Sarıyer'de rastgele toplanan 30 midye numunesinde yaptırılan analiz sonuçları midyelerin son derece insan sağlığına sakıncalı olduğunu ortaya koydu. İnceleme sonuçlarında midyelerde yüzde 73'ünde yüksek düzeyde mikroplastik bulundu. Mikroplastik maddelerin gözle görülebilir olduğunu belirten uzmanlar açıkta satılan midyelerin zehir saçtığı yönünde uyarılarda bulundu.
Yapılan incelemeler İstanbul'da yoğun şekilde tüketilen sokak midyelerinin zehir saçtığını ortaya koydu. İstanbul Aydın Üniversitesi Gıda Güvenliği ve Beslenme Anabilim Dalı Gıda Güvenliği Programı’ndan uzmanlar incelemelerinde İstanbul’da satılan midyelerin büyük bölümünün insan sağlığına zararlı mikroplastiklerle dolu olduğunu ortaya çıktı. Yapılan incelemede İstanbul Boğazı'nın Sarıyer bölgesindeki 30 ayrı noktasından toplanan midye numunelerinin yüzde 73'ünde, 60 adet farklı türde mikroplastik kalıntı bulundu. Midyelerde, gram başına mikroplastik kirlilik düzeyi; 0.13 parçacık, adet başına ise 0.5 parçacık olduğu vurgulandı.
ZEHİR DÜZEYİ ENDİŞE VERİCİ DÜZEYDE
İstanbul Aydın Üniversitesi Gıda Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Ayla Ünver Alçay, yapılan araştırma hakkında bilgi verdi. Alçay "Sarıyer kıyılarında değişik noktalardan topladığımız midye örneklerinde mikroplastik kirliliği bulduk. İncelediğimiz numuneler taze olarak aynı gün ve arındırılmadan yakalanana ürünlerden oluştu. Analiz ettiğimiz 30 numunenin 22'sinin (%73,33) mikroplastik içerdiğini gördük. Maalesef incelemelerin sonucu Boğaz'daki midyelerin yüksek oranda mikroplastik kirliliği içerdiğini anladık" diye konuştu.
Uzmanlar, yaptıkları araştırmada midyelerin bünyesinde bulunan bazı mikroplastik kalıntılarının mikroskobik fotoğraflarını da görüntüledi.
SATILAN MİDYELERE DENETİM ŞART
Mikroplastik kirlilik düzeyinin ciddi olarak ele alınması gerektiğini belirten Dr. Alçay, "Bu durum, Türkiye'de gıda olarak satılan deniz türlerinde mikroplastik kirliliğine ilişkin yasal sınırlamaların getirilmesi ve gerekli düzenlemelerin bir an önce sağlanmasının önemine işaret ediyor. Çeşitli çalışmalar, mikroplastiklerin potansiyel olarak insan hücrelerinde inflamasyonu, hücresel bozukluğu, ve genotoksisiteyi tetiklediğini gösteriyor. Bu nedenle, hem insan sağlığını, hem de ekosistemleri korumak için mikroplastiklere maruz kalmayı en aza indirmek ve çevreye salınımlarını azaltmak oldukça önemli" diye konuştu.
KABUĞU KAPALI OLMALI
Yapılan araştırmadan çıkan bulgular ışığında, midye satın alacak kişilere de seslenen Dr. Alçay, şunları söyledi: "Midyelerin kabukları kapalı olmalı. Midyenin kabuğu açıksa, dokunulduğunda kapanmalı veya hareket etmeli. Midyeler kötü kokulu ve içleri kuru olmamalıdır. Ağzı açık ve içi kuru midyeler ölmüş demektir."
"Kaçak ve merdiven altı tesislerde üretilmiş midyeler daha çok sokaklardaki midye dolma şeklinde kayıtsız ve denetimsiz olarak satılıyor. Bu midyeler tüketilmeye hazır halde, sıcak yaz günlerinde güneşin altında, soğuk zincir olmadan bakteriyel üremeye ve gıda zehirlenmesine yol açacak şekilde satılmaktadır. Bu durum halk sağlığına ciddi tehdit oluşturuyor. "
'ALMAYIN VE TÜKETMEYİN'
Gıda Güvenliği Derneği Başkan Yardımcısı Dr. Samim Saner ise kaynağı bilinen, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın izin verdiği çiftliklerde üretilmiş veya izinli istasyonlardan toplanmış midyelerin tüketilmesi gerektiğine dikkat çekti.
"Açıkta satılan kaynağı bilinmeyen riskli ürünler tüketilmemelidir" uyarısı yapan bulunan Dr. Saner, "Gıda güvenliği ve halk sağlığı açısından kaçak toplanan ve de satışa sunulan midyeler ciddi bir sağlık sorunu. Ruhsatlı çiftliklerde yetiştirilen veya izinli istasyonlardan toplanan midyenin dışındaki midyelerin satılmaması gerekiyor. Bunun için özellikle midyecilere yönelik kontroller büyük önem taşıyor. Tüketiciler kesinlikle seyyar satıcılarda satılan midye ve ürünlerini tüketmemeliler" uyarılarını yaptı.
