kalemiyle karşılık veren Atsız, ölümünün ardından yıllar geçmesine rağmen hayırla yad edilmektedir.
Atsız'ın ilk okuduğum eseri "Deli Kurt" adlı romanıdır. Yıldırım Bayezid dönemi sonrası şehzadeler kavgasına değinir. Sonra
"Bozkurtların Ölümü", "Bozkurtlar Diriliyor" ve diğerleri...
*
Atsız hakkında kaleme alınan yapıtlar çoktur. Biz bugün Nergishan Tekin'in kaleme aldığı "Nihal Atsız" adlı eserden bahsedeceğiz. Kariyer yayıncılık tarafından İstanbul'da 2015 yılında yayınlanan kitap 432 sayfa olup on dokuz bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde "Atsız ve ailesi" anlatılırken sonraki bölümler "Komünizmle savaş", "3 Mayıs 1944'e Doğru", "Irkçılık ve Turancılık Davası", "Atsız'ı Etkileyen Şahsiyetler" ile diğer bölümler takip ediyor.
12 Ocak 1905 tarihinde İstanbul'da doğan Atsız'ın babası Gümüşhaneli deniz binbaşısı Nail Bey, annesi Trabzonlu Fatma Zehra Hanım'dır.
Şükrü Saraçoğlu'na hitaben Orkun dergisinde yayımlanan komünist faaliyetler hakkında yayımladığı iki açık mektup ile dönemin Millî Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel ile kavgaları ünlüdür.
*
Kitabın yazarı Atsız'la ilgili kitabı yazış nedenini anlatırken "Bu satırların yazarı Türkiye'ye sonradan gelmiştir. Orta Asyalı Türk olarak ilk Atsız'ın kitaplarıyla tanışmamı, hakkında yazmamı, herhâlde 'soy çekiyor' diye değerlendirmek gerekecektir" ifadelerini kullanıyor. Nergishan Tekin, Atsız'dan bahsederken 'üç Atsız' olduğunu belirterek bunları "İlim adamı Atsız", "Fikir adamı Atsız" ve "Edebiyatçı Atsız" olarak sıralıyor. Atsız'ın bir de siyasi kimliği olduğunu, bunun da "Türkçülük" olarak tarif edilebileceğini belirten Tekin, sözlerine şöyle devam ediyor: "Onun için çok dostu yanında çok düşmanı da olmuştur. Yoksa ne edebi kimliği, ne ilmi kimliği tartışılırdı. Siyasi kimliğinden dolayı edebi ve ilmi gücü bile bazı kesimlerce görmemezlikten gelinmiştir."
*
Tarih ve Türk edebiyat tarihi alanındaki çalışmalarıyla tanınan Atsız, Türk milliyetçilerinin yüksek ahlak sahibi olmasını savundu. Ahlak bozukluğunu Türklüğün düşmanı olarak ilân etti. Allah inancının Türk cemiyetinin temel direklerinden biri olduğunu belirtti.
*
Biz köşemize Atsız'ın bazı sözlerini alacağız. "Rahatına bakan insanlar hayvanlaşmış kişilerdir", "Yaşamaya en çok hak kazananlar ölümü göze alanlardır", "Bir millete geçmişini unutturmak onu yok etmenin ilk şartıdır", "Acizleri yüksek makamlara getiren bir devlet batmaya mahkûmdur."
