Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Enise Altınok AVŞAR

Enise Altınok AVŞAR

Vizyon

New York’ta İstanbul için son çağrı

Herkese merhaba bugün kadrosu duyurulduğu ilk günden beri çok konuşulan o yapımdan bahsedeceğim: İstanbul İçin Son Çağrı.

İstanbul İçin Son Çağrı’nın senaristliğini Nuran Evren Şit üstlenirken yönetmenliğini Gönenç Uyanık, yapımcılığını ise Onur Güvenatam yapıyor. 24 Kasım’da Netflix’te yayınlanan İstanbul İçin Son Çağrı filminin başrollerinde ‘Aşk-ı Memnu’ dizisinden sonra ilk kez birlikte kamera karşısına geçen Beren Saat ve Kıvanç Tatlıtuğ’u izliyoruz.

Filmin New York şehrinde geçen hikâyesinde: Mehmet ve Serin, Amerika’ya indikleri sırada havaalanında karşılaşırlar. Bu karşılaşma devamında New York sokaklarının arşınlandığı renkli bir gecenin kapılarını aralar.

Şimdi yazacaklarım filme dair spoiler içerir benden söylemesi. Mehmet ve Serin Amerika’da havaalanında birbirlerini görür görmez aralarında fark edilir bir çekim yakalarlar. Serin’in bavulunun bir başka yolcu ile karışması Mehmet ve Serin’i China Town’a sürükler ve o gün, geçirecekleri günün başlangıcı olur. Kayıp bavulun izi sürülür, yemek yenir, sohbet muhabbet derken aynı otelde de odalar tutulur ve akşam için sözleşilir. Mehmet ‘evli olduğunu’ vurgularken Serin daha bir cüretkârdır.

New York’un gecesi ise gündüzü kadar sakin geçmez. İçtikleri, dans ettikleri ve bol bol flörtleştikleri bir gecenin sonu aynı odada, aynı yatakta biter. İlişkilere ve hayata karşı beklentilerini konuştukları New York akşamının sabahında Serin, Mehmet’i terk eder. Görülmesi gereken bir boşanma davaları vardır. Filmin ilerleyen sahnelerinde aslında Mehmet ve Serin’in birbirleriyle evli oldukları, boşanma davaları öncesinde ilişkilerine son bir şans verebilmek ve bugünün şartlarında birbirlerini dönüştükleri kişiler olarak da sevebilip sevemeyeceklerini anlamaları için bu yolculuğa çıktıkları anlaşılır.

Serin ve Mehmet karşılaştıklarında birbirlerinin kaderi olacaklarını daha o zaman anlamış ve birlikteliklerini evlilikle taçlandırmışlardır. Ama Serin’in New York hayalleri yıllar içinde tekrar alevlenir ve bir gün tasarımları alenen başka firma tarafından çalındığında New York’ta bir firmaya başvurur. Mehmet ile aşkları zamanla yerini kavga ve anlaşmazlıklara bırakırken Mehmet’in bir başka kadınla mesajlarının gün yüzüne çıkması evliliklerinin sonunu getirir.

İlişki terapistine giden çifte boşanma öncesi son bir kez günümüzün şartlarında New York’ta tekrar tanışmaları tavsiye edilir. Çünkü Serin artık farklı insanlara dönüştüklerini ve ilişkinin başında olan kişiliklerinin artık aynı olmadığını düşünmektedir. Ertelenen hayaller ve yaşanmışlıkların getirdiği yorgunluk onları çıktıkları bu yolda farklı noktalara getirmiştir.

Serin, New York’ta işleriyle ilgilenirken Mehmet ona bir mektup bırakarak havalimanının yolunu tutar. Sonunda her ikisi de birbirleri için bir adım atarak biri uçağa binmek istemez biri de uçağa binmek ister. Serin ve Mehmet New York’tan İstanbul’a birlikte döner.

Biraz da filmi çekiştirelim. Sosyal medyada filme dair olumludan çok olumsuz yorumlara denk geldim. Sebebi de ikilinin ‘Aşk-ı Memnu’ zamanında yakaladıkları uyumun harcanmış olmasıydı. Ben öyle düşünmüyorum. Sanat kaygısı güdülerek yapılmış bir film elbette değil. Günümüz ilişkilerini, evliliklerin hazin sonunu ve zamanla ilişkilerde pek çok kişinin yaşadığı değişimi Mehmet ve Serin’in hikâyesiyle ele alınmış. Filmin hikâyesi de belliyken entrika ve mesajlara dair çok da fazla bir şey beklememek gerektiğini düşünüyorum. Tam anlamıyla Hollywood esintili bir iş olmuş.

Başlangıcındaki konuşmaların biraz uzadığı ve sahnelerin bir yere varamadığı diyaloglar barındırsa da filmin sonuna doğru Mehmet ve Serin’in hayatına dair daha çok ayrıntıyla hikâye iyileşiyor. Gelelim ikilinin sorunlarına… Mehmet’e Serin için hayallerinden vazgeçmiş olsa da ona hak veremiyorum.

Serin yıllar önce New York’a gidebilecekken evli olmadıkları hâlde ilişkilerini bu şekilde sonlandırmak istememiş ve hayallerinden vazgeçmiş. Ama zamanla Mehmet’in değişmesi, iletişimde yaşadıkları sorunlar ve son mesajlaşma olayı Serin’i Mehmet’ten uzaklaştırarak yıllar önce kurduğu hayale tutunmasına itmiş. Burada New York’a iş için başvururken eşine söylememesinin hata olduğunu düşünüyorum. Ama Mehmet Serin’in yoğun çalışmasını kendi yaptığı mesajlaşma olayına kılıf yapıyor. Sevişmediklerini tesadüfen karşılaştıklarını ve aralarında bir şey geçmediklerini söylüyor. İyi de numaranı vermişsin, her gün mesajlaşıyorsun, üstüne üstlük kız sık sık fotoğraflarını atıyor daha ne olsun? İlla aldatmak için sevişmek mi gerek? Serin ise bunun devamının geleceğini düşünüyor ki çok haklı. İlgisiz kalan herkes başkasıyla mesajlaşıp konuşacaksa tüm ülke yandı valla. Serinciğim yine sonunda işini bırakıp ona bir şans vererek İstanbul’a dönüyor.

Serin’in ilişkiden beklentilerini daha açıkça söylemesini ve kendini olduğu gibi ifade etmesini sevdim. Karşılıklı dürüst birliktelikler emek ve verilen tavizlerle daha iyi yere varabilir. Ben Serin’in daha yapıcı olduğunu görüyorum. Tabii herkesin düşüncesi kendine göre doğru. İşin özü pek çok kişinin ilişkilerde yaşadığı sorunları Mehmet ve Serin’in hikâyesiyle gördük. İzlemek isteyenlere tavsiye ederim. Hatta şimdiden iyi seyirler. Beren Saat ve Kıvanç Tatlıtuğ’u yeniden partner olarak görmek güzeldi. Hoşça kalın.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları