Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüdavendigâr Onur

Hüdavendigâr Onur

Yazar

Ali Osman Özcan Hoca'yı anarken...

Büyüklerimiz kötü huylar için "kalp hastalığı" derler. Hırs bunlardan biridir. TDK Sözlüğünde "Bir şeyi elde etmek için duyulan, önüne geçilmez derecede kuvvetli istek, aşırı tutku" olarak tarif edilmektedir. Ayrıca "öfke" anlamına da geliyor.

Eğitim üzerine kaleme aldığı kitaplarıyla tanınan kültür adamlarımızdan Prof. Dr. Ali Osman Özcan (1944-2016), "Hırsların Dansı" başlıklı makalesinde hırslı olanın gözünün aç olduğunu, bunların doymak bilmez isteklerin emri altına girdiklerini belirterek şöyle der: "İhtiraslı olan kişi tutkularındaki aşırılıklar yüzünden, benliğine dur diyecek cesareti kendinde bulamaz."

Haris kişinin yani aç gözlü insanın gönlünün hain olduğunu, gözünün gördüğü her şeyi egemenliği altına almaya çalıştığını belirten Özcan, hırslı insanları şöyle anlatmaktadır: "Gönlü hep başkalarından daha yükseklerde uçtuğundan en ufak bir alçalmada hırsını yenemez."

Makalesinde "Hırs, hakkı olmayanı istemektir" diye tarif yapan Özcan, sözlerine şöyle devam eder: "Hırslı insanın tövbesi, hırsını tahrik edecek bir şey görünceye kadardır. Gözünü bürüyen hırs, onun doğru düşünüp doğru karar vermesini engellediğinden evreni at gözlüğüyle değerlendirmek zorunda kalır. Bir işe girişmeden önce çıkışını düşünecek kadar kendine bile fırsat tanımaz. Gördüğünü, aklına geleni hemen ister. Bunun için yerine göre aşağılanmayı bile göze alır. Karga olduğunu gizleyerek kendini bülbül gibi besletir."

Hırs sahibi olan kişilerin çoğu kere dil ustası fakat iş hastası olduğunu anlatan Özcan; bunların başkalarını sömürme ustası olduğunu, kurtla beraber kuzuyu yedikten sonra koyunla birlikte kuzunun yasını tutmayı becerdiklerini, akıttıkları gözyaşlarının timsah gözyaşları olduğunu, insanları şah damarından vurmanın en sevdikleri oyunlardan biri olduğunu, şeytandan ders aldıktan sonra ona bir yol göstermeye çalıştıklarını, kimi zaman âdeta terbiyeli bir maymun gibi davrandıklarını ve beklenmedik bir anda düşmanlarını zehirli yılan gibi sokup öldürdüklerini vurgulamaktadır.

Hırs sahibi olanların dünyaya kötülük satmak için gelmiş bir görevli gibi davrandığını ifade eden Özcan, bu tür kişileri şöyle eleştirir: "Gül ağacına bağlanmış köpek gibi, bulunduğu yere yakışmayan biridir."

Tarihin, hırsları yüzünden hem kendilerini hem toplumlarını felakete sürükleyen insanların örneklerini sunduğunu ifade eden Özcan, hırslı olanları "dizginsiz at"a, "freni patlamış otomobil ve kamyon"a benzetmektedir.

Ali Osman Özcan, haris insanları anlattıktan sonra bu tür durumlarda neler yapılacağına değinmekte, eğitimin önemini vurgulamaktadır. Eğitimin, aklı disipline ettiği gibi ihtirasları da dizginlemeyi amaç edinmesi gerektiğini anlatmaktadır. Özcan, makalesini şöyle tamamlamaktadır: "Türk'ten daha iyi bir Türk yetiştirme ülküsünü gerçekleştirmek için eğitim sistemimizi bir daha gözden geçirmeliyiz."

Prof. Dr. Ali Osman Özcan'ın "Çocuk Nasıl Öğrenir?", "Öğretmenliğin İç Yüzü", "Şeytanla Ekmek Bölüşmek", "İnsan İlişkilerinde Başarıya Giden Yol" gibi birçok kitabı bulunuyor.

11 Ağustos 2016 tarihinde İstanbul'da yaşama veda etti. Durağı cennet olsun.

Esen kalın.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları