Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Rüzgar Hasan Kalkan

Rüzgar Hasan Kalkan

DİJİTAL İMGELER

TRT Belgesel Ödülleri

Belgesel nedir diye sorduğumuzda öncelikle bir anlatım türü olarak belgesel gerek televizyonda gerekse sinemada her zaman “gerçeğe en benzer” olduğu iddiasıyla başlamak gerekir. “Gerçek olan ve olmayan” ayırımı ya da “gerçeğin yeniden inşası” (reconstruct) belgesele ilişkin yaklaşımların “gerçek anlayışlarına” yansımıştır. Belgesel, gerçek olayları, kişileri ve yerleri konu alan bir film veya televizyon programıdır. Belgeseller, genellikle eğitim ve bilgilendirme amaçlı yapılır, ancak bazen eğlence veya sanatsal ifade için de kullanılabilirler. Belgeseller, tarihsel, biyografi, doğal ve sosyal belgesel gibi çeşitli türlere ayrılabilirler. Belgeseller, eğitim, bilgilendirme ve eğlence için önemli bir araçtır. Gerçekleri aktarma ve izleyicileri farklı kültürler ve deneyimler hakkında eğitme konusunda güçlü bir potansiyele sahiptirler.

Belgesellerin "gerçeğe benzerliği" konusu, belgesel teorisinde uzun yıllardır tartışılan bir konudur. Hatta farklı kültürlerde, tarihsel ve toplumsal dönem uğraklarında farklı gerçeklik tanımlamaları vardır. İzleyici içinde yaşadığı toplumun kültürel kodları aracılığıyla anlatı türlerindeki "gerçeğe benzerliği" okur ve anlamlandırır. Yaşanılan toplumsal – tarihsel dönemin ilişkileri ve "gerçeklik" tanımları anlatı türünün yapısını ve yapımcının dünyaya, olaylara ve kişilere bakış açısını etkiler. Bu bağlamda, belgesel "gerçeğe benzer" bir anlatı türü olarak değil, "gerçekliği temsil eden" bir anlatı türü olarak anlaşılmalıdır. Belgesel yapımcısı, gerçekliği kendi bakış açısıyla ve kendi anlatım biçimiyle yorumlar ve izleyiciye sunar. İzleyici ise bu yorumu kendi kültürel kodları ve dünya görüşüyle anlamlandırır. Bu nedenle, bir belgeselin "gerçeğe benzerliğini" değerlendirmek için, belgesel yapımcısının bakış açısını, belgeselde kullanılan anlatım biçimini ve belgeselin yapıldığı dönemin toplumsal – tarihsel koşullarını dikkate almak gerekir.

Etnografik yaklaşımın temsilcisi Flaherty ilk çalışması ile belgesel yaklaşımının temel ilkelerini ortaya koymuştur. Nanook of the North’da (1922) Eskimoların hayatını onlarla beraber yaşamış ve öyküyü hayatın akışı içinde yakalamaya çalışmıştır. Bunu gerçekleştirmek için de kamerasını “tespit edici” araç olarak kullanmıştır. Gerçekçi malzemeyi Eisenstein ve Pudovkin’in montaj tekniğiyle dramatize eden, Vertov’un “kino-göz” yaklaşımından etkilenen, Flaherty’nin etnografik romantizminden yararlanan İngiliz Belgesel Okulu ise kamu kurumlarının parasal desteği ile 1930’lu yılların başında kendi belgesel anlayışını geliştirmiştir.

Türkiye'de belgeselcilik, 20. yüzyılın başlarında başlamıştır. İlk belgesel filmler, genellikle tarihi olayları veya doğal güzellikleri konu alıyordu. 1950'lerden sonra, belgeselcilik daha çeşitli konulara yönelmeye başladı. Bu dönemde, toplumsal sorunları ele alan belgeseller de yapılmaya başlandı. Türkiye'de belgeselcilik alanında önemli bir gelişme, 1960'larda TRT'nin kurulmasıyla yaşandı. TRT, belgesel yapımı için önemli bir kaynak oldu ve bu alanda birçok yetenekli yönetmen yetiştirdi. TRT'nin belgesellerinden bazıları, uluslararası festivallerde ödüller kazandı.

1980'lerden sonra, özel televizyon kanallarının kurulmasıyla belgeselcilik alanında yeni bir dönem başladı. Özel kanallar, belgesel yapımına daha fazla yatırım yaptı ve bu alandaki çeşitliliği artırdı. 2000'li yıllardan sonra, internetin yaygınlaşmasıyla belgeselcilik alanında yeni fırsatlar doğdu. İnternet, belgesel yapımcılarının daha geniş bir izleyici kitlesine ulaşmasını sağladı.

TRT Belgesel, 2009 yılında kurulan ve belgesel yapımına odaklanarak ve çeşitli türlerde belgesel yayınlayarak, belgeselciliği Türkiye'de daha geniş kitlelere tanıtmaya devam etmektedir. Her yıl düzenlenen TRT Uluslararası Belgesel Ödülleri ile TRT'nin belgeselcilik alanındaki çalışmaları, Türkiye'de belgeselciliğin gelişmesinde önemli bir rol oynamıştır. TRT'nin belgesellerinden bazıları, Türkiye'nin kültürel ve tarihi zenginliklerini dünyaya tanıtmaya da yardımcı olmuştur.

TRT tarafından bu yıl 14’üncüsü düzenlenen “TRT Uluslararası Belgesel Ödülleri”, ulusal ve uluslararası belgesel gösterimleri ve alanında uzman konukların katılımıyla 14-17 Aralık tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenmiş ve bu festivalde İletişim Başkanı Fahrettin Altun organizasyonun önemine dikkati çekerek: "TRT Uluslararası Belgesel Ödülleri, 2009 yılından bu yana bizim için TRT’nin birçok başarılı işi yanında ayrı bir yere sahiptir. Zira bugün, insanlık olarak dünyanın ve zamanının ruhuna dair göz ardı ettiklerimizi ya da gözden kaçırdıklarımızı, biraz da belgeseller aracılığıyla öğreniyoruz." Sözlerini ifade ederek belgeselin ne kadar önemli bir tür olduğunu belirtmiştir.

Dünya’da ve Türkiye’de TRT tarafından belgesel türünün gelişmesi ve yaygınlaşmasına katkıda bulunmak amacıyla gerçekleştirilen TRT Belgesel Ödülleri bu yıl "Köklü izler, güçlü hikayeler" söylemiyle gerçekleşmiş ve 14'üncü TRT Uluslararası Belgesel Ödülleri kapsamında 12 yapım ödüle layık görülmüştür. 4 kategorideki 12 ödülü sahiplerine İletişim Başkanı Fahrettin Altun, TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı ve TRT yönetimi vermiştir.

TRT Belgesel Ödülleri festivali insan için ve insanlık için yapılan olağanüstü bir organizasyondur. Her yıl daha da büyümesi dileğiyle.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları