Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüdavendigâr Onur

Hüdavendigâr Onur

Yazar

Anlaşılamayan bir varlık: İnsan

Toplumbilimci Yılmaz Özakpınar, kültür, medeniyet, toplumların özelliği, çeşitli fikirler üzerine tahliller, insan nasıl bir canlıdır, milli ve insani meseleler gibi birçok konuya değinen Türk aydınlarından biridir.

 

Özakpınar, "İnsanlığın Bugünkü Meseleleri ve İnsan Zihninin Niteliği" üzerine kaleme aldığı bir yazısında, insan bireyinin tek başına hayatta kalmasının çok zor olduğunu belirterek insanın sosyalleşme eğilimi gösteren bir yapıda olduğunu belirtiyor.

 

Özakpınar'a göre, insan, sosyal bir organizasyon içinde deneyim kazanarak davranışlarını geliştirir. Sosyal organizasyon küçük ya da büyük basit ya da karmaşık olabilir. Fakat insanın bulunduğu her yerde vardır. İnsanın aynı zamanda öğrenmeye meyillidir. Özakpınar, "İnsan bilimle ne yapmaya çalışıyor?" diye sorarken, yanıtını yine kendisi şöyle vermektedir: "İnsan, kendisinin de bir parçası olduğu evreni anlamaya çalışıyor. İnsan, duyularıyla yakın çevresini bile bir anda topluca algılayamaz. Parça parça algıları zihninde tutar ve o parçalar arasında bağlantı kurar."

 

İnsanın, zihninde oluşan bu tablo üzerinde muhakeme yaptığını belirten Özakpınar, şöyle diyor: "İnsan evrenin tamamında değil, evrenden duyularına yansıyan göstergeler arasında yaşıyor. İşte insan, evren tasarımını, bu göstergelere ve onlar üzerinde zihninin ulaştığı hükümlere göre kuruyor. Bu kurgulamada, kendine özgü metodolojisiyle bilim büyük bir yer tutuyor."

 

Mutlak bilgiye erişmenin ise mümkün olmadığını belirten Özakpınar, "İnsan sadece olanı olabileceği de düşündüğü için belirsizlik içindedir. Sadece görüneni görmez, görünmeyeni merak eder. Yani insana büyük bir güç kazandıran sembolik düşünme yetisi, insanın endişelerinin, kararsızlıklarının kendini yetersiz hissetmesinin, hayatı anlamsız bulmasının, ruhsal dengesizliklerinin de kaynağıdır. İnsan belirsizlikten kurtulmak ister." diyor.

 

İnsan zihninin bu nedenle rasyonelliğe de irranosyelliğe de açık olduğunu belirten Özakpınar, sözlerini şöyle sürdürüyor: "İnsanın akıl hastalığına ve ruhsal bozukluklara en fazla maruz kalan canlı türü olmasının nedeni, eylemlerini belirsizlikler içinde seçme konumunda kalmasıdır. İnsanın sembolik düşünme yetisine bağlı psikolojik özgürlüğü, zihinsel planda yaratıcılığının kaynağı olduğu gibi ruhsal dengesizliklerinin ve onu suçluluğa yönelten eğilimlerinin de kaynağıdır."

 

İnsanın biyolojinin kendine verdiği kalıplanmış bir yaşam süremeyeceğini anlatan Özakpınar, bu nedenle insan yaşamında bir ahlak problemi olduğunu belirtiyor. Ayrıca, sağlıklı düşünebilmek ve dengeli yaşamak için insanın kendi yaşamındaki belirsizlikleri bir şekilde çözümlemesi gerektiğini, çözümlenemeyen ve süregelen bir belirsizliğin insan ruhunu endişe ve kararsızlığa, iç çatışmaya, çöküntü ve dağılmaya götüreceğini ifade ediyor.

 

Özakpınar, burada şu gerçeğe dikkat çekiyor: İnsan ise yaşamına bir anlam vermek, yaşama amacını belirlemek amacındadır. Bu nedenle, bilim insanın bütün yaşamını kapsamayacağı için din ve sanat insanın yaşamında bilimin yanı sıra yer tutar.

 

Benim burada aklıma, Ahmet Arvasi'nin "Kendini Arayan İnsan" adlı yapıtı geldi. Yıllar önce okudum ve zaman zaman yine göz gezdiririm. Okumayanlara tavsiye ederim.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları