Herkese merhaba. Yaz sezonu başladığına göre sizlerle başrol oyuncularının duyurulduğu ilk günden beri merakla beklenen Ya Çok Seversen dizisinin ilk bölümünü konuşalım.
Yapımcılığını Ay Yapım’ın üstlendiği, senaryosunu Kübra Sülün’ün kaleme aldığı Ya Çok Seversen, Kanal D ekranlarında Perşembe akşamları yayınlanacak. Başrollerini Kerem Bürsin ve Hafsanur Sancaktutan paylaşırken Hatice Aslan, Şerif Erol, Nazmi Kırık, Aziz Caner İnan, Mine Kılıç gibi değerli oyuncular da dizide yer alıyor. Gelelim Ya Çok Seversen’in hikâyesine…
Ateş ve Leyla karakterlerinin hikâyelerine odaklanılan dizide hayatını yalnız yurt dışında geçiren Ateş ile dolandırıcılık yaparak para kazanan Leyla’nın tesadüfler eşliğinde birbirlerinin hayatına dâhil olmasını anlatıyor.
Annesi öldükten sonra yatılı okula gönderilen Ateş, bir daha eve dönmez ve hayatını yurt dışında tek başına geçirir. Hovardalığının yanı sıra maddi durumu da iyi olan Ateş babasının mirasını devralacaktır.
Gerçek ailesiyle hiç tanışmamış ve onları bulma umuduyla yaşayan Leyla son işinde evlenme vaadiyle kandırdığı erkek tarafından altınları da alarak kaçar. Kedi fare oyunuyla gerdekten kaçmaya çalışan Leyla’nın karşısına Ateş asansörde çıkar. Tanınmamak için Ateş’in boynuna atlayan Leyla’yı kader bir daha zor ayıracaktır.
İlk bölümüne gelecek olursak… Yaz dizilerinin klasikleşmiş ‘ve kız yataktan kalkar’ girişi yerine Ateş’e odaklanarak başlaması yerinde olmuş. Yalnız o malikânenin İspanya’da olup olmadığı bende bir soru işareti yarattı. Her yere çifter çifter heykel konması ve yatak başlığının ağaç dallarından olması veya Ateş’in parti yaparken yabancı kızlarla konuştuğu yakın çekimdeki kızların sarı saçlı olmasının ‘İspanya itemi’ olduğundan emin değilim. Biz yabancı kadınların sadece sarı saçlı olduğunu düşünsek de dizilerde kullandığımız yabancı kadın profili sarı saçlı olmamalı.
Leyla karakterini ilk iş üstünde görüyoruz. Altın kemerleri kutusuna doldurup gerdekten kaçmaya çalışıyor. Kapı kapanıp asansöre koştuğunda ise karşısına Ateş çıkıyor ve Ya Çok Seversen başlıyor.
Ya Çok Seversen’in sonuna baktığımızda Leyla dolandırdığı kişilerden kaçmaya çalışırken Ateş ise şirketin başına geçer. İkili Ateş’in yıllar önce bir daha geri dönmemek üzere çıktığı o evde karşılaşırlar. Artık aşk kaçınılmazdır.
Dizideki kadın karakterin sıkıcı, saf ve güzellikten ibaret olması yerine hareketli, hınzır ve biraz da çeneli olmasını sevdim. Ateş gibi bir Bay Ego’ya kafa tutacak bir karakter lazımdı.
Zengin ve travmatik oğlan ile fakir kız sınıflandırmasından hoşlanmasam da bu dizide hikâyenin bunun dışına çıkmasını umuyorum. Dikkat ettiğimde Kerem Bürsin’in önceki işlerinde yaz dizilerinde travmatik, yaralı ve komplex karakterler oynuyor. Bir yandan karaktere söverken bir yandan da onun için üzülüyorsunuz. Ama ona yakışıyor mu, elbette bu tarz karakterler onun kalemi gibi.
Hafsanur Sancaktutan ve Kerem Bürsin proje sosyal medyaya düştüğünden beri çok yakıştırılan isimlerdi. Görseller hikâyeye dönüşünce herkesin ne kadar beğendiği anlaşılıyor. Ben bu ikilinin uyumunu sevdim. Leyla bıcır bıcır gözleri parlarken Ateş, karizması ve ağır adımlarıyla birbirlerini dengeliyorlar.
Ya Çok Seversen’in gelecek bölümlerinde Ateş yeni hayatına alışmaya çalışırken, çocuklarla iletişimde zorlanacağını, halası ve abisiyle şirket içinde güç çatışmaları yaşayacağını düşünüyorum. Bir yandan da aklı hınzır Leyla’ya kayacak.
Leyla’nın ailesini bulma umuduyla o dolandırıcılık senin, bu palavra benim derken başına türlü işler geleceğini ve günün sonunda yollarının yine Ateş’le kesişeceğini düşünüyorum. Ateş, Leyla’nın dolandırıcılık hikâyelerini aşık olduktan sonra duyacaktır.
Leyla’nın ‘ya çok seversen?’ sorusunun cevabını onlar çekedursun biz de bu kıpır kıpır ikiliyi izlemenin tadını çıkaralım. Haftaya bir başka konuşmalarda görüşmek üzere, hoşça kalın.
